Bende biraz üşengeçlik var ancak bu üşengeçlik konusuna ve duruma göre ortaya çıkıyor. İşlerimi, hayati gördüğüm şeyleri, sevdiklerimin ve dostlarımın ricaları sonucunda hasıl olan aciliyetleri aksatmadan zamanında yaparım. Ama iş kendime gelince bunu öteleyebiliyorum. Örneğin tuğla gibi kitaplardan çalışmanın gerekli olduğu bir bölümü okuduğum halde sınavlara çalışmayı son güne bırakma huyum değişmezdi. Ama ceremesini de yine ben çekerdim ders bırakarak. Bu çok klasik bir örnek oldu, şöyle biraz daha genişleteyim. Deniz tatiline gittim diyelim. Tatil; insanın belirli ritüelleri yerine getirmek için stres yapması ve yaşaması gereken bir aktivite değildir bana göre. O yüzden gider gitmez uykusuz ve yorgun bir şekilde ilk günden hemen denize gireyim zorunluluğuna girmem. Bunu öteleyebilirim. Ha denize girmeye çok heveslenmişsem ayrı bir şey. Ben bazı şeyleri insanın ritüeli haline getiren zorunluluklardan bahsediyorum.

Bunun için mikrofon dahil fon müziği vs. ayarlayabileceğim program gibi ekipmanlarım yok şimdi. Sözüm olsun, şiir değil de ilk fırsatta bi' şarkı kaydı alıp paylaşırım forumda.

Ölünce diğer tarafa gidiyorsak ve onunla aynı tarafa düşersek görür. Aksi maalesef imkansız. Ama sen üzülme diye ben sana ne zaman istersen Zeki Müren taklidi yaparım ponçiğim. Biliyorsun; daha önce yaparak tekerlemesini söylemiş ve kaydını atmıştım. ^^

Aa o vardı değil mi? Şu soruları yanıtlamayı bitireyim, ekleyeceğim.

Din, dil, ırk ayrımının; savaşların, çıkar çatışmalarının, rantın, sömürünün olmadığı bir Dünya ülkesi olsun isterdim. Sanırım bu istek, yeterince ütopik oldu.

Dedim geçen @[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] Sultanı 20 saat beklettim, kellem gitmesin diye soruları da 3 gün bekleteyim. Ama soruların içinde senin sorun da olduğundan bu strateji paradoks oluşturdu. Senin gözüne gireceğim derken 3 gün beklettiklerimden biri de sen olmuş oldun. Kahretsin! Regex bitmiş aga ya. Eski zekası, eski dehası yok.

Bizim @[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]'la aramızda bi' "hanım köylü" geyiği vardı. Bahti senin yanında taş fırın erkeği, o kadar söylüyorum. Ama @[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] kankam soru sormak için de olsa gelirdi diye düşünüyorum; ona triplerimi ayrıca belirteceğim. ":T:" ifadesini buraya da ekletip ilk olarak, bu defa ona karşı ben kullanacağım. Görür o!

---

- E şimdi bütün sırrı bozdun, bir de bana tasdik mi ettirmek istiyorsun? Ben aslında göründüğüm gibiyim. Sadece duygusal yönümü göstermemem gerektiğiyle ilgili yeterince tecrübe yaşattı hayat.

- Duygusuz bir adam herhangi bir müzikal faaliyet gerçekleştirebilir mi aga? Mesela ben senin gibi rapçi değilim ancak senin tarzından örnek vereceğim; en ofansif, atarlı rap parçalarda bile bir duyguların dışa vurumu vardır. İlla ki duygusalım ama karar aşamalarında mantığım ile hareket ediyorum. Yani bir his seline kapılıp, buna hapsolup manipüle olacak biri değilim. Ancak sevdiklerime ve dostlarıma karşı hassas olduğum doğrudur. Yine saptadığın üzere de bunu dışarı fazla yansıtmıyorum. Bu belki de kendimce geliştirdiğim bir koruma kalkanı. Kasıtlı olarak yapıp, kendimi farklı lanse ettiğim bir durum değil.

