herkes öyle yada böyle yalan söyler. kimse ben yalan söylemem demesin. zaten bunu dediği an ilk yalanını söylemiş olur kişi. hatta bu yalanları masumlaştırmak için renklendiririz bile kendimizce...
burda kilit nokta kime yalan söylediğin ve söylediğin yalanın karşı tarafa verdiği zarardır. yalanın büyüklüğü görecelidir ancak hayati bir yalan söylemeniz, kötü bir niyetiniz olmasa bile, onun üzülmemesi için söylemiş olsanız bile gerçek ortaya çıktığında o kişiyi kaybetmenizi sağlayabilir. söylediğiniz yalanlar , başkalarının yanlış kararlar ve seçimler yapmasına sebep oluyorsa yani hayati noktada değişiklik yaptırıyorsa niyetiniz ne olursa olsun kötüsünüzdür . mesela bazen bir şeyin devam etmesini istediğiniz bir durumda söyleyeceğiniz bir yalan, hem sizi hem karşı tarafı mutlu edebilir o anlık...ancak bu durum çok uzun sürer ve olay o yalanın üzerine kurulursa ve daha sonra bu durum anlaşılırsa çok daha kötü ve yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. ve çok acımasızca çıkarlarınız doğrultusunda söylediğiniz büyük yalan katagorisine girer ve sizi şerefsiz bi yalancı yapar.
ama bazı yalanlar zararsızdır. söylediğin kişinin hayatında elzem sonuçlar doğurmaz ve saniyeler içinde eriyip gider ... misal biri size gece görseniz kabus olacak chuck bebek formatındaki bebesini gösteriyor ve " bak bak nasıl tatlı dimi " diyorsa "evet evet evet allahım nazarlardan korusun çok tatlı maşallah " demek türk olmanın şanındandır. veya bi arkadaş saçını kestirmiş ve hiç yakışmamış olsa dahi kötü olmuş demek durumu değiştirmeyeceği için gereksizdir. yani o saçı değiştirme veya uzatma imkanı yoksa bu söylem onu sadece üzecekse gerek yoktur ...