İstanbul'un Kuşatılması
İstanbul'un Kuşatılması

Aynı zamanda taarruz başka bölgelerde de devam etmekteydi. Silivri tarafındaki surlarda oluşan bir gedik kullanılarak şehrin içine girilmiştir. Aynı zamanda Topkapı ile Edirne surlarının sol tarafında kalan ve Konstantin’in emriyle savunmaya açılmıştır. Kerkaporta kapısını kullanan Türk askerlerinin desteğe gitmesi sonucunda Karaca Paşa oradaki Rumları mağlup etmeyi başarmıştır. Osmanlı sancağını dikmiştir.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Haliç tarafındaki donanma ise Odun kapısı aracılığıyla şehre girmiştir. Osmanlı Donanması, surlardaki Rum askerleri tarafından geri püskürtülmüştür. Ancak iki saat sonra -diğer cephelerdeki Türk askerlerinin Rum askerlerine surlardan saldırması sonucu- şehre girebilmişlerdir. 29 Mayıs taarruzu boyunca Türkler tarafından tek yenilgi Vasileos, Leon ve Aleksiyüs burçlarındandır. Giritli gemiciler tarafından savunulan bu burçlar ele geçirilememiştir. Osmanlı Ordusu’nun geri kalan bölgelerdeki başarısı nedeniyle savaşa önemli bir etkisi de olmamıştır. Giritli gemiciler ise kendilerinin ve mallarının serbest bırakılması şartı ile müdafaadan vazgeçmişlerdir. Türk Ordusu’nun şehre girmesi üzerine Rumlara yardıma gelen gemiler şehir halkını da alıp uzaklaşmışlardır. Bizans kumandanı Çelebi Mehmed’in oğlu Şehzade Orhan ise kıyafet değiştirerek saklanmaya çalışmıştır. Sonunda kendisini surlardan atarak intihar etmiştir. Sonuç olarak elli dört gün süren bir kuşatma ve dört taarruzun ardından 1125 yıllık başkenti olan İstanbul 29 Mayıs 1453’de Osmanlı Devleti tarafından fethedilmiştir.
Haliç’e indirilen donanma, şehirde başlayan kıtlık, yeraltındaki savaşlar ve surlardan yüksek yürüyen kuleden sonra Osmanlı ordusunun son hücum için hazırlıkları başlamıştı. 24 Mayıs günü 2. Mehmed tarafından emir verilen eniştesi Kasım Bey, İmparator Konstantin’e elçi olarak gidecek ve teslim olmalarını isteyecekti. Teslim olurlarsa halkın ve Konstantin’in ailesine dokunulmayacağını, şehri de yağmalamayacaklarını aktarmıştı. Bunun üzerine Konstantin ve Mehmed arasında şöyle bir iletişim gerçekleşti:Şehri sana teslim etme konusuna gelince, bu ne benim ne de başka birinin yapabileceği bir şeydir. Daha açık konuşmak gerekirse, bunun için hepimizi öldürmen gerekiyor. Bu, senatomuzun oy birliğiyle aldığı karardır. Direneceğiz. Bu uğurda ölmeye de hazırız.
Konstantin
Ayrılıp gitmem mümkün değildir. Ya ben şehri alırım ya da şehir ölü yahut diri beni alır. Eğer imparator ayrılıp gitmek isterse kendisine Mora’yı bırakırım. Dostluk antlaşması yaparım. Oradaki karındaşına başka bir sancağı veririm. Ama şehire barışla girmezsem, savaşla girersem o zaman onu ve bütün soylu, ileri gelenleri ölümle cezalandırırım. Geri kalan halkı köle olarak askerlerime dağıtırım. Bana ıssız da kalsa şehir yeter.
Fatih Sultan Mehmet
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|