Otobüste gördüğüm ortaokul çağlarında ki çocuk aklımdan çıkmıyor.
İşe gelene kadar gözlemledim davranışlarını. Yüz ifadesi, oturduğu yere sığamaması kafamı kurcalayıp durdu.
O kadar temiz yüzlüydü ki. Ama elleri, elleri çok kötüydü.
Ellerinin bir çok yeri yara içinde, kesiklerle dolu ve en çok da yara yerleri siyahtı.
Hani sokaklarda dilendirilen çocuklar gibi üstü başı dağınık değil, o kadar temiz sadece elleri çok yaralıydı. Elinin üstüne kadar.
Depremzede olduğu ihtimali yol boyunca kafamı kemirdi durdu. Enkazlarda yakınlarını mı aramıştı acaba, elleri o yüzden mi o hale gelmişti.
Sorsam nasılsın diye, soramadım. Tek başına terminal yönüne giden otobüste napıyor, nereye gidiyor. Sorsam şokta olduğu için nasıl tepki verir, napar bilemedim. Nasıl davranmamız gerekiyor depremzede çocuklara bilemediğimden ses edemedim. Ama aklımdan çıkmıyor hiç. Ellerinde çok kesik vardı
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.