Tekil mesaj gösterimi
Alt 27 Mart 2023, 09:15   #4
Çevrimdışı
hasnicktir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Yanıt: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran bilgiler

dünya üzerinde en çok kişinin kullandığı alfabe olan latin alfabesinin bazı harfleriyle ilgili garip bir durum dikkatinizi çekmiş olabilir. bazı harflerin büyük ve küçük halleri aynıyken, bazılarınınki tamamen farklıdır. örnek olarak a, b, e gibi harflerin küçük halleri büyük hallerinden çok farklı görünüme sahiptir.

peki ama neden bazı küçük harflerin sadece o harfin küçük hali olmak yerine tamamen farklı bir harf haline geldiklerini hiç merak ettiniz mi?


bu sorunun cevabını bulmak için roma imparatorluğuna ve yaklaşık 3 bin yıl kadar öncesine gitmek gerekiyor.

latin alfabesi ilk oluşmaya başladığı zaman harfleri şimdi olduğundan biraz daha farklıydı ve sadece büyük harflerle yazılıyordu. yazılar kağıt yerine genellikle taş sütunlara oyuluyordu ya da fırçayla boyanıyordu. roma imparatorluğu döneminde savaş kazanıldığı zaman o şehre zafer sütunları dikilirdi ve bu sütunların üzerinde latin alfabesi ile yazılmış yazılar bulunurdu. hatta bu sütunlardan birkaç tanesi de istanbul’da bulunur, örneğin çemberlitaş olarak bilinen sütun roma döneminde dikilmiş olan bir zafer sütunudur.

o dönemlerde keskin çizgi ve köşelere sahip olan büyük harfleri taşların üzerine oymak kolaydı, ancak ilerleyen zamanlarda papirüs yani kağıt kullanımı arttıkça bu harfleri kağıda aktarmak hiç de kolay olmayacaktı.

antik roma devleti döneminde kayıt altında tutulması gereken bilgileri yazan katipler, sürekli olarak elle yazı yazıyorlardı. üstelik romalı katiplerin o dönemde yazılarını rahatça yazabilecekleri tuşlu bir daktiloları yoktu, hatta daktilo bir kenara dursun, yazılarını ağaç gövdesinden yapılma bir kamışı mürekkebe batırarak yazmak zorundaydılar.

katipler her gün yüzlerce sayfayı elle yazıyorlardı ve bunu yaparken o dönem çok zor üretilen ve çok değerli olan parşömenleri istedikleri gibi kullanamazlardı, yani yazı yazarken neredeyse hiç hata yapmamak zorundaydılar. işte antik roma katipleri her gün bu yorucu ve zor işle uğraşıyorlardı.

roma devleti’nde kullanılan latin alfabesi, yani şu an bizim de kullanmakta olduğumuz alfabe, en başlarda sadece büyük harflerden oluşuyordu. ancak zaman geçtikçe yazmayı kolaylaştırmak adına büyük harfler küçülmeye başladı ve yerini küçük harflere bıraktı. artık harflerin büyük ve küçük halleri olmak üzere iki halleri oluşmuştu ve büyük harfler önemli yazılar hariç pek kullanılmıyordu. bu sayede elle yazı yazı yazmayı kolaylaştırmak adına küçük ve büyük harfler ortaya çıkmış oldu.

harflerin daha kolay ve hızlı yazabilmek için küçültülmesi mantıklı, peki ama neden sadece küçültmek yerine bazı harfler tamamen farklı bir görünüm kazanmıştı?

roma imparatorluğu, gittikçe daha fazla genişledi ve birçok milletin yaşadığı bölgelere yayıldı. bu yüzden kültürüne ve diline birçok başka kültürün etkisi olmaya başlamıştı. zamanla yunan ya da kiril alfabesi gibi başka dillerin alfabelerinden latin alfabesine harf geçişleri olmaya başladı, a, b, z, y gibi bazı harfler yunan alfabesinden alınarak latin alfabesine dahil edildi.

bu değişikliklerin yanında, roma devletinde görev yapan katipler harfleri ayrı ayrı yazmak yerine kalemi kağıttan hiç kaldırmadan bitişik şekilde yazmaya başlamışlardı ve bugün el yazısı olarak bildiğimiz yazı stili ortaya çıkmıştı, bu sayede yazılar çok daha hızlı yazılıyordu ancak tüm harfler bu şekilde yazmaya uygun değillerdi, bu yüzden bazı harfler zamanla bitişik şekilde yazılmaya uygun hale getirildi. örneğin a harfini yazarken kalemi 3 defa kağıtan kaldırmak ve 3 tane düz çizgi çizmek gerekiyordu, bu yüzden katipler küçük a harfini değiştirip yuvarlak hatlara sahip ve kalemi kağıttan ayırmadan yazılabilen yeni bir a harfi oluşturdular.

tabi ki tüm bunlar bir anda olmadı, yıllar içinde diller de tıpkı canlı varlıklar gibi doğuyorlardı ve gelişiyorlardı, latin alfabesini oluşturan harfler de bu yaşam döngüsü sırasında insanların ihtiyaçlarına göre değişiklikler yaşamıştı.
  Alıntı