17 Ekim 2023, 11:31
|
#1
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Bir Yakını Öldüğünde Çocuklara Bu Durum Onlara Nasıl Anlatılmalıdır?
Bir Yakını Öldüğünde Çocuklara Bu Durum Onlara Nasıl Anlatılmalıdır?
Ölüm hiç kimsenin başına gelmeden düşünmediği bir durumdur. Birçok anne ve baba diğeri öldüğü zaman çocuğuna ne söyleyeceğini, nasıl söyleyeceğini düşünmezler, çünkü insanlar sevdiklerine ölümü yakıştıramazlar. Ama ölüm hayatın gerçeğidir ve bir ölüm gerçekleştiğinde çocukların en az etkilenmesi için hazırlıklı olunması gerekmektedir.
Çocuğun aklı belli şeylere ermeye başladığında ölüm kavramı çocuğa anlatılmalı ve ölünce neler olacağından biraz tozpembe bir şekilde bahsedilmelidir. Yani temel önden atılmalıdır. Aksi halde başınıza böyle üzücü bir olay geldiğinde en baştan bazı şeyleri anlatmak sizde kötü halde iken zor olacaktır.
Günümüze kadar yapılan tüm araştırmalara rağmen çocukların ölüm karşısında nasıl davranacağı, nasıl tepki vereceği ve neleri düşüneceği kesin olarak saptanamamıştır. Bunun için en uygun yöntem soru cevap yöntemi olsa da yaşları gereği tam ve doğru cevap veremeyen çocuklar tamamen kapalı kutulardır.
Okul öncesi çağda çocuklar ölümü tam olarak anlayamazlar, onlar gerçek ile hayali, somut ile soyutu ayırt etmekte zorluk çekerler. Ölümü bir tek televizyonlarda izledikleri çizgi filmlerde görmüşlerdir ama orada ölen kahramanlar tekrar canlanabilmektedir. O sebeple küçük çocuklar bir yakını öldüğü zaman bir yandan onun tekrar geleceğine inanmak isterlerken diğer yandan bir korku ve endişe başlar. Kafasında sorular uçuşur. Acaba şimdi ne olacak. İster istemez alenin diğer üyelerine yaklaşır ve onlardan yakınlık bekler, kendisinin ne olacağı endişesi başlar. Çocuklar ailenin diğer üyelerine sık sık onu sevip sevmedikleri sorar. Öte yandan bir suçluluk ve pişmanlık duygusu hisseder, çünkü daha önce ölen kişiye o kızmıştır ve onun yüzünden ölmüş olduğunu düşünebilir. Çocuklar büyüdükçe ölümü daha iyi anlarlar, ölünce neler olacağını daha iyi bilirler ama hiçbir çocuk yakınlarından birinin ölebileceğine inanmaz, onlara göre yakınlarındakiler ölümsüzdür.
Anne ve babasından biri ölen çocuk çok büyük bir şok yaşar, ne olursa olsun geri geleceğine inanır. Uzun zamanlar onun gelmesini bekler. Ailenin diğer fertleri kendi acılarından çocukları ile ilgilenemezler genelde, o nasılsa çocuk bir şeyin farkında değildir mantığında olurlar. Ama için aslı öyle değildir, aile içerisinde en büyük yarayı onlar alır. Eğer gerekli ilgi ve itana gösterilmez ise çocuklarda, sinir bozukluğu, gerginlik, kekemelik, algı geriliği, geceleri altına kaçırma, parmak emme, tırnak yeme gibi gözle görülebilir problemler yaşanabilir. Çocuk ilgi çekmek için karakteri ve kişiliğinden çok farklı davranışlarda bulunabilir. Bu davranışlar 6 ay kadar sürebilir. Ama daha fazla sürüyor ise mutlaka bir yardım alınmalıdır.
Çocuklar kendilerine geldikten sonra sorular sormaya başlayacaktır. Annem-babam neden öldü, ne zaman gelecek, yine beni görmeden gitti. Bu sorulara çocuğu daha da depresyona sokmadan uygun bir dille cevap verilmelidir ki çocuğun aklından silinsin. Küçük çocuklara bir yolculuğa çıktığını ama çok farklı bir yolculuk olduğunu, o yüzden onu göremediğini, büyük çocuklara da ölümün gerçek yüzü örnekler vererek anlatılmalıdır.
Ölüm düşünüldüğü zaman bile insanın tüylerini diken diken yapmaktadır ama maalesef hayatın gerçeğidir. Bu gerçek her an başımıza gelebileceği ihtimali unutulmamalıdır ve ona karşı hazırlıklı olunmalıdır.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|
|
Alıntı
|