Arkeoloji Sözlüğü
Arkeoloji Sözlüğü
-A-
ABAKUS: Sütun başlıklarının en üstünde yeralan taş levhaya verilen ad.
AEDILIS: Roma İmpatorluğu'nda kentin ekonomik ve polisiye işleriyle ilgilenen devlet memurlarına verilen ad.
AGER PUBLICUS: Savaşlarda elde edilen kamu topraklarının adı.
AGONOTHETES: Eski Yunanistan'da yarışmaların düzenlenmesinden sorumlu yöneticilere verilen ad.
AGORA: Eski Yunanistan'da pazar yeri ya da antik kentin merkezine verilen ad.
AKROPOL (Sitadel): Genellikle sur duvarlarıyla çevrili, bir saldırı anında koruma amaçlı kullanılabilen yukarı şehir. Bu kelime genellikle Antik Yunan yerleşimleri için kullanılır. Ancak bu nitelikleri taşıyan diğer yerleşimler de bu terimle adlandırılabilir. Kentin dini ve idari binaları genellikle bu bölümde yeralmaktadır. Özellikle M.Ö. V. yüzyıldan başlayarak tamamen kutsal yapılara ayrılmıştır.
AKROTER: Alınlığın üst köşelerine yerleştirilen oyma bezemeler ve heykelciklere verilen ad.
ALINLIK: Tapınağın ön yüzü boyunca ve çatı düzeyinde yer alan ikizkenar üçgen biçimli duvara verilen ad.
ALLOGENLER: Eski Yunan kentlerinde yaşayan ve kölelerden daha fazla, fakat yurttaşlardan daha az haklara sahip olan kişilere verilen ad.
ALTAR (Sunak): Tapınaklarda tanrılara adanan kurbanların kesildiği yere verilen addır.
AMPHIKTYONES: Komşu kent devletlerinin biraraya gelmesiyle kurulmuş bulunan dinsel birliklere verilen ad.
ANALEMMA: Bir tiyatroda cavea'yı iki yandan sınırlayan istinat (=destek) duvarına verilen ad.
ANDRONITIS: Hellen evlerinde erkekler için ayrımış bölüme verilen ad.
ANTA: Bir tapınakta naos yan duvarlarının ucunda yer alan pilastr'a verilen ad. Bir başka deyimle, tapınakların cella duvarlarının iki yanından ileriye doğru uzanan çıkıntıların ucunda yeralan, dörtgen planlı ve bir yanından duvara bitişik yarım sütunun adı.
AOIDAS: Hymnos'ları yaratan ve şarkı gibi okuyan rahiplere verilen ad.
APELLA: Sparta'da Halk Meclisi'ne verilen ad.
APSIS: Bir mekanda yarım daire şeklinde yapılmış bölüm
ARİ: Hint-Avrupa dil ailesinin, Hint-İran kolunu konuşan insanlara verilen ad. Bu terim bir bütün olarak, M.S. XIX.
yüzyılın sonlarında, Hint Avrupa ırkı için kullanılmaya başlanmıştır.
AREOPAGOS: Eski Yunanistan'da Soylular-Aristokratlar Meclisine verilen ad.
ARKAİK DÖNEM: Eski Yunanistan'da M.Ö. VII.-VI yüzyıllara denk gelen döneme verilen ad. Bu dönemde Marksistlerin 'Köleci Toplum' adını verdikleri şehir-devletler (=poleis) kurulmuştur.
ARKEOMETRİ: Fizik, kimya, biyoloji, botanik, zooloji ve jeofizik gibi bilimlerin, arkeolojik alanlarda gerçekleştirilen uygulamalarına verilen addır. Örneğin, metal buluntulardan alınan örneklerin elektron mikroskopla incelenerek yapım tekniklerinin araştırılması, seramiklerin kesitlerinin alınıp, kullanılan kilin yatağının belirlenmesi, seramik kaplarda buluna mikroskopik miktardaki yemek kalıntılarının analiz edilip tanımlanması arkeometri biliminin işidir. Organik buluntuların tarihlendirilmesi için başvurulan 'Karbon 14' tarihleme yöntemi de arkeometrinin en önemli uygulamalarından biridir.
ARKHITRAV (Baştaban): Sütunların üzerindeki üst yapının en alt elemanını oluşturan yatay bloklara verilen ad. Bir başka deyimle, saçaklığın kiriş görevi yapan en üst parçasının adı.
ARKHON: M.Ö. VIII.-VII. yüzyıllarda kent devletlerinde siyasal yapılanmanın değişmesi sonucu seçimle işbaşına gelen yöneticilere verilen ad. Daha sonraları bu isim (Arkhon ya da Arkhont olarak), Bizans İmparatorluğu'nda büyük toprak sahibi aristokratlar için kullanılmıştır.
ARTABE: Üç Modii (modius=8,754 litre)'ye eşit olan Perslerin, Yunanlıların ve Mısırlıların küçük değer farklılıklarıyla kullandıkları bir kuru ürün ölçeğine verilen ad.
AUCTORITES: Latince'de 'saygınlık' anlamına gelen kelime.
AYRIŞKAN DİLLER: Çince ve İngilizce gibi, göreceli olarak az çekimi olan, fakat anlam aktarmak için büyük ölçüde sentaksa (=sözdizimi) ve sözcüklerin konumuna dayanan dillere verilen ad.
Konu Fiona tarafından (30 Haziran 2022 Saat 12:33 ) değiştirilmiştir.
|