Alıntı:
Fati kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı
Adam solcu çıktı fsdgsfg
Eyi normal bir soru sorayım bari... Ha ben izmiri çok seviyorum ya...
Geçimini sağladığın işinin seni emeklilik yılına kadar taşıyacağına inanıyor'musun? Bu iş olmasa şu işi yaparım dediğin bir düşünce oldu mu hiç? Aslında sormak istediğim bir kaç cevap gerektiren bir soru... Mesela şuan aklında keşke bıraksam şunu yapsam diyipte lan bırakılır mı bu iş diyenlerin sesleri söylentileri kulağına gelip kafanda varsa bir'şey ondan vaz'geçiyor musun?
Soramadım'da sen her türlü anlıycan ahahaha
|
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun birinci maddesinde; “Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.” denir. Yani ifa ettiğim mesleğe, nereden baktığına bağlı olarak hem kamu hizmeti hem de serbest meslek diye düşünebilirsin. Ben kendimi, halihazırdaki çalışma koşullarım dolayısıyla henüz tam elverişli sayılmasa da, ikinci seçenekle özdeşleştiriyorum.
Memur kökenli bir aileden geliyor olsam da hayatımın hiçbir evresinde “memur zihniyeti”ni benimsemedim, bununla hep dalga geçtim ve hiçbir zaman küçük hayallerim, hedeflerim olmadı. Ancak mesleğimden de memnunum. Bilakis zaten okuduğum bölümü okumak, bu mesleği yapmak isteyişim de lise zamanlarında oluşturduğum bir idealimdi.
Konuyu bir yere getireceğim, sorduğun soru ile de paralel. Geçen @
[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] ile sohbet ederken; bana “ben avukat oluşunu pek sevdiğini düşünmüyorum” demişti. Bunu düşünmesinin nedeni de benim forum oyunlarında falan bazen ciddili, bazen de mizahi bir şekilde farklı projelerimden veya düşünce aşamasındaki girişimlerimden bahsediyor oluşummuş. Ki seninle de arada yaparız böyle proje sohbetleri. Ancak burada şöyle bir yanılgı var. Az önce de belirttiğim üzere tekdüze bir yaşam, standartlar, var olanla yetinmek; körelmek; monotonluk bana göre değil. Ancak bunu aşmak için mevcut mesleğimi bırakmam gerekmiyor. Garanticilikle maceracılığı güzel dengeleyebilen bir insan olduğuma inanıyorum. Bu durumda ise halihazırda mesleğime devam ederken diğer projelerimle, girişimlerimle ilgilenebilirim. Özellikle bu konuda “pasif gelir” sistemleri son dönemde oldukça ilgimi çekiyor. Ha; bakarsın bu dönüm noktası Google AdSense olmaz da CPA Network olur. Kısacası ben, “Yav olm senin buna ihtiyacın mı var?” kafasında olabilecek biri değilim. Hep denerim. Hani Foreks takip edip, herhangi bir yatırımı olmadığı halde heyecanlanan adamlar vardır ya. İşte ben o adam değilim. Başkalarını izlersen ömür boyu o başkaları batar, çıkar ama sen yerinde sayarsın diye düşünüyorum. Dolayısıyla gerektiği yerde risk almaktan çekinmem. Ama alacağım bu risk, mevcut işimi bırakmak olmaz kolay kolay. Onu ancak bir Bill Gates, bir Steve Jobs, bir Elon Musk, bir Mark Zuckerberg olursam bir gün; o zaman düşünebilirim.
Alıntı:
Papatya kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı
Tebrik ederim
Neler sorsam acaba
|
“Neler sorsam” da bir soru cümlesi aslında. Soru sormuş kadar oldun. Ama onu da sen bileceksin. Bana soracağın soruyu ben söylersem deli derler.
Alıntı:
mak res kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı
@ [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] kolay gelsin kanka
* En sevdiğin dizi, film nedir.
* Fırsatın olsa bu ülkeden gitmek ister miydin .
|
En sevdiğim dizi Kurtlar Vadisi ilk 97 bölümlük orijinal seri. En sevdiğim film ise V for Vendetta. Güncelde yaklaşık 10 yıldır televizyon izlemediğim için özellikle yeni Türk dizilerinden haberdar değilim, içlerinde güzel varsa da bilmiyorum ama neredeyse tamamının çöp olduğuna yemin edebilirim de ispat edemem. Yok, aslında 1-2 bölüm seyretsem ispat da ederim.
Bu ülkeden bazen gitmek istiyorum, imkanım da var ama sonra dönüp düşünüyorum; Atatürk'ün Gençliğe Hitabesini tekrar okuyorum ve her okuyuşta beni etkiliyor. Henüz fikir aşamasındaki bu düşünceden vazgeçiyorum böylelikle.
Alıntı:
Qua kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı
Şu soruyu sormazsam olmaz herhalde; benim hakkımdaki düşüncelerin neler?
İşin nakaratını bir yere bırakırsak, tabi yine de ilk soruyu cevaplamadan geçme.
Dünyaya iz bırakmak istiyor musun, istiyorsan bu nasıl bir iz?
|
Senin hakkında çok önceleri sözlük yorumu yapmıştım diye hatırlıyorum. İkili sohbetlerimiz çok olmadığı ve neredeyse tüm iletişimimiz; forum üzerinden taht oyunları üzerine goygoy yapmakla sınırlı kaldığından bu düşüncelerime ek yapabileceğim bir gözlemim oldu desem yalan olur. Yine belirtecek olursam seni üniversiteye başlayacağın 2018'den beri tanıyan biri olarak o zaman da yaşının çok üzerinde olgunluğa sahip, zeki, espri kalitesi yüksek, nerede ve nasıl davranacağını bilen, patavatsızlığı olmayan ve boş konuşmayan, en önemlisi ise ablan @
[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] gibi üşengeç olmayan bir izlenimle tanıyordum. Bunlar değişmiş değil. Geçen filozofluğuna da vurgu yaptı ama zaten bol bol kitap okuduğunu tahmin ediyordum. Bir de o sözlük yorumundan aylar sonra beni yorumlamıştın, gözlem yetinin de gayet güçlü olduğunu o zaman fark ettim. Bununla paralel olarak kendini ifade edebilme gücüne değinmiyorum bile.
Nakarat mı? Ne nakaratı ya? Hakkındaki düşüncelerimi şarkı sözüne döküp bir de bunu bestelememi mi bekliyordun? O kadarını yapamam, üzgünüm. Zaten tahtına talibim aylardır sonunu getirmeye çalışıyorum, bu kadarı beni kalpten götürür.
---
Karbon fiber miyim ben?
Küçükken ölümü düşünerek mi, yoksa bu idrake varmadığım yaşlarımda mıydı bilmiyorum; ama bunu istiyordum. Belki de o yıllarda şarkıcı olma hayalimin de bir tezahürüydü bu. Şimdilerde daha realist bakıyorum. Kitap yazma gibi düşüncelerim var, bu konuda bazı taslak halinde denemelerim de oldu ama kalıcı olmayı umarak değil, içimden geldiği ve yazmak istediğim için yazdım bunları. Öyle çok iz bırakabilecek bi' numaram olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta; “Adını hatırlayan son kişi de öldüğünde, hiç doğmamış olacaksın.”
Alıntı:
Cry kullanıcısının gönderdiği mesajdan alıntı
Merhaba Mahmut, kolay gelsin.
|
Eyvallah Şakir, kolaysa başına gelsin. Haftaya konuk alıyoruz bu arkadaşı.