Tekil mesaj gösterimi
Alt 22 Eylül 2022, 00:59   #1
Çevrimdışı
#Hayırlısıbegülüm#
Avatarsız Forum Üyesi
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Yalnızlık Siirisin Ankara

Yalnızlık Siirisin Ankara

YALNIZLIK ŞİİRİSİN ANKARA

Gökyüzünün bordoya döndüğü saatlerdesin Ankara. Bugün de bitti diyorum kendi kendime; yüksekçe bir binanın onuncu katından içinde sevdiklerimi yaşatan kenti izlerken. Birkaç seymen heykeli tam da yanıbaşımda. Bir taraf tarih, bir taraf şehrin en kalabalık yeri ama her tarafı her zaman sen… Onca keşmekeş içinde, kent ışıkları altında kimbilir kaç bin kişi yalnız? Gitti gidiyor akşam dediğin, geceyi sabaha bağlamakla mükellef zaman dediğin. Akşamı geceye uğurlamak sana mı kaldı ey yalnızlık? Sâhi sen yalnızlığın şiirini dinledin mi hiç ? Hani onca kalabalıktan apar topar sıyrılıp ardına bakmadan en sevilesi sevgili olduğun o kadim dostunu; yalnızlığını dinledin mi hiç?
Yalınlık mı yalnızlık mı diye sorsan şu hâlime, yalınlık der geçerim sessizce. Ankara bu yalnızlık mı? zinhar ! Bitmez arayanı soranı kalanı ve gideni. Sonbahardan bu ıssızlık esintisi.
Ama bu eylül başka hem de çok başka. Eylül diye değil bu içe atmak, için için susmak, susa susa bağırmak… Eylül diye değil onca yalnızlık, buna inan. Güz demek daha mı güzel olurdu? Sanki “gül” der gibi. “ Güle güle” demek sevgiliye, o giderken hep gül desek de bensiz gülme hiç diye içimize atmak gibi. Güzeldir esasında Ankara’nın güz hâli. Yazdan usulca uzaklaşıp ellerini sevdiğine koşulsuz uzatma hâli. Yani aşkın Ankara hâli. Mecalsiz, kolu kanadı kırık, hevesi solgun, derince kırıklarına çare bulamayan kalplerin yalnızlık şiirini yazdığı kentin tâ kendisi. “Benim güzel Ankara’m” diye seslenen bir aşığa; “Benim yakışıklı Ankara’m” diye yanıt veren bir güzel gibi. Sana gelenin sende kalası var, seninle olanın sende bitesi. Bir buruk hüzün olup çöktün gözlerime bu eylül akşamında. Özlüyor insan! Uçup giden mevsimleri, sevdim deyip gidenleri, şakaklarına kırağı düşmüş gümüş başlı bir şehri özlüyor. Lisedeki edebiyat öğretmenini, rafa dizili kenarı kırık gül desenli eski porselen tabakları, postacı bekleyip mektup okumayı özlüyor. En çok Ankara’nın güvercinini özlüyor. Hani uçuverip kanadını açıveren, sevip de kaçıveren. Yaş kiremitten su damlarken son kez gülüp ardına bakmadan gidenlerin şiirini özlüyor insan Ankara’da. Hâsıl kelâm sonbahar işte! Şimdi artık yalnızların ve yalnızlığın şiiri yazılır Ankara’da. Ben yine seni hep seni özlerken ve daima özleyecekken bu mektubu da zarfa koyup hoşça kal ülkeme dönüyorum.


A. G. İLHAN

Ankara aşık olasım geldi ..


  Alıntı