01 Temmuz 2023, 15:02
|
#1
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Gezegenler Hakkında Bilgi; Genel ve Fiziksel Özellikleri, Tarihçesi
Gezegenler Hakkında Bilgi; Genel ve Fiziksel Özellikleri, Tarihçesi
Merkür
Merkür Güneş Sistemi’nde yer alan 9 gezegenden en küçüğü ve Güneş’e en yakın olanıdır. Çıplak gözle sadece Güneş ufkun hemen altındayken görülebilir. Kavuşum günü sayısı 116'dır. Merkür gezegenine yalnızca 1 kez Mariner 10 isimli uzay aracı gidebilmiştir. Yazımızda Merkür gezegeninin fiziksel özellikleri ve keşfedilmesinin tarihi hakkında kısaca bilgi verilmiştir.
Güneş Sistemi, Dünya da dâhil olmak üzere, üzerinde birçok gezegeni barındıran bir sistemdir. Güneş Sistemi’nde yörüngeler vardır ve bu yörüngeler güneşten uzaklaştıkça genişlemektedir. İşte bu yörüngelerden güneşe en yakın yörünge üzerinde olan gezegen, yalnızca bir kez görüntülenmiş olan Merkür gezegenidir. Merkür diğer gezegenlere göre aralarında en küçük olan gezegen olarak bilinir. Güneş Sistemi üzerinde toplamda 8 tane gezegen bulunmaktadır ve hepsinin ismi farklı şekillerde ortaya çıkmıştır.
Merkür de ismini Roma döneminde almıştır. Roma mitolojisine göre ticaret ve haberleşme tanrısı olan Merkür, gezegenin isim babasıdır. Merkür gezegeni çıplak gözle sadece güneş ufkun hemen altındayken görülebilir.
Kavuşum günü sayısı 116 gün olan Merkür, bu sürenin yarısında Güneş’in önünden, yarısında arkasından gitmektedir. Başka bir deyişle yarısında Güneş’in batısında, yarısında doğusunda yer almaktadır.
Merkür’ün Özellikleri Nelerdir?
Merkür, Güneş Sistemi’nin en küçük gezegenidir. Aynı zamanda güneşe de en yakın gezegen olarak bilinir.
Güneşe yakınlığı nedeniyle Merkür hakkındaki bilgiler sınırlı olmaktadır. Çünkü bu gezegene gitmek ve onu incelemek sıcaklık nedeniyle çok zordur. Merkür gezegenine yalnızca 1 kez Mariner 10 isimli uzay aracı gidebilmiştir, ama yine de Merkür hakkında bilgi edinilememiştir.
Merkür gezegeninin bilinen bir uydusu bulunmamaktadır.
Gezegenler sınıflandırılmıştır, ama Merkür hakkındaki bilgilerin kısıtlılığı nedeniyle Merkür gezegeninin kaya sınıfına mı, yoksa yer benzeri sınıfına mı girdiği bilinmemektedir.
Merkür çıplak gözle izlenebilen sayılı gezegenlerden bir tanesidir. Çıplak gözle izlenebilen toplam 5 gezegen bulunmaktadır. Bu gezegenlere güneş sisteminin en küçük gezegeni olan Merkür de dâhildir.
Güneşe en yakın gezegen olan Merkür’ün yeryüzünden izlenmesi çok güç ve nadir bir durumdur.
Merkür Gezegeninin Fiziksel Özellikleri
Merkür gezegeni Dünya ile hemen hemen yakın bir yoğunluğa sahiptir. Yoğunluk bakımından, Dünya’dan sonraki en yoğun gezegendir. Yapısal olarak çok katı olduğu bilinmektedir. Güneşe en yakın gezegen olan Merkür’ün sıcaklığından dolayı çok fazla araştırma yapılması mümkün değildir. Merkür gezegeninde etkili bir atmosfer olmadığından 475’lere çıkan ısı, geceleri -175’lere kadar düşebilmektedir. Çok koyu renkte bir dış yüzeysel görüntüye sahip olan bu gezegen, güneşe en yakın gezegen olmasına rağmen kendisine gelen ışınların yalnızca %10’unu yansıtabilmektedir.
Merkür Nasıl Tanınmıştır, Tarihçesi Nedir?
Tarihi bilgiler Merkür gezegeninin, Ay, Güneş, Venüs, Mars, Jüpiter, ve Satürn ile birlikte diğer yıldızlardan farklı olmasıyla fark edildiğini göstermektedir. Bu farklı göktaşlarının 7 tane olması nedeniyle, tarihi çağlarda haftanın günlerine ismini verdiği düşünülebilir. Ayrıca ilk bilinen gezegenlerden olan Merkür astroloji için önemli bir gezegendir. Yunan mitolojisine göre sabah görülen Merkür Helles, akşam görülen ise Apollo ismi ile anılırdı. Yunan filozoflarından Pisagor aslında sabah ve akşam görülen bu yıldızın aynı yıldız olduğunu ortaya çıkardı. Gelişmeler birbirini izledi ve Merkür gezegeninin kendi etrafında döndüğünü de yine yunan filozofu Heraklit ortaya çıkardı.
1630’lu yıllardan başlayıp 1680’li yıllara kadar, İtalyan gökbilimci Zupi, Merkür’ü inceledi ve hem kendi etrafında döndüğünü, hem de güneşin etrafında döndüğünü ortaya attı. O dönemlerde yapılan çalışmalar yalnızca teleskop yardımıyla yapılıyordu ve bu da savunulan tezlerin yanlışlık payının yüksek olabileceğine işaretti. Buna bağlı olarak 1960’lı yıllarda Michigan Üniversitesi bir araştırma yaptı ve Merkür ile ilgili o güne kadar yapılmış en geniş bilgilere ulaştı. Geçmişte ortaya atılan birçok tez çürümüştü ve yerine daha mantıklı cevaplar üretebilen yeni iddialar gelmişti. Bu yüzden de yapılan ilk bilimsel araştırma olarak kabul edilebilir.
Merkür gezegeni ile ilgili yapılan son araştırmalardan olan 1991 tarihli Arecibo radyo teleskop gözlemleri Merkür üzerinde su birikintilerinin olabileceğini ortaya çıkardı. Bu süre içerisinde Merkür ve diğer gezegenlerle ilgili çok araştırma yapılmıştır.
|
|
Alıntı
|