Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Türkiye'de ki Batıl İnançlar
Türkiye'de ki Batıl İnançlar
* Mezarlık, ziyaret yerlerindeki ağaçları kesenler çarpılır.
* Türbeden dışarıya bir şey, bir nesne götüren kişiler çarpılır.
* Mezarlığı parmağı ile işaret etmek iyi değildir. Parmakları ile işaret eden kişilerin parmakları kurur.
* Kurban kesilirken hayvan dilini dışarı çıkarırsa kurban sahibi o yıl içerisinde ölür.
* Bir çocuk sürekli ağlarsa o evde mutlaka ölüm meydana gelir.
* Ayakkabı çıkarıldığında ters dönerse, ayakkabı sahibinin tez vakitte öleceği düşünülür.
* Yatarken çorapları baş tarafa koymak iyi değildir, insan çabuk ölür.
* Ölünün elbiseleri ölü yıkayıcılarına verilir.
* Mezarlıktan ağaç kesilmez. Ağaçta cin olduğuna inanılır.
* Gece ölen kişinin üzerine sabaha kadar bıçak konulur.
* Yoğurdun güzel olması için mezardan çırpı toplanarak, kaynayan sütün altına atılır.
* Ölünün yıkandığı evde üç gün ışık yanar.
* Baş sağlığına gelen kişilerin ayakkabıları ters çevrilmez.
* Mezar kazıcısına para verilmezse ölünün rahatsız olacağına inanılır.
* Yılan öldürülüp, suya atılırsa ve yılan suda kaybolursa yağmur yağar ve durmaz, seller olur.
* Kurt uluyunca ya ayaz olur ya kar yağar.
* Bir evin başında baykuş öterse, o evde biri ölür ya da bir yıkım olur.
* İnek doğurunca eve ağır bir şey alınırsa ya da ağır bir şey kaldırılırsa ineğin sütü kesilir.
* İneğin sütünü yere sağmak iyi değildir, hayvan hastalanır.
* İlk yaylaya çıkışta sığırların ortasından bir yabancı geçerse sığırlar hamile kalmaz, doğum yapmazlar.
* Bir kişinin önüne tavşan çıkması uğursuzluktur, mümkünse gidilen yoldan geri dönülür.
* Çakal uluyunca yere tükürmek gerekir, yoksa insanın başına bir yıkım gelir.
* Çakal ulumaya başlayınca hava açacak, günlük güneşlik olacak demektir.
* Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir.
* Sabah evinden başkasına ateş verenin ocağı söner.
* Ocağın üstünü boş bırakmak uğursuzluk getirir.
* Sacayağının birdenbire devrilmesi evin başına bir yıkım geleceğini gösterir.
* Tencerede su boşu boşuna kaynarsa düşmanlar çoğalır.
* Lamba yakılmayan evin ocağı her vakit kararır. Aynı zamanda ev sahibinin öldükten sonra mezarı da karanlık olur.
* Hastalanan hayvanları ateşten geçirmek iyidir.
* Ateşi söndürmek için su dökülmez, ateş toprakla örtülür.
* Ateş çok önceden sönmüş olsa dahi külün yanında yatılmaz. Külde cin ve şeytanın oynak yaptığına inanılır.
* Ateşin çıkardığı ses ateşi yakan kişi hakkında dedikodu yapıldığına işarettir.
* Karaağaçtan düşen yaşamaz.
* Karaağaçtan beşik, sandık yapılmaz.
* İncir ağacının altında uyuyanları şeytan alır götürür.
* Ceviz ağacının altında yaşayanları şeytan alır götürür.
* Tarlada zina yapılırsa bereket olmaz.
* Üzümün tanesini, karpuzun sap kısmındaki kabuğunun içini yiyenler yetim kalır.
* Çocuğun bezleri yabani ağaca asılırsa çocuk yabani olur.
* Nar tanelerini yere dökmek günahtır, nar cennet meyvesidir.
* Diş düşürülünce o diş kimsenin göremeyeceği bir yere saklanmalı ya da gömülmelidir.
* Elleri diz üzerinde kavuşturmak, parmakları birbirine geçirip el bağlamak iyi değildir, insanın kısmeti kapanır.
* Parmakların çatırdaması iyidir, insanın sağlıklı olduğunu gösterir.
* El yıkanırken önce sağ elden başlamalı, önce sol elden başlamak uğursuzluk getirir.
