Yanıt: Zeus Kimdir? | Yunan Mitolojisi
Zeus’un Çapkınlıkları
Baş tanrı Zeus çapkınlıklarıyla ünlü bir tanrıdır. Ölümlü-ölümsüz, eşcinsellik gibi tüm ilişkilere açık bir kimlik sergiler. Ölümlü ve ölümsüz kadınlarla girmiş olduğu ilişkileri, erkek egemen toplumdaki çapkın erkek kimliğini meşrulaştırmaktadır. Bu öykülerinden birinde kral eşi Leda ile birleşerek (kuğu şekline girer) Leda’nın hamile kalmasına sebep olmuştur. Aynı gece kocasıyla da birlikte olan Leda, ondan da hamile kalır. Leda burada, toplumda kocasını aldatan aristokrat kadınların durumunun bir sembolüdür. Bu ve diğer mitoslarla ilgili ayrıntılı bilgi için Azra Erhat'ın mitoloji sözlüğüne bakabilirsiniz. Bu mitostan yola çıkılırsa tek bir sonuca ulaşılır: O dönemde, tıbbi açıdan henüz ayrı ve aynı yumurta ikizlerinin oluşumlarının bilinmediği için ayrı yumurta ikizlerinin babalarının da ayrı olduğu sanılmaktaydı.
Zeus’un seçmiş olduğu ölümlülerin elit sınıf dediğimiz aristokrat sınıftan oluşu bu tür ilişkilerin genellikle üst düzey sınıflarda törele edildiğini göstermektedir. Zeus’un diğer bir ilişkisi Europa mitosunda karşımıza çıkar. Bu mitosta önemli olan kızın adının bir kıtaya verilmiş olmasıdır. Ayrıca Zeus’un Europa’yı hamile bıraktıktan sonra Olympos’a dönüşü çapkın kocaların çapkınlıklarının ardından en kısa sürede eve döndüklerinin göstergesidir. Zeus’un en önemli mitoslarından biri Ganymedes mitosudur. Zeus, Ganymedes adındaki genç bir oğlana aşık olur ve onu Olympos'a kaçırır. Ganymedes'in bundan sonraki işlevi, Olympos'ta sakilik yapmaktır. Bu mitos toplumdaki eğitim sisteminin bir yansımasıdır.
Birinci bin yıl başlarında tüm Yunanistan’daki eğitim sistemi Sparta eğitim sistemiydi. Bu sisteme göre sakat ve hastalıklı doğan tüm çocuklar öldürülüyordu. Sağlıklı olanlardan ise 0-7 yaş grubu arası ailelerinin yanında kalıyordu. Yedi yaşına gelen her erkek çocuk aileden ayrılıp askeri eğitim için 20 yaşına kadar kışlada eğitiliyordu. 20-40 yaş arası erkekler evlenebiliyorlar; ancak kışladan izinli olarak evlerine gidip dölün devamı için eşleriyle birlikte olup kışlaya dönüyorlardı. Kırk yaşını aşabilen erkek emekli sayılıyordu. Kışlaya alınan çocukların başına bir tür eğitmen ve gözetmen rolünde bir “ağabey” veriliyordu. Sonuç olarak ağabey ve çocuk arasındaki duygusal yakınlaşmalar devletin politikası olarak eşcinselliğe dönüşüyordu. Bu Eğitim sisteminin adına pederastik eğitim sistemi denir.
Atina’da bu eğitim sistemi, İ.Ö. 8. yüzyıl sonu – İ.Ö. 7. yüzyıl başında uygulanmıştır. Ancak toplumun dejenere olduğu gerekçesiyle bu eğitim sistemi bırakılmışsa da toplumda özellikle de zengin erkekler arasında ve filozoflarda sürekli olarak devam etmiştir. Bir öğreti olarak Platon öğretisinde yer almış, daha sonra bu neoplatonistlerin bir öğretisi olarak devam etmiştir. Toplumdaki bu eşcinsellik giderek küçük oğlan çocuklarının kullanımına dönüşmüştür. Oğlancılık olarak adlandırılan bu sapkınlığa özellikle Batı Anadolu’dan kaçırılan küçük çocuklar alet edilmiştir.
|