Kut İnancının Türk Siyasi Hayatına Etkileri
Kut İnancının Türk Siyasi Hayatına Etkileri

Türklerde kağan olabilmek için Gök Tengri tarafından kutsanmış bir aileden gelmek, o kutsal kana sahip olmak gerekirdi. Kut, kan yoluyla geçtiği için tüm hanedan üyelerinin kağan olma yetkisi ve hakkı vardı. Tanrının iradesinin hangi hanedan üyesi üzerinde olduğu ancak taht için yapılan bir mücadele sonucunda ortaya çıkmaktaydı. Kağan olmak için adil, yetenekli, ilim sahibi, asil, cesur bir kişiliğe sahip olmak gerekirdi. Eski Türk devletlerinde kut inancı hakim olduğu için kuta sahip olan hanedan üyeleri arasında kağan seçmek için kurultay toplanırdı. Kısacası kimin kağan olacağına kutsanmış kana sahip olduğu düşünülen hanedan üyeleri karar verirdi.
Kut inancı siyasi anlamda halkın söz sahibi olması yerine hanedanın egemenliğine sebep olmuştur. Türkler egemenliğin Tanrı’ya ait olduğunu ve sorumluluklarını yerine getirdikleri müddetçe hükümdarın egemenliğini sürdüreceğine inanırdı. Egemenlik Tanrı kaynaklı olmasına rağmen sınırsız değildi. Çünkü inanca göre sınırsız tek güç Tanrı’dır. Hükümdarın sözleri emir yerine geçiyor, o ne derse anında yapılıyordu. Ülke hükümdar ve ailesinin malı olması kardeş kavgalarına, egemenliğin Tanrı’dan geldiği inancı ise hükümdarlığın babadan oğula geçmesine neden olmuştu.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|