* Tokalaşırken ya da birisine bir şey verirken sağ el kullanılmalıdır, sol el uğursuzluktur.
* Baş taranırken dökülen saçları dökmek doğru değildir, bunlar toplanır, ölünce o kişinin kabrine konur. Çünkü bu saçlar kıyamet gününde tekrar bitecektir.
* Hamile kadın aş eridiği sırada neye bakarsa doğacak çocuk ona benzeyecektir.
* Akşam soğan yenen yere melekler gelmez.
* Gece aynaya bakanın ömrü kısa olur.
* Gece acı (biber, soğan, sarımsak) evden dışarıya verilmez.
* Yoğurt, süt, peynir gece dışarıya verilmez. Vermek gerektiğinde üzerine kömür, üzerlik veya yeşil bir dal konularak verilir.
* Gece ıslık çalmak günahtır.
* Gece evden eve tuz verilmez.
* Akşam kapının önü süpürülmez.
* Ekmek aktaracağı evden eve verilmez.
* Çocuklar gece beş taş oynarsa düşman gelecek denir.
* Değirmenden ilk gelen unla yapılan ilk ekmeği yiyen kişinin karısı ölür.
* Ekmek kırıntılarını yere atmak, ayakla çiğnemek evin bereketini götürür.
* Gurbete giden kişinin azığından bir parça ekmek çalınır.
* Bir kişinin üzerinde dikiş dikilirse o kişinin kısmeti bağlanır.
* Evin temeline karataş koymak iyi değildir.
* Kapının önünde oturan kişi iftiraya uğrar.
* Duvar dibinde uyumak iyi değildir, insan çarpılır.
* Evin içerisi temiz olmazsa oraya melekler değil şeytanlar gelir. Böylece o evde mutluluk değil geçimsizlik olur.
* Evden bir kişi gurbete gittiği zaman o gün ev süpürülmez, dışarıdan misafir alınmaz.
* Eşya taşımak için kullanılan ala iple komşunun evine girilmez. Komşunun başına bir uğursuzluk geleceğine inanılır.
* Kapı eşiğinde oturulmaz, insan fakir olur.
* Kapı eşiğinde oturulmaz, insan bekar kalır.
* Urganla komşunun evine girilmez. Aksi halde komşunun evinde kıtlık olur.
* Kapı eşiğinde oturulmaz, kapı eşiğinde şeytan bulunur.
* Yağmur yağarken kapı eşiğinde oturmak günahtır.
* Odanın ışığını evin erkeği yakarsa o ev daima nur içinde ve bereketli olur.
* Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur.
* Bir kadın iki erkeğin arasından geçerse çocuğu olmaz.
* Bir adam iki kadının arasından geçerse sözü geçmez.
* Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur.
* Yarım çay içen kadın dul kalır.
* Ava gidecek kişinin önünden kadın geçerse avlanamaz. Bundan dolayı o kişi ava gitmekten vazgeçer.
* Kız çocuğunun ilk kez kesilecek saçını dayısı keserse saçı gür olur.
* Oğlan çocuğunun saçını ilk kez amcası veya dayısı keser.
* Kız baba evinden perşembe veya pazar günü çıkar.
* Makası açık bırakmak düşmanlarınızın sizin hakkınızda konuşmasına neden olur.
* Çarşamba gecesi işlenilmez, çamaşır yıkanmaz, temizlik yapılmaz.
* Gece tırnak kesilmez, ıslık çalınmaz, sakız çiğnenmez.
* Gelinin ayakkabısının altına kimin ismi yazılırsa en kısa zamanda ismi yazılan kişi evlenir.
* Birisi uzunca vakit eve dönmezse veya kaybolmuşsa ayakkabısına tuz dökülür. Kişi en kısa zamanda evine geri döner.
* Kına gecesinde çıkarılan duvağı kısmeti kapalı olan kızın başına takmak
* Gelin evden giderken arkada kalan evlenmemiş kızlar süpürsün diye süpürge bırakmak
* Düğün gecesi gelinle birlikte yatmak
* Gelin duvağından gelin teli koparmak
* Geline kına yakıldıktan sonra kalan kınayı evlenmemiş kızlara yakmak
* Nişan yüzüklerinin kurdelesinden bir parça alan kızın kısmetinin açılacağına inanılır.
|