“Kör kütük aşık olmak”, “Aşktan gözü kör olmak”, “Deli divane aşık olmak”; görüldüğü üzere aşkın girdiği kalpte belirgin bir ritim bozukluğu, gözlerin tümden olmasa da mantıklı olana şaşı bakması, kafanın bir süreliğine kütük olmaya karar verip aşık olanın hafif tırlatmasına yol açması mümkün! Aşk’ın yarattığı yeni kişinin ruh sağlığındaki dönüşüme hiç değinmiyor, kör gözlü aşıkların düştükleri çukurlardan bahsetmeye koyuluyoruz!
Koç
Böyle düşünmeden hareket eden, aklına düşeni başına getirmeden huzur edemeyen, zaten bir hayli kontrolsüz yaşayan birine bir de aşk musallat olursa vay haline! Tabi ki Koç, nikah memurunu uykusundan uyandırıp, kapıya kilit vuran güvenlik görevlisini Oburiks gibi bacağından tutup fırlatıp, bulduğu kurşun, tükenmez fark etmez ilk kalemle yıldırım nikahına imzayı basmak isteyecektir! Elbette Koç’un sakin olması önerilir ama laf dinleyeceği düşünülmez ?
Boğa
Kütüklerden kör olmuş, düştüğü aşkta bir de keyfin yeni halini tadıp kalmış, aşkından mest olmuştur Boğa! Daha sarılmalara mı doysun, dokunmalara mı? Sabrı ve sakinliği yüzünden, adımlarını emin atma gayretinden, dizginlemeye çalışır kendini! Severken canını çıkarmaz, bir anda pervasızca eteklerinde dolanmaz ama Boğa’ya sorsanız yangın yerine dönen yüreği için için tüter! Çok sevse de Boğa ağzından burnundan aşk saçılmaz!
İkizler
Dilinin kemiğini yutup, çenesinin bağını çözen, aşkını sözcüklerine serip, konuşmasına start veren İkizler; soluğu kesilmeden sorularına son vermez! Aklına gelen her şeyi sorar ki İkizler’in aklına gelmeyen başka kimselerinkine uğramaz! Tedirgin olan sevgili adayının kime çattığını düşünmesine fırsat vermez, tüm esleri kelimeleriyle doldurur! Aşkı diline vurur!
Yengeç
Gelsin pembe panjurlu evler, minik ayaklı, şirin elli bebekler, bir ömür sıcacık yuvasında mutlu bir aile yaşantısı! Hemen hayallerini yaşama geçirmek için kolları sıvayan Yengeç, alışverişine zıbın alarak başlar! Gelin çiçeği, damatlık rengi, organizasyon şirketi itinayla seçilir, annesinin kolyesi boynunda evet çığlığını attığı anı dahi tasarlar Yengeç! Yüksek hayal büyük hüsranın kapı açar, dileriz Yengeç aşkı mutlu sona mutlulukla gider!
Aslan
“Dünyanın tüm çiçeklerini getirin bana, sonsuza dek canlılıkla ışıldayan, yaşadıkça rengine can katan ölümsüz çiçekler bulun bana!” sözleriyle seferberlik ilanını başlatır Aslan! Sonra da en gösterişli hediyeleri serer yollarına, dünyanın sevgiyi en çok hak eden insanının aşık olduğu kişi olduğu fikrine şüphesiz kapılan Aslan’ın jestleri dur durak bilmez!
Başak
Hızla başlayan heba günleri, Başak’ın dili dışarı çıkıp, nefesi kesilmeden, iflahı kuruyup, eli ayağı titremeden sonlanmaz! Başak telaşla tüm vaktini aşkına adamak için bırakın kolları paçalarını bile sıvar, tüm sorumluluk yükünü sırtına sarar, sonsuz adanmışlığıyla bütün işlerin ardından tek başına koşar! Nasıl yardım edeceğini şaşırır, tüm yaşamını yeni baştan dizayn eder!
Terazi
Kendi tercihlerini tamamen rafa kaldırıp, üstün bir teslimiyetle aşık olduğu kişinin yaşantısına tabi olur! Kendinden verdiği ödünün ne haddi vardır, ne hesabı tutulur; kontrolsüzce tüm tavizleri hibe eder, sevgilisinin koluna girdiğinde, büyülenmiş bir vaziyette adımlarını takip eder! Böyle huyuna gitmek, burnunun ucunu göremeden sevgilinin ardına takılıp gitmek görülmedi! Henüz aşık bir Terazi görmediyseniz tabi!
Akrep
Aşık bir Akrep, korku salar! Aşık olduğu kişiyi sevgisinin demir parmaklıkları arasına sıkıştırır, kaçacak yer bırakmaz! Soluğunun kesilmesinden, tüm özgürlüklerinin elinden uçup gidivermesinden ürken, yaşamında Akrep’ten başka kimsenin olmayacağı korkusuyla tutsak psikolojisine bürünen kurban, ilk boşlukta kaçıp kendini kurtarmayı dahi planlayabilir. Akrep’in aşırı kıskançlığı ve fazlaca sahiplenme arzusu; sevgisinin üstünü örter, kaygı doğurur!
Yay
Uçup, kaçmalar, taklalar atıp, dört nala koşmalarla dolu bir enerji fışkırması yaşayan Yay, yerinde durmamakla kalmaz, aşık olduğu kişiyi de ardından aynı tempoyla sürükler! Takdir edersiniz ki herkes alışık değildir böyle coşkulu yaşamlara! Hayatını sakinlik içinde süren birinin dili dizine iner, kalbi ağzından çıkar! Yay aşık olduğu kişiye ilk günden maraton koşturunca, buna ne beden dayanır ne can! Yay’ın heyecanı da kolay kaçar!
Oğlak
Şaşkınlık içinde yaşadığı bu tanımlamaz duyguyu savuşturup, aksamak üzere olan işlerinin başına dönse de Oğlak, o kafa gittiği yerlerden beri gelmez, dağılan konsantrasyon bir türlü toplanamaz! Bilgisayar pembe olur, saçlar açılır, pencerenin yanındaki ağaçta yıllardır ötüşen kuşların sesi bir tatlı duyulur! Hali duman olan Oğlak, ne yapacağını bilemez halde, nafile mesailer yapar! İşler yarım yamalak kalıp, dağ gibi olunca gözünde Oğlak amaaannn der mi? Belli mi olur aşk insana neler söyletmez! Ama Oğlak samimiyetini pek gösteremez!
Kova
Kova deli divane aşık olursa ne bakışından belli olur ne sevgisini gösterme biçiminde bir değişiklik olur! Belki biraz daha ölümüne kanka moduna girip, en canım arkadaşımsın mesajı veren söylemlerde bulunur! Sonsuz arkadaş çevresiyle buluşmalarına son sürat devam eden Kova, arkadaştan bozma sevgilisini de koluna takmasa da yanından ayırmaz! Anlayacağımız arkadaş Kova ile sevgili Kova birbirinden çok dikkatli bakılmadığı müddetçe ayrılmaz.
Balık
Zaten idealinde kaşını gözünü itinayla çizdiği, huyunu suyunu istediği gibi ayarladığı, bir güzel gönlüne göre platonik aşkını başlattığı sevgilisi kim olursa olsun, gözü körelen, aklı başından çoktan uçan Balık, kendini feda etmek için paçaları sıvar, bu sırada gerçekleri görmemek için gözüne bandını çoktan takar! Aşkını tek başına yaşamak gibi bir gücü olan Balık’ın karşısında kim olursa olsun, yaşar!