Tekil mesaj gösterimi
Alt 30 Haziran 2022, 12:35   #4
Çevrimdışı
Avatarsız Forum Üyesi
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Yanıt: Arkeoloji Sözlüğü

-D-

DECUMANUS: Roma şehirciliğinde, kentin orta yerinde cardo ile kesişen doğu-batı caddesine verilen ad.

DECURIA: Roma'nın krallık döneminde curia'ları oluşturan 10 kişilk gruplara verilen ad. Bu dönemde her boy içinde 10 decuria'lık 30 curia bulunurdu.

DECURIONES: Roma'ya tabi kentlerin curia üyelerinin oluşturduğu soylular sınıfına verilen ad.

DEİSTLER: XVII. ve XVIII. yüzyılda formel din kurallarını reddeden ve Tanrı'nın varlığının doğadan yola çıkılarak kanıtlanabileceğini savunan bir grup düşünüre verilen ad. Hz. İsa'nın tanrısallığından kuşku duymaları onları Ariusçuluğa ve Üniteryanizm'e sevk etmiştir.

DEME: Yunanca 'demos' kelimesinden gelmektedir. Eski Yunanistan'da sitelerin, özellikle Atina'nın yönetim bölgesine verilen bir addı. Bizans İmparatorluğu döneminde ise, Constantinopolis'te ve diğer büyük kentlerde halkın tuttuğu yarı siyasi-yarı askeri hiziplere bu ad verilirdi.

DEMOKRATIA: Eski Yunanistan'da halk egemenliğine verilen ad.

DEMOTİK: Dar anlamda Hiyeroglif'ten ve Hiyeratik'ten yüretilen yazıya verilen ad. Mısır'da M.Ö. VII. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Terim, aynı dönemde kullanılan dili tanımlamak için de kullanılır.

DENDOKRONOLOJİ: Bir ağacın yaşını ve içinde yer aldığı ya da kullanıldığı arkeolojik ortamın zamanını belirlemek için ağaç halkalarından yararlanma yöntemine verilen ad.

DETERMİNATİF: Eski Uygarlıklara ait yazıların çözümü sırasında yararlanılan ve genellikle çözülmüş çağdaş ya da komşu uygarlıkların dillerine ait sınırlayıcı kelimeler.

DIADOKH (Diadokhoi): İskenderin ölümünden sonra ona en yakın olan komutanlarına verilen ad.

DIAZOMA: Eski Yunanistan'da tiyatrolarda cavea'yı yatay olarak parçalara ayıran geçitlere verilen ad.

DIOECESE: Roma İmparatoru Diocletianus zamanında, Roma topraklarının ayrıldığı büyük eyaletler. Bunlar birleşerek Praefectura'ları oluştururdu.

DİKİLİTAŞ (İng. Obelisk): Üzerine şekiller ya da yazılar oyulmuş ve dikey olarak yerleştirilmiş anıt-taşlara verilen ad.

DOR DÜZENİ: Yunanistan'daki tapınaklarda çok sık, Anadolu'da ise ender kullanılan mimari düzene verilen ad. Bu düzende sütunlar doğrudan taban düzlemine oturur ve sütun kaidesi yoktur. Sütun gövdesinde genellikle yirmi adet sığ yiv, keskin bir kenar oluşturacak biçimde birleşir.

DORLAR: Yunanistan'ın kuzeybatısından gelen Yunan kabilesine verilen ad. M.Ö. XII. yüzyılda Güney Yunanistan'ın büyük bir bölümünü istila etmişlerdir. En ünlü Dor devleti Isparta'ydı.

DROMOS: Çeşitli kültürlerde, toprak altına ya da kayalara oyulmuş oda-mezarların önlerine eklenmiş kuyu biçimli küçük giriş bölümüne verilen ad.

DUX: Roma İmparatorluğu'nda, eyaletlerin askeri idaresini elinde bulunduran komutanlara verilen ad.
  Alıntı