Tekil mesaj gösterimi
Alt 29 Aralık 2023, 09:27   #2
Çevrimdışı
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Yanıt: Hz. Muhammed Döneminde Yapılan Savaşlar | Tarih Dersi



Bedir Savaşı (624)
Mekkeliler, Medine’ye göç eden Müslümanların mal varlıklarını barındıran bir kervanı Şam istikametine göndermeye karar vermişlerdir. Ticaret aracılığıyla kazanacakları maddi gelir ile Müslümanlara karşı savaşmayı hedeflemişlerdir. Müslümanlar, Mekkelilerin bu planını öğrenince, Şam’a doğru giden kervanın Şam’a ulaşmasını engellemek ve göz korkutmak için sefere çıkmışlardır. Savaş, Bedir Kuyularında yer bulmuştur ve Müslümanlar galip gelmiştir. Bedir Savaşı’nda kazanılan ganimetler, savaşan kişilere eşit bir şeklide dağıtılmıştır. Esirlerin çoğu bırakılmıştır.

Uhud Savaşı (625)
Mekkeli müşrikler, kaybettikleri Bedir Savaşı’nın karşılığını vermek ve Müslümanların kontrol ettiği Suriye-Mısır ticaret yolunu kontrol altına almak gayesiyle Mekkelilere karşı harekete geçmişlerdir. Hz. Peygamber’in verdiği emire uymayan, Aheyn Tepesi’ndeki yerlerinden ayrılan okçular; Müslümanların savaşta büyük oranda zara görmelerine sebebiyet vermiştir. Savaş sırasında Hz. Muhammed yaralanmış, Hz. Hamza da şehit düşmüştür. Mekkeli müşrikler savaşın sonucunda tam galibiyet sağlayamadıkları için geri çekilmişlerdir. Mekkeli müşrikler hedeflerine tam olarak ulaşamamışlardır.
genel forum sitesi forumadasi.com
Hendek Savaşı (627)
Hendek Savaşı; Mekkeli müşriklerin, Müslümanları yok etmek yolunda gösterdikleri son çabadır. Mekkeli müşrikler son bir kez Müslümanları yıkmak için bu savaşı başlatmışlardır. Savaşta, Medine’nin etrafına hendek kazılarak savunma yapıldığı için adı “Hendek Savaşı” olmuştur. Mekkeli müşrikler, hendeği geçememiş ve Müslümanların savunma gücü karşısında zayıf kalmışlardır. Savaş, şiddetli bir fırtına dolayısıyla bitmiş ve müşrikler geri çekilmiştir.

Hudeybiye Antlaşması (628)
Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanlar; Kâbe’ ye gidip Müslümanlık görevleri olan tavaf etme eylemini yerine getirmek ve özledikleri Mekke’ye geri dönmek istemişlerdir. Mekke ile arasında 17 km’lik bir mesafede bulunan Hudeybiye’de konaklamışlardır. Müslümanlar; müşriklere, Mekke’ye gelme amaçlarını iletmeleri için Hz. Osman’ı elçi olarak göndermişlerdir. Ancak elçileri esir alınınca Hz. Muhammed biat almıştır. Müşrikler bu durum karşısında işin ciddiyetinin farkına varmış ve Müslümanlar ile Hudeybiye Antlaşmasını imzalamışlardır. Antlaşmaya göre, o yıl boyunca Müslümanların Mekke’ye gidip umre yapmaya izinleri yoktu. Mekkeli biri Hz. Muhammed’e sığınırsa velisinin sözü ile geri teslim edilecekti, ancak bir Müslüman Mekke’ye sığınırsa geri teslim edilmeyecekti. Hudeybiye Antlaşması, kısa vadede Müslümanların aleyhine olan bir antlaşma gibi gözükse de uzun vadede çok fayda sağlamıştır. Antlaşma sonucunda Kureyş İttifak’ı parçalanmış, İslamiyet hızla dağılmış ve Arap Yarımadasının çok büyük bir kısmı Müslüman olmuştur. Hudeybiye Antlaşması ile Mekkeliler resmen Müslümanları tanımıştır.

Hayber’in Fethi (629)
Yahudiler, Şam ticaret yolunu tehdit edip ticareti aksatmaktaydılar ve aynı zamanda Mekkeli müşriklerin Müslümanlara karşı daha çok cephe almalarını sağlamaktaydılar. Bu nedenle Hz. Peygamber’ in emiri ile Hayber üzerine sefer düzenlendi ve Yahudiler’ in kalesini kuşatıldı. Kuşatma karşısında zayıf kalan Yahudiler, Şam ticaret yolunda çıkardıkları huzursuzluklara son vermek durumunda kalmışlardı. Bunun sonucunda Şam ticaret yolundaki huzur ve güvenlik sağlanmış oldu.

Mute Savaşı (629)
Hz. Muhammed çeşitli mektuplar veya gönderdiği elçiler aracılığıyla civar ülkeleri İslamiyet’ e davet etmekteydi. Hz. Muhammed, Hristiyan olan Gassaniler’e de bir elçi göndermiştir. Fakat gönderilen elçi Gassani valilerinin birisi tarafından öldürülmüştür. Yaşanan bu olay sonrasında Hz. Muhammed bizzat bir orduyu teşkilatlandırıp, orduyu Gassani bölgesine yönlendirmiştir. Üstüne bir ordu geldiği haberini alan Gassani hükümdarı yardım almak amacıyla Bizans ile iletişime geçmiştir. Bölgeye, Bizans tarafından sevk edilen ordu ile Müslümanların ordusu arasında bir savaş yapılmıştır. Savaşın sonucunda Müslüman ordusu galip gelmiştir. Bu savaş sonrasında, Müslümanlar kendilerinden sayıca ve nitelik bakımından daha üstün olan bir orduyu yenecek seviyeye geldiklerini fark etmişlerdir. Mute Savaşı aynı zamanda Müslümanlar ve Bizans arasındaki ilk savaş olma özelliğini taşımaktadır..

