İnsan davranışları üç başlıca kaynaktan çıkar: İstek, duygu ve bilgi.

Aşırı özgürlük, gerek devlette ve gerekse bireylerde köleliğe dönüşür.

Saygı olan yerde korku olur, ama korku olan yerde her zaman saygı olmaz.

Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler elinden büyük iş gelmeyenlerdir.

Her adam kolayca kötülük yapabilir, ama her insan diğerlerine iyilik yapamaz.

Şehir halkı ne kadar iyi olursa idarecileri de o kadar çok ilahi vasıfta olur.

Her işin en önemli kısmı hedef belirlemek ve bu hedefe doğru ilk adımı atmaktır.

Yer altında ve üstünde bulunan tüm altınlar erdemin değerini karşılamaya yetmez.

İyi hareketler, kendimize kuvvet verir, ve başkalarına da iyi hareketleri ilham eder.

Gerçekten de bize verilmiş olan yüce unsur olan akıl kötüyü istemez ve mutlak iyidir.

Düşüncelerinizle ne yapmak istiyorsanız yapın, yeter ki onların denetimizi elinize alın.

Yeryüzünün en büyük mücadelesi olan bu büyük hayat savaşına, katılmanızı tavsiye ederim.

Sağlıktan daha tatlı bir şey yoktur derler, ama hasta olmadan önce hiç de öyle düşünmezler.

Bir kahraman yüz, bir bilge bin insan arasından çıkar. Ama başarmış biri yüzbin insanda bile bulunmaz.

Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır.

Bir insanın akıllı olmasına bir şey dediğimiz yok. Yeter ki aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın.

Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna konumuna göre davranmaktır. Yani adalet eşitlik değildir!

Bilge insanlar konuşurlar çünkü söyleyecek bir şeyleri vardır. Aptal insanlar konuşurlar çünkü bir şey söylemek zorundadırlar.

Zor duruma düşecek olsanız dahi dürüstlükten hakikatten ve doğrudan vazgeçmeyin. Diğer türlüsü sizi daha zor durumda bırakacaktır.

Akıllı konuşur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konuşur, zira kendinin bir şeyler söylemek mecburiyetinde olduğunu sanır.

Sevginizi belli edin dertlerinizi samimi olduklarınızla paylaşın ulu orta yerlerde değil. Gönül bağları kurun ki mutlu olmanız kuvvetlensin.

Sular yükselince balıklar karıncaları, sular çekilince karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir.

Bir zorba, ne zaman düşman ülkeyi işgalle veya anlaşmayla sustursa ve artık düşmandan korkacak bir şey kalmasa, tekrar bir başka savaşı başlatmalıdır ki insanlar bir lidere ihtiyaç duysun.

Bitkilerde, bütün canlılarda, her tohumun, her fidanın yaşama gücü ne kadar büyük olursa, kendine uygun besini, mevsimi, yeri bulamayınca göreceği zarar da o ölçüde büyük olur; çünkü kötünün iyiye zararı, iyi olmayana zararından daha çoktur.

Bir insan Tanrıların varlığına hiç inanmasa da eğer aynı zamanda dürüst bir mizacı varsa böyle kişiler insanlardaki kötülükten nefret eder yanlışlıklara karşı olan nefretleri onları yanlış işler yapmaktan uzaklaştırır haksızlıktan kaçınırlar ve namuslu yaşarlar.

Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir.