Eleştiri Türünün Tarihsel Gelişimi
Eleştiri Türünün Tarihsel Gelişimi

Eleştiri Yunanca “kritike” sözcüğünden türemiştir. Eleştirel ve eleştirici anlamındaki “kritikos” sözcüğü Latinceye “critucus” biçimiyle geçmiş ve bu yolla Avrupa dillerine yayılmıştır.
Günümüzdeki anlamıyla edebiyat eleştirisinin, bir yazı türü olarak Batı edebiyatında 19. yüzyılda doğup geliştiği bilinmektedir. Batı edebiyatında, Boileau ve Anotole Franve eleştiri türünün önemli temsilcileri olarak bilinmektedir.
Bir yazı türü olarak eleştiri bizde Tanzimat’tan sonra görülür. O zamanki adıyla tenki, Avrupa fikir ve sanat alemi ile temastan sonra memleketimize gelmiştir. Bu dönemin eleştiri anlayışında ilke ve yöntemler henüz netleşmiş değildir.
Bu dönemde rastlanan ilk eleştiri yazısı Şinasi’nindir. Şinasi’nin edebiyat eleştirisi olarak anılabilecek yazısı temelde bir dil tartışması olan “mebhusetu’n anha, terceme-i salifetü’z-zikr, tul ü dıraz” sözcükleri çerçevesindeki dizi yazısıdır.
Ondan sonra gelen Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, Abdülhak Hamid, Recaizade Mahmut Ekrem, eleştiri türünde metinler kaleme almışlardır.
Türk edebiyatında eleştiri türündeki önemli eserler:- Recaizade Mahmut Ekrem – Takdir-i Elhan
- Muallim Naci – Demdeme
- Hüseyin Cahit Yalçın – Kavgalarım
- Ahmet Şuayb – Hayat ve Kitaplar
- Nurullah Ataç – Karalama Defteri
- Nurullah Ataç – Diyelim
- Nurullah Ataç – Söz Arasında (Deneme – Eleştiri)
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|