Mekke’nin Fethi (630)
Hudeybiye Antlaşmasının ardından Müslümanlar ve Mekkeli Müşrikler birbirleri ile savaşmama kararı almışlardı. Ancak Mekkeli müşriklerden olan Beni Bekir kabilesi, Müslümanlara bağlı olan Huzaa kabilesine saldırıp antlaşmanın kurallarını çiğnemiştir. Hz. Peygamber bu olay sonrasında öldürülen Müslümanların kan bedelinin ödenmesi ya da Beni Bekir kabilesi ile olan ilişkilerin kesilmesini talep etmiştir. Mekkeliler bu talebi yerine getirmemişlerdir. Bunun sonucunda Hz. Peygamber ordusunu teşkilatlandırıp Mekke’ye doğru yol almaya başlamıştı. Mekke’ye varınca Müslümanlar, kendilerine karşı çok büyük bir direniş ve savunma olmadığı için uzun ve kanlı bir savaş vermeden Mekke’yi ele geçirmişlerdi. Hz. Peygamber’in izlediği barışçıl politika; genel af çıkmasına, esir alınanların özgürlüğünün geri verilmesine ve savaş sırasında alınan malların geri verilmesini doğurmuştur. Mekke’nin Fethinde çok fazla can ve mal kaybı yaşanmamıştır. Fetih sonrasında Kureyş müşrikleri, Müslümanlar ve Hz. Peygamber’e karşı daha barışçıl ve düşmanlıktan uzak bir tutum sergilemeye başlamışlardır. Tüm bu gelişmeler Hicaz Bölgesi’nde İslam’ın yayılması kolaylaşmasını ve hızlanmasını sağlamıştır.

Huneyn Seferi (630)
Huneyn Seferi aynı zamanda Huneyn Gaznesi olarak da anılmaktadır. Kuran-ı Kerim’de adı geçen iki gazveden biri olma özelliğini taşımaktadır. Hz. Peygamber Mekke’den ayrılmadan önce Hevazin ve Sakif putperest kabilelerinin savaş açmaya hazırlandıklarının haberini almıştır. Mekke’de bulunan Müslüman ordusu bu haberin üzerine düzenlenip savaşmak üzere yola çıkmışlardır. Bu sırada Hevazin ve Sakif kabileleri gibi bir sürü putperest kabilenin Taifliler tarafından teşkilatlandırılıp Müslümanlara karşı savaş hazırlıkları yaptığı ortaya çıkmıştır. Tüm bu olaylar gerçekleşirken Hz. Peygamber’in, putperest kabilelere karşı savaşması için düzenlediği ordu çatışmalara girmiştir. Uzun süren savaşlar sonrasından Müslüman ordusu galip gelmiştir. Putperest kabileler de mağlup olmuştur. Huneyn Seferlerinin sonucunda Müslümanlara karşı olan son putperest tehdit de bertaraf edilmiş ve Müslümanların güvenliği sağlanmıştır.

Taif Seferi (630)
Huneyn Seferleri sırasında putperest kabilelerin arkasında durup onlara destek veren Taifliler, Müslümanlar tarafından büyük bir tehdit olarak görülmüştür. Bundan ötürü Hz. Muhammed, Taifliler üzerine bir sefer düzenleme kararı alıp orduyu düzenlemeye başlamıştır. Müslüman ordusu Taif’e vardığında şehri çevreleyen yüksek surları ve Taiflilerin güçlü direnişleriyle karşılaşmışlardır. Tariflilerin kuvvetli savunmalarını Müslüman ordusu karşılayamamış ve Taif’i fethetmekte başarısız olmuşlardır. Müslümanlar ne kadar mücadele ederlerse etsinler kazanamayacaklarını fark edince geri çekilmişlerdir. Seferin üzerinden bir yıl sonra Hz. Muhammed Taif’e elçiler gönderip, Taiflilerin İslam’ı kabul etmelerini sağlamıştır.

Tebük Seferi (631)
Müslümanların Arap Yarımadası dışındaki bir bölgeye düzenledikleri ilk sefer Tebük Seferi’dir. Suriyeli Hristiyanların; Bizans İmparatoru Heraklius’a Hz. Muhammed’in öldüğünü, Müslümanların güçten düştüğünü, kıtlıkla savaştığını ve yokluktan perişan olduğunu anlatan bir mektup yazmaları sonucunda Bizans ordusu teşkilatlandırılıp Medine’ye savaşmak üzere yola çıktıklarına dair bir haber yayılmaya başlamıştır. Bunun duyumunu alan Hz. Muhammed, yaklaştığını düşündüğü tehdite karşı ordusuyla sefere çıkmıştır. Ancak Müslümanlar Tebük’e vardığında duydukları tüm duyumların yanlış olduğunu fark etmişlerdir. İslam ordusu çatışmaya girmeden, savaşmadan geri dönmüşlerdir. Sefer sırasında Arap Yarımadası dışında kalan bir sürü ülke ve ırk İslamiyet ile tanışmış ve Müslüman olmuştur.
  Alıntı