Ateşsiz duman olmaz. (Plautus)

Ateş demekle ağız yanmaz. (Atasözü)

Maşa varken elini ateşe sokma. (Atasözü)

Su hiçbir zaman ateşten korkmaz. (Mevlana)

Ateşten insana serinlik gelir mi hiç? (Firdevsi)

Pervanenin işi, odları yanmaktır. (Kul Mustafa)

Ateşin söylemeye çekindiğini, söyle. (Rene Char)

Aşkı ateşten başka bir şey söndüremez. (Mevlana)

Lâ ilâhe illa’llah, diyen ateşe atılmaz. (İskender Pala)

Ateş iyi bir köle, kötü bir efendidir. (Portekiz Atasözü)

Ateş kenarı kış gününün lalezarıdır. (Enderunlu Vasıf)

Kıvılcımı söndürmezsen ateşi zapt edemezsin. (Tolstoy)

Aşk ateş gibidir, besinsiz kalınca erir gider. (Lermontov)

Güneş doğunca ateşin hükmü kalır mı? (Nazan Bekiroğlu)

Ateş bir şey yakmadan, geniş bir alanda parlamaz. (P.Syrus)

Ateş dumansız, delikanlı günahsız olmaz. (Kaşgarlı Mahmut)

Ateş altını, yoksulluk (musibet) cesur insanları dener. (Seneca)

O da biliyor, benimse içimde hem ateş var, hem su. (Mine Söğüt)

Aşık altına benzer bela ateşe,halis altın ateş içinde hoştur. (Mevlana)

Ateş vapurunu icat edenler, yelken açıp yelin kadrini ne bilsin. (Seyrani)

Allah Teâlü’den gafil olmak, ateşten olmaktan beterdir. (Cüneyd-i Bağdadi)

Ateş gizlidir, zevki meydanda. Dumanı sonunda meydana çıkar. (Hz. Adem)

Işığı kaybolmuş bir ateş geliyor! Yangına hazırlanalım o halde! (İskender Pala)

Herkes ateşini buradan götürür. Öteki dünyada ateş, nar olmaz. (Karacaoğlan)

Su, ateşe galiptir. Ancak bir kaba girerse, ateş o suyu kaynatır yok eder. (Mevlana)

Hangi ateş sonsuza kadar yanmış ki? Biraz tüter sonra sönersin. (Nazan Bekiroğlu)

Padişah kızınca yakıcı bir ateş olur, ateşe yaklaşma ki yanmayasın. (Nasr-ı Hüsrev)

Ateşi maşa ile değil çıplak elle tuttuğunda, ancak algılayabilme imkanı doğar. (A.F.Y.)

İbrahim’ler Nemrud’lardan korkmazlar; hem öd ağacının ayarı ateşte belli olur. (M.İkbal)

Ateşin üstüne bir iki damla su serpersen, ateş eskisinden daha parlak yanar. (O.Goldsmith)

Taşın içinde saklı olan ateştir aşk, bir kıvılcım çakınca kuşatır bütün evreni. (İskender Pala)

Zihin, doldurulması gereken bir kazan değil, tutuşturulması gereken bir ateştir. (Plutarkhos)

Cehennem dediğin yerde dal ve odun yoktur, herkes ateşini kendi götürür. (Pir Sultan Abdal)