İzmir'in İşgalinin Tarihi Önemi
İzmir'in İşgalinin Tarihi Önemi

Kurtuluş Savaşı, bütün işgalciler ülkeden atılana kadar devam etmiştir. Kaybedeceğini anlayan ve zararı en hafife indirmeye çalışan İtilaf Devletleri birçok kez savaştan vazgeçmek için anlaşma masasına oturmuşlardır. Ancak istiklalinden ve vatanından vazgeçmeyen Ankara Hükümeti, Türk halkından aldığı destekle masadan her seferinde kalkmıştır. Savaş her ne pahasına olursa olsun asla değerlerinden vazgeçmeyenlerin savaşıdır. Türk halkı istediğini alana kadar da devam etmiştir. En sonunda İtilaf Devletleri de bunu anlamıştır.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Mustafa Kemal ve askerleri en başında düzenli orduyla bir noktaya kadar çekilmişlerdir. Yunan ordusu bu dönemde en iyi zamanlarını yaşamıştır. Ancak bu dönemde umudunu kaybeden meclis üyeleri Mustafa Kemal’i ordunun başında istemişlerdir. Bunun sebebi de bütün başarısızlığı Mustafa Kemal’e atabilecek olmalarıdır. Bütün savaştan da bu yoldan kurtulacaklardı. Beklenen yenilgi ise Mustafa Kemal’in üstün liderlik nitelikleri sayesinde gelmemiştir. Türk ordusu Mustafa Kemal’in yönetimiyle Yunan ordusunu en güçlü oldukları noktada yenmiştir.
Bunun ardından da İzmir’in yeniden kurtulmasına kadar giden süreç başlamıştır. Artık düzenli orduyla beraber zafer üzerine zafer kazanılıyordur. Yunan ordusu yeri gelince teslim oluyor, yeri gelince geri çekiliyordur. Bu sürecin en sonunda İzmir’e kadar gelinmiştir. İzmir üzerinden de Mustafa Kemal ve askerleri Yunan ordusunu denize atmıştır. Bu yüzden Kurtuluş Savaşı’ndaki en kritik yerlerden birisi İzmir’dir. Yunan generaller ve İtilaf orduları emperyalizmin dipçiğiyle girmişlerdir. Ancak emperyalizm karşısında Türk halkı dimdik durmuş ve Yunan ilerleyişi Mustafa Kemal ve ordusuyla durdurulmuştur.. Mustafa Kemal’in öngörüşlü, çevik ve stratejik düşünmesi Türk halkına istiklalini ve cumhuriyetini hediye etmiştir. İzmir’e giren askerlere marşlar söylenmiştir. Atatürk bütün orduyu Büyük Taarruz ile beraber zafere doğru ilerletmiştir.
Bu zaferlerin ardından İtilaf Devletleri kesinlikle Türk halkını hafife almamak gerektiğini anlamıştır. Çünkü normal koşullarda İtilaf Devletleri kesin Yunan zaferine inanmıştır. Ancak Ankara Hükümeti’ni ve Türk halkını küçük görmeleri onların sonu olmuştur. Türk zaferinin ardından Lozan Barış Antlaşması ciddi bir şekilde görüşülmüştür ve sonrasında Boğazlar hakkındaki antlaşmalar da yapılmıştır. İzmir’in kurtuluşundan sonraki zaman masa üzerinde geçmiş ve askerlerin yerini diplomatlar almıştır. En sonunda da masa üzerinde anlaşılmıştır ve günümüz cumhuriyetine gelinmiştir. Atatürk ve askerleri bize zaferi getirmiştir, istiklalimizi bize vermiştir. Türk halkı her şeyini vatan uğruna feda etmiştir. Ne mutlu Türk’üm diyene!
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|