- Arkadaş ortamlarımda gayet sözüme kıymet verilir ve buralarda nasılsam reelde de öyleyim. Asosyal bir yapım yok ama kalabalık ve gürültülü ortamlarda sessizleşebiliyorum. Yani; yeni tanıştığım insanlarla da iyi anlaşırım ancak 30-50 kişilik ortamda öne çıkmaya uğraşmam. Mesela geçen BlaBlaCar ile bir şehirlerarası seyahat ettim, araç sahibi ve yanında önde kayın biraderi vardı. Aynı şehre giden benim yanımda arka koltukta bir de Jandarma komutanı. Birbirimizi hiç tanımasak da gayet keyifli bir yol arkadaşlığı geliştirdik ve zaman nasıl geçti hiç fark etmedim bile. Bu tarz reel ortamda da kendimi ifade ederken çekingenlik yaşamıyorum. Değer konusuna gelince, insan; hal ve davranışları ile o değeri kendi kazanıyor ya da oluşturuyor bence. Ben nerede ve nasıl davranacağımı iyi ayarlayabildiğim için hiç istenmeyen adam olmadım herhangi bir ortamda.

"Ben kimseyi övmem, övmek istediğimi de gömerim. Ama düşmanım dahi olsa gömdürmem, gömmeye kalkarlarsa ben överim." gibi bir düşünceye sahip olan senden (oha, nasıl özetledim öyle yav? şiir yazdım resmen ) bu düşünceleri okumak güzel. Öncelikle sağ ol.

Sanalda şöyle bir durum mevcuttur. Genelde teknik yöneticilik yapan hemcinslerimiz hatunlara karşı cool görünmek ister. Çünkü yazılıma ilgi duyan kadın üye sayısı %5 falandır. Nasılsa işin arka tarafına çok hakim olmadıklarından; onlara şov yapıp hava atmak için genelde bu duruma kalkışıyorlar. Mesela 2017-2018 yılları arasında tıynetsiz bir tipleme vardı. Çocuk yaş olarak benden iki yaş büyük ama abi abi diye yalakalık yapa yapa bir hal olmuştu. Bunun o zamanlar sevgilisi vardı. Ben sonra öğreniyorum ki, benden yardım isteyip ve satır satır anlatmama rağmen yapamamış olduğu halde paneline kadar girip benim yaptığım şeyleri bile kendi yaptığını söyleyip arkamdan sallıyormuş. Bu sadece ilk düşündüğümde aklıma gelen en basit örnek. Bunun daha çok farklı versiyonları dediğin gibi ne yazık ki var. Biraz da aslında kendini olduğu gibi değil de, olmak istediği gibi göstermeye çalışan kişilerle hemen hemen aynı durumun tezahürü diyebilirim. Çok bir sitemim, serzenişim yok. Kaliteli bir kişiliğe sahip insan zaten bunu yapmaz; dününü unutmaz. Bu yüzden onları da kendi eziklikleriyle, aşağılık kompleksleriyle baş başa bırakmayı doğru buluyorum. Beni bilen biliyor zaten.

Bu arada daha önce de galiba bu forumda yazmıştım ama yeri gelmişken yine söyleyeyim. Ben; bilgisayar mühendisi, yazılım mühendisi ya da programcı değilim. Alaylı olarak uzmanlaştığım ve iddialı olduğum konular SEO ve Siber Güvenliktir. Asıl mesleğimin avukatlık olduğunu da bilmeyen yok. Ben sadece yaklaşık 16-17 yıldır kendimi vBulletin üzerinde ve buna bağlı olarak da altyapısında kullanılan web yazılım dillerinde geliştirdiğim için yine @[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]'ya yanıt verirken de belirttiğim üzere mIRC Scripting betik dilini öğrendiğim çocuk yaşlarımdan itibaren kod yazma mantığını da çözmüş olduğumdan istediğim şeyleri yapabiliyorum. O yüzden kendimi mühendis seviyesinde görüp böyle iddialarda bulunmadım hiçbir zaman. Bilgili, laf değil icraat yapan insana da saygım sonsuzdur. Ancak senin bahsettiğin tarz kişiler ne yazık ki kendilerini benim gibi alaylı olarak, dokümantasyon okuyup bunun pratiğini yaparak ve aklını kullanarak bile geliştirememiş; yıllardır sağdan soldan çalıp ben yaptım diye geçinen; argo bir tabiri yumuşatarak sonlandıracağım, "başkasının tekniğiyle panele giren" tiplemeler. Acınası ve üzücü buluyorum bu hezeyanlarını. Kadınların ilgisini çekmek için bu yolu kullanıyorsanız en azından biraz hava attığınız şeye emek verip kendiniz bir şeyler de üretin ki, hiç değilse bu kadar yapay olmasın düştüğünüz durum komedisi. Diyeceklerim bu kadar.

La bi' dur da.

Uyandığım ilk anda istisnasız; saat kaç diye merak ederim. Gecenin yarısı tuvalete ya da su içmeye bile kalksam da bu değişmez. Önce saate bakarım.