01 Temmuz 2023, 15:04
|
#5
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Yanıt: Gezegenler Hakkında Bilgi; Genel ve Fiziksel Özellikleri, Tarihçesi
Satürn
Gezegenlerle ilgili bilgiler son zamanlarda detaylanarak artmaktadır. Yeni gezegenlerin bile keşfi söz konusu iken mevcut gezegenler ile ilgili bilgileri öğrenmekte yarar var. Daha önce sizlere Jüpiter, Venüs, Uranüs gibi gezegenler hakkında bilgi vermiştik. Satürn de keşfedilmesi gereken gezegenlerden bir tanesidir. Satürn'ün hacmi, Dünya'nın hacminden 700 kat daha fazladır.
Satürn eskiden Zühal olarak bilinen ve Güneş Sistemi’ne en yakın altıncı gezegendir. Zühal kelimesi Arapça kökenliyken, Satürn’ün Türkçesi Sekendiz demektir. Boyutları açısından Jüpiter’in ardından ikinci sırada yer alır. İsmini Yunan mitolojisinde bulunan Kronos’tan alan Satürn, çıplak gözle izlenebilen 5 gezegen arasında yer almaktadır. Diğerleri ise Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter’dir. Satürn’ün büyük kısmı hidrojen ve helyum gazından oluşmuştur. Dolayısıyla gaz devleri sınıfında yer alır.
Satürn gezegeni yörüngesinde çok yavaş hareket ettiği için, aynı takım yıldızı içinde 2 yıldan fazla kalabilmektedir. Birçok uydusu bulunan Satürn orta boy teleskopla ayırt edilebilmektedir. Bu uydulardan ise sadece Titan ve Rhea orta boy bir teleskopla seçilebilmiştir.
Hacmi Dünya hacminin 700 kat fazlası olan Satürn, Jüpiter dışındaki tüm gezegenlerden daha büyüktür. (Jüpiter gezegeni hakkında detaylı bilgi için tıklayın.) Gezegenler arasında en görkemlisi olan Satürn küçük boy bir teleskopla bile izlenebilir. Onu bu denli görkemli yapan ise göz alıcı halkalara sahip olmasıdır.
Satürn Gezegeninin Genel Özellikleri Nelerdir?
Bu gezegen ekvatordan geniş ve kutuplardan basık bir şekle sahiptir. Yani Dünya ile benzer bir şekilleri vardır. Güneşten almış olduğu enerjinin 3 katı civarını dışarıya yayar. Oldukça etkin bir sıcaklığa sahiptir ve uzayda bir kara cisim gibi ışıldar. Yarattığı bu enerji fazlalığını, yerçekiminin etkisi ile yavaş yavaş kendi üzerine çökmek suretiyle küçülmesi aşamasında açığa çıkan potansiyel enerji ile açıklanabilir.
Gaz devleri olarak bilinenler, içerdikleri elementlerin miktarlarına göre kendi aralarında iki alt grupta ayrılırlar. Örneğin; Uranüs ve Neptün, kaya ve buz bakımından zengin olduğundan Uranian gezegenler olarak adlandırılır.
Satürn ve Jüpiter, ismini Jüpiter’den alan Jovian gezegenleri grubunda yer almaktadır ve bu gezegenler gaz bakımından zengindir. Yani Satürn, helyum ve hidrojen gazları barındırmaktadır. Satürn gezegeninin merkez kısmında içeriğinde demir ve diğer ağır metalleri barındıran ve bu elementleri çevreleyen bir buz-kaya tabakasının olduğu çekirdeği vardır. Gezegende büyük orandaki basıklığa sebep olarak bu büyük ve yoğun çekirdek gösterilir. Yapılan hesaplamalara göre bu çekirdek, gezegenin dörtte bir kadarını oluşturmaktadır.
Çekirdeği çevreleyen kısımda manto tabakası mevcuttur. Bu katman Satürn’de, Jüpiter’de olduğu kadar büyük değildir. En dış alanda gezegenin hacminin %90 kadar büyük bir kısmını meydana getiren, 30.000 km civarında kalınlığı olan moleküler bir hidrojen tabakası mevcuttur. Yüzeye yaklaşıldıkça basınç, yoğunluk ve ısı düşüşe geçer. Böylelikle hidrojen sıvıdan gaza dönüşerek; atmosfer olarak nitelendirilebilecek bir ortama geçiş başlar.
Satürn Gezegeninin Uyduları Nelerdir?
Bilimsel ve resmi olarak belirlenmiş 53 adet uydusu bulunmaktadır. 2004 yılında gözlemlenen ve 2005’te Uluslararası Gökbilim Birliği’nce duyurulan 12 adet yeni uydu ve sonradan ilave edilen 1 adet yeni uydu ile günümüzde toplamda 56 adet uyduya sahiptir. Henüz doğrulanmayan uydular bulunduğu için resmi rakam 53 adettir.
Satürn Gezegeninin Tarihçesi
Eski zamanlardan günümüze kadar geçen sürede bilinen kaynaklarda Satürn, Güneş, Ay, Merkür, Mars, Venüs ve Jüpiter ile beraber hareketlerinin diğer yıldız türlerinden farklı olması ile bilinen 7 gök cisimden biridir.1610 yılında Galileo, tamamen kendi tasarımı olan bir teleskopla yaptığı gözlemlere göre Satürn küresel bir yapıya sahiptir. Ardından da gezegenin iki yanında bulunan halkalarının keşfini yaptı. 1655 yılında Hollandalı Huygens, Satürn’ün en büyük uydusunun Titan olduğunun farkına vardı. Galileo’nin oluşum olarak nitelendirdiklerinin Satürn halkası olduğu açıklamıştır.
1670 ve 1680 yıllarına gelindiğinde gökbilimci Cassini, halkaların içinde bulunan bir bölümü keşfetmiş ve kendi ismini vermiştir. Ayrıca 4 yeni uydusunu da keşfetmiştir. Bunlar; Japetus, Dione, Tethys, Rhea’dır. 1789 yılında Herschel, Satürn’ün basıklık miktarını hesap etti ve bu keşfine iki yeni uyduyu da ilave etti. 1837 yılında Encke, halkalarda bir boşluk keşfetti buna kendi ismini verdi. 19.yy içerisinde birçok bilim adamı, halkalar ile ilgili görüşleri geliştirmişlerdir. 1966 yılında Janus ve Epimetheus isimli uyduları keşfedilmiştir.
|
|
Alıntı
|