Olması gereken budur işte.
Bütün ilahiyatçılar çıkıp televizyonda kadere bağlıyorlar, dinimizde "tevekkül" kavramını hiç mi bilmiyorlar.
Önce tedbir, sen tedbirini alıp, elinden geleni yapıp, sonucu öyle Allah'a bırakacaksın.
Çürük evler yapıp, yıkılan binalara kadercilik demek bence dini açıdan da yanlış.
"Hatay - Erzin" in kaderi bu değildi, diğerlerinin kaderi mi enkaz altında kalmaktı.
Ne kadar travmatik yanlış söylemler şu dönemde kadere bağlamak.
Yakalanan müteahhit binasından eminse, niye kaçtı gitti? Madem kusur depremin şiddetindeydi, şerefini ve onurunu kalıp niye korumadı?
Hatay-Erzin belediye başkanından Allah razı olsun. Bu ülkeye böyle başkanlar lazım.