Tekil mesaj gösterimi
Alt 01 Kasım 2023, 07:53   #1
Çevrimiçi
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart 31 Ekim Dünya Tasarruf Gününün Anlam ve Önemi

31 Ekim Dünya Tasarruf Gününün Anlam ve Önemi



31 Ekim tarihi bütün dünyada tasarruf günü olarak kutlanmaktadır. Tasarruf kelimesi ‘kullanmak, sarf etmek, tüketmek’ anlamlarına gelmektedir. Daha özelde konumuzla ilgili anlamı ise ‘ölçülü kullanmak, ölçülü tüketmek; gereğinden fazla kullanmamak, israf etmemektir’.

Bilindiği gibi dünyamızda hava ve su dâhil doğal kaynaklar sınırlıdır. Haliyle doğal olmayan kaynaklar hayli hayli sınırlıdır. Ancak dünya doğal denge içinde yaratılmıştır. Yani tüketilen kaynaklar bir şekilde doğaya dönmekte ve dönüşmektedir. Bu da bugüne kadar dünyamızın dengeli bir hayat alanı olarak devamını sağlamıştır. Fakat ne yazık ki, insanoğlu, bizler ‘sınırsız tüketme hırsına’ sahibizdir. Ayrıca yıkıcı, zarar verici özelliklerimiz de vardır.

Özellikle yaklaşık iki yüzyıldır sanayileşmenin gelişimiyle üretim ve tüketim ilişkileri yoğunlaşmıştır. Sanayileşmiş ülkelerin, büyük endüstriyel şirketlerin yüksek miktarlardaki üretimi aynı büyüklükteki tüketici kesimlerini zorunlu kılmıştır. Çünkü tüketim pazarını yaratamayan üretim hiçbir işe yaramayacaktır. Karlı olmayacaktır. Tüketim kitlesi nasıl yaratılır? Elbette ki, insanların, toplumların tüketim alışkanlıkları değiştirilerek ve yeni tüketim alışkanlıkları yaratılarak adeta yeni bir kitle yaratılır. Son iki yüzyılda yapılan da bu değil midir? Örneğin bugün niçin ısrarla Cola tüketiriz? Ekmek, su ve hava gibi zorunlu olarak tüketmemiz mi gerekiyor? Yoksa bize dayattığı bir kültürle donatılmış olduğu için mi içiyoruz? Kısacası en azından gençler ‘imaj için’ içmiyor mu başlarda? Bu tür içecek reklamlarında geçen ‘imaj her şeydir’ sloganına dikkat edelim.

Tüketim alışkanlığını hayatımızın içindeki her şeye yaymak gerekir. O zaman, bir tüketim felaketiyle karşılaşıyoruz şüphesiz! İhtiyacımız olmadığı halde satın aldığımız elbiseler, gerekli ve yararlı olmadıkları bilindiği halde içilen içecekler bu tüketim felaketinin bir göstergesi değil mi? www.forumadasi.com

Sırf gösteriş için avizeli evciklerimiz, doğru dürüst yolu olmayan beldelerimizdeki lüks arabalar, özelliklerinin asla tamamını kullanmayacağımız pahalı bilgisayarlar, cep telefonları israf felaketine varan tüketim alışkanlıklarımızdandır. Son günlerde İstanbul’da ucuz elektronik eşya satacağını ilan eden bir mağazadaki yaşananlar acınacak halimizi göstermektedir. Sadece ucuz olduğu için televizyon, bilgisayar, vb. satın almak için mağazaya geceden gelen, mağaza girişinde ve içinde olmadık sıkıntıları yaşayan yüzlerce insan tüketim alışkanlıklarının kurbanları değil midir? Kaldı ki, Avrupa’da en fazla cep telefonu satışının olduğu ülkelerden birisidir Türkiye.

Çok gelişmiş cep telefonuna sahip olmak –özelliklerini kullan veya kullanma- ayrıcalık olarak algılatılmıştır zavallı insanımıza. Hâlbuki cep telefonu sadece bir iletişim aracıdır. Bu yaygın örneğe, Avrupa’da çıkan lüks arabaların Türkiye’de belki sıralamaya girecek çoğunlukta çok müşterisinin olduğunu ilave etmiyorum. İsraf ve yanlış tüketim alışkanlığının en önemli nedeni bilinçsizlik ve ihmaldir. Doğal kaynaklarımızın sınırlı olduğunu düşünebilmek bir bilinçtir. Örneğin; aşırı kullanım olursa su tükenebilir. Sorumsuzca kirletirsek hava bizi zehirleyebilir. Evimizde ihmalimizden dolayı açık bırakılan bir lamba, ihmal ile kapatılmayan musluklar gereksiz tüketime yol açmaktadır. Hâlbuki Hazreti Peygamber ‘bir ırmağın kenarında bile abdest alıyor olsanız suyu tasarruflu kullanın’ buyurmuşlardır.

Gördüğümüz gibi sonsuz kaynakların bile tüketiminde tasarruflu davranmak gerekmektedir. Bu bir olumlu tüketim alışkanlığıdır. Sonuçta; birçok kişinin söylediği gibi gereksiz ışıkları söndürün, akan muslukları kapatın gibi alışılmış sözler söylemeyeceğim. Çünkü bunları hepimiz biliyoruz, bilmeliyiz de. Çöpe attığımız kâğıtların ayrı, cam ve plastik eşyaların ayrı bırakılması gerektiğini, zira bunların geri dönüşümünün sağlandığını da söylemeyeceğim. Zira bunu da biliyorsunuz. Ama tasarruflu kullanım ve ölçülü tüketim bilincimiz ve kültürümüzün geliştirilmesi gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum.

Yılın sadece bir günü değil, her günü tüketim ve kullanım tarzımıza yön verecek bir tasarruf kültürü ve tüketim bilinciyle gerçekten tasarruf yapabiliriz. Bu da ancak, tasarruf kültürü ve bilincini kazanmakla mümkün olacaktır.




To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.


“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”


To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı