28 Nisan 2023, 10:29
|
#1
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Kant ve Analitik Felsefe
Kant ve Analitik Felsefe

Bilindiği gibi Kant kendi transandantal felsefesinde metafiziğin olanağını sorgulamış ve spekülatif metafiziği kıyasıya eleştirmişti. Kant’ın eleştirisinin sonrasında ruhun ölümsüz bir töz olup olmadığı, Tanrı’nın bir ispatının verilip verilemeyeceği ya da evrenin genel vasıfları hakkındaki akıl yürütmelerin bir tür yanılsama içerdiği genel olarak kabul görmüştü.
Öte yandan Kant, aklın sınırları içerisinde bir tür metafiziğin olanaklı olduğunu düşünüyordu. Kantçı metafiziğin merkezinde ise Kant’ın sentetik a priori olarak adlandırdığı yargılar yer alıyordu.
Kant’a göre matematiğin yargıları (“3 ile 5’in toplamı 8’dir.” veya “Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir.” gibi), ve kuramsal fiziğin temelinde yer alan yargılar (“Tüm olaylar bir nedene göre gerçekleşir.” gibi) evrensel zorunluluğa ve nesnel geçerliliğe sahip sentetik a priori yargılardı.
Kantçı metafiziğin eleştirisi üzerinden dilin ve dilin mantığının felsefenin odağına yerleşmesi süreci, analitik felsefenin doğduğu süreç olarak kabul edilebilir.
Kantçı metafiziğin eleştirisi üzerinden dilin ve dilin mantığının felsefenin odağına yerleşmesi süreci, analitik felsefenin doğduğu süreç olarak kabul edilebilir.
Kantçı metafiziğin eleştirisi üzerinden dilin ve dilin mantığının felsefenin odağına yerleşmesi süreci, analitik felsefenin doğduğu süreç olarak kabul edilebilir.
Bir bakıma, Kant’ın eleştirileri üzerinden bir tür metafiziğin elenmesinin ardından Kant’ın savunduğu biçimiyle metafiziğin elenmesi, analitik felsefenin gelişimi açısından belirleyici olmuştur.
Metafiziğin bu ikinci versiyonunun elenmesi süreci nasıl gerçekleşmiştir? Bunu anlayabilmek için, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında, matematik ve bilim alanlarında yaşanan çarpıcı gelişmelere göz atmamız uygun olacaktır.
Anmak istediğimiz gelişmelerden ilki, Euklidesçi olmayan geometrilerin keşfedilmesidir. Söz konusu keşif, o dönemde etkili olan Kantçı matematik anlayışını derinden etkilemiştir. Bu tartışmalar açısından son derece önemli bir başka gelişme ise Einstein’ın özel ve genel görelik kuramını ortaya koymasıdır.
Bu gelişmeler, geometrinin yargılarının sentetik ve a priori olduğuna ilişkin düşünceyi temelinden sarsmıştır. Bu gelişmelere paralel bir başka gelişme ise matematiksel mantık alanında gerçekleşmiştir. Matematiğin mantığa indirgenebileceği ve bu itibarla da matematiğin önermelerinin analitik olduğunun gösterilmesi, özellikle Gottlob Frege’nin çalışmaları ile ivme kazanmıştır.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|
|
Alıntı
|