Tekil mesaj gösterimi
Alt 20 Nisan 2023, 01:55   #1
Çevrimdışı
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Çocuklar Bilgiye Açtır, Onların Açlığını Giderin

Çocuklar Bilgiye Açtır, Onların Açlığını Giderin

Çocuklar dünyaya geldiklerinde hiç bir şey bilmezler, içi boş bir kutudur, o yüzden sürekli merak ederler. Aslında konuşamadıkları ilk iki yaş dönemlerinde bile sürekli sorular sorar ve bir şeyler öğrenmeye çalışırlar. Daha 5 aylık bir çocuğun bile önüne bir kutu konduğunda onun içinde ne olduğunu merak eder ve öğrenmek için kutunun içini açmak ister.

2 yaşlarıyla beraber konuşmaya başlarlar, artık etraflarında olan biteni daha iyi anlarlar ve görürler, ve çok daha fazla soru sormaya başlarlar. Söylediğiniz her şeye neden, niçin gibi sorularla cevap verirler. Bu durum o kadar fazla bir hal alır ki anne ve babaları bıktırır derecesine gelebilir. Ana unutulmaması gereken bilgiye son derece aç olan bu çocukların bu açlıklarını gidermek için soru sormaktan başka yapabilecek hiçbir şeyleri yoktur, sordukları o sorulara aldıkları cevaplara göre bilgileri hafızalarına kaydederler.

Her an hepimizin kafasında yüzlere soru olabilir. Ama bizler bu soruların cevaplarını başkasından alamasak ta kendimiz bulabilecek durumdayız ve araştırarak bulabiliriz. Ama çocuklar böyle bir özelliğe sahip değildirler, onlar kafalarındaki soru işaretlerinin kalkması için sizin vereceğiniz cevaplara ihtiyaç duymaktadırlar.

Çocuklar bazen öyle sorular sorarlar ki anne ve babalar bunu bilse ne bilmese ne gibisinden düşünebilir, hatta bazen verdiğiniz cevabı dinlemeyebilir bile. Böyle durumlarda anne ve babalar çocuklarının sorularına cevap vermek istemeyebilir. Çocuklar sadece bir şeyi merak ettikleri zaman değil anne ve babaları ile iletişim kurmak, onlarla konuşmuş olmak için de soru sorabilirler. Onların sizinle konuşmaya ihtiyacı oldukları zaman onları yüz üstü bırakmak size karşı düşüncelerinde negatif etki yaratabilir.

Okul öncesi dönemdeki soruların cevaplanması çok önemlidir. Çünkü çocuklar öğrendiklerinin büyük bir çoğunluğunu okul öncesi dönemde öğrenirler. Eğer çocuklarınızı sorduğu sorulara geçiştirmek için yanlış cevap verirseniz o bilgiye ömrü boyunca yanlış sahip olmasına, cevap vermez iseniz de çocuğun o boşluğu yanlış doldurmasına neden olursunuz. Bu dönemdeki sorular daha çok neden ve niçin anlamını taşıdıkları için gerçek hayatı öğrenmelerinde onlara yol göstermektedir. Anne ve babalar çocuklarının bu dönemlerdeki sorularına kayıtsız kalmamalı ve onun anlayabileceği dilden, anlayabileceği seviyede cevaplar vermelidir. Verilen cevaplar açıklayıcı ve onu doyurucu nitelikte olmalıdır. Evet veya hayır şeklindeki cevaplar onlar için yeterli olmayacak ve akıllarındaki soru işaretlerini kaldırmayacaktır. Mesela bebekleri leylekler mi getirir sorusuna cevap olarak hayır deyip bırakırsanız çocuklar sadece bebekleri leyleklerin getirmediğini öğrenir, aslında bu soruyu sorma amacı bebeklerin nasıl geldiği öğrenmektir ve sizden gelen cevap onun için yeterli değildir. Hayır dedikten sonra işin gerçekte nasıl olduğunu da anlatmalısınız ki kafalarındaki soru işaretleri kalksın ve başka şeyler öğrenmek için arayışlara başlasın.

Çocuklarınıza cevap verirken onunla mümkün olduğu kadar soru-cevap şeklinde konuşun, farklı farklı kelimeleri kullanamaya çalışın ki çocuğunuzun kelime dağarcığı artsın.

Anne ve babalar çocuklarının sorularından ne kadar sıkılırlarsa sıkılsınlar onların sorularına cevap vermelidir, bu yüzden çok sabırlı olmalılardır. İşte bu yüzden çocuk büyütmek dünyanın en zor sanatıdır.




To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı