Yanıt: 29 Nisan Dünya Dans Günü ve Dans ile ilgili Genel Bilgiler
YAŞAMIN METAFORU OLARAK DANS
“Birçok kere ‘hayatın dansı’ cümlesini duydum. Bu ifade beni derinden etkiler; çünkü dansın konuştuğu enstrüman aynı zamanda hayatı yaşamanın aracıdır, yani insan bedenidir. Aynı zamanda tüm yaşamsal amaçların açık edildiği araçtır. Bu enstrüman hafızasında yaşamın, ölümün ve aşkın tüm cevherlerini barındırır.” Bu sözler Amerikalı modern dansçı ve koreograf Martha Graham’a (1894-1991) ait. Hayatın bedende cisimleşmesini izlemeye gelen seyirci, kuşkusuz bu cevherleri “izleyerek” yaşayacaktır. Eğer ki “iyi” bir dans izleyicisiyse. “Hayatın kendisini zaten yaşıyorum, bir daha izlemeye ne gerek var?” diyorsanız belki de dansın farklı etkilerine maruz kalmanın kendinizi ve yaşamı tanıma konusundaki yol göstericiliğine henüz tanık olmamışsınızdır. Ne de olsa dans yaşamın bir metaforudur. Okuyup anlamlandırmaya her daim açık kalacaktır.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Sınırlı bedeninde sonsuz olanağa sahip olduğu izlenebilen bir dansçıdan zihnimizdeki düşüncelerin hareketini izleyebilme adına öğrenecek pek çok şey söz konusudur. Bu tüm sanatlar içerisinde yine dansın bir ayrıcalığıdır ama dans da bu ayrıcalığı tam manasıyla hak eder. Dans kişinin kendi bedeni üzerinden gerçekleştirdiği ve ruh-beden birlikteliğini ortaya koyan tek sanattır ne de olsa. Düşünce de, kendi hareketinde kaçınılmaz olarak dans edecektir. Ya da düşüncenin kendisi bir harekettir ve Nietzsche’den öğrendiğimiz üzere metaforunu dansta bulur. Diğer taraftan, düşünce de dansın bir metaforudur. Şöyle diyelim o halde: Dansçının bedenini gözlemleyerek düşüncenin nasıl devindiğini anlayabilme olanağı elde ederiz. Düşüncenin nasıl düşündüğünün izini sürerek de dansçının bedeninde içkin olan sonsuz olanağa dair fikrimiz olur. Kısaca, yaşamda ne varsa, dansta da o vardır.
|