Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Atatürk'ün Ankara'ya Gelişi (27 Aralık 1919)
Atatürk'ün Ankara'ya Gelişi (27 Aralık 1919)
Atatürk Ankara’ya Geliyor
Mustafa Kemal 16 Kasım 1919’da Kolordu Kumandanlarını ve Temsil Heyeti üyelerini Sivas’a çağırarak son bir durum değerlendirmesi yaptı. Bu toplantıda Temsil Heyeti’nin Sivas’tan Ankara’ya gitmesi kararlaştırıldı.
Mustafa Kemal, Ankara’ya gidişin nedenlerini şöyle açıklar:
“… Yol ve yöntem odur ki, işleri bütünü ile yönetip yürütme sorumluluğunu yüklenenler, en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye elden geldiğince yakın yerde bulunurlar. Yeter ki bu yaklaşma, genel durumu gözden uzak bırakacak ölçüde olmasın. Ankara, bu özellikleri üzerinde toplayan bir noktaydı. Herhalde cephelerle ilgileneceğiz diye Balıkesir’e, Nazilli’ye ya da Karahisar’a gitmiyorduk. Fakat, cephelere ve İstanbul’a demiryolu ile bağlı ve genel durumu yönetme bakımından Sivas’tan hiçbir ayrımı olmayan Ankara’ya gelecektik.
Millet Meclisi’nin İstanbul’da toplanması zorunlu görüldükten sonra ise Ankara’ya gelmenin ne kadar yerinde ve yararlı sayılması gerektiğini açıklamayı gerekli görmem.” Ayrıca, Temsil Heyeti yalnız Doğu illerinin bir kuruluşu değildi. Bu kurulun Sivas’tan Ankara’ya taşınması. Doğu illerinin örgütsüz kalmasım gerektirecek bir neden de sayılmazdı. Öte yandan batı ve güney batıdaki illerden bazıları düşman eline geçmişti. Bu illere giren düşman karşısmda sağlam savunma cepheleri kurmak ve onların güçlendirilmelerini yakından sağlamak gerekti.
İşte bu nedenlerle Mustafa Kemal ve arkadaşları, 18 Aralık 1919’da Sivas’tan Ankara’ya doğru karlı bir perşembe günü üç açık otomobille yola çıkarlar. Yolculuk güç koşullar altında geçer. Yol için acak 20 yumurta, bir okka peynir (1283 gr.) ve 10 ekmek alabilirler. Para yoktur. Bir bankadan borç alma girişiminde bulunurlar. Birçok zorlamadan sonra Mazhar Müfit Bey’i borçlandırarak ancak bin lira alabilirler ve Sivaslıların sıcak gösterileri arasında yola koyulurlar.
Mustafa Kemal’in başkanlığında yola çıkan kafilede şu kişiler bulunur:
Hüseyin Rauf (Orbay) (emekli Denizci), Mazhar Müfit (Kansu) (eski Vali), Süreyya (Yiğit) (eski Mutasarrıf), Cevat Abbas (Gürer) (Mustafa Kemal’in Yaveri), Hüsrev (Gerede) (Kurmay Binbaşı), Dr. Refik (Saydam) (Askerî Doktor), Hakkı Behiç (Memur) Beyler.
Mustafa Kemal ve arkadaşları, hava şartlarının da güçleştirdiği bir yolculukla Şarkışla Kayseri Mucur Kırşehir Kaman üzerinden Ankara’ya gelirler.

Mevsimin kış olmasına rağmen, 27 Aralık 1919 Cumartesi günü hava günlük güneşlikti. Ali Fuat (Cebesoy) Paşa başta olmak üzere, Vali Vekili Yahya Galip (Kargılı) ve kentin ileri gelen kişileri, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını Gölbaşı’nda karşılarlar. Kafileye, daha sonra, bugün Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin bulunduğu yerde Müftü Rifat Efendi (Börekçi) ile Ankara uleması da katılırlar. Gerek Yahya Galip Bey ve gerekse Müftü Rifat Efendi, Mustafa Kemal’e daha Erzurum Kongresi sıralarında bağlanmışlar, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ilkelerini benimseyerek İstanbul’a karşı isyan bayrağını açmışlardır. Bu ikiliye Ali Fuat Paşa da eklenince Ankara, daha siyasal bir nitelik kazanmadan çok önce Millî Mücadele için çok önemli bir görevi yüklenmiş oluyordu: Mustafa Kemal’in Ankara’yı seçişinin bir nedeni de, başta Ali Fuat Paşa olmak üzere, bu kişilerin Ankara’da bulunmaları olsa gerektir.
Mustafa Kemal, Ankaralıların içten gelen sevgi ve coşku dolu gösterileri arasında kente girer. Şimdiki Vilayet binasına gelir ve Ankara’nın ileri gelenleri ile sohbet eder. Sonra da Kolordu Kumandan Vekili Yarbay Mahmut Bey ve Ali Fuat Paşa ile bir durum değerlendirmesi yaparlar. Ali Fuat Paşa, Damat Ferit Hükümeti zamanında Kolordu Kumandanlığı’ndan alınmış, yerine Mahmut Bey vekâlet etmeye başlamıştır. Ancak Ali Fuat Paşa Ankara’dan ayrılmamış, kolordu üzerindeki gücünü ve etkisini eskiden olduğu gibi sürdürmüştür.
Gün biterken Mustafa Kemal ve Temsil Heyeti üyeleri bir süre kalacakları Keçiören yolundaki Ziraat Mektebi’ne giderler.
Bir tepe üzerinde bulunan bina iki katlıdır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturacak en önemli kararlar ilk günler bu binada alınacaktır.
27 Aralık 1919 tarihi, Cumhuriyet tarihi için bir dönüm noktasıdır. Nasıl Erzurum, Millî Mücadele hareketinin liderlerini belirlemek bakımından büyük önem taşırsa, 27 Aralık 1919’un Ankara’sı da, bu hareketin merkezini oluşturmak ve ilerde doğacak devleti kurmak açısından büyük değer ve önem taşıyacaktır.
Mustafa Kemal’in Ankara’daki ilk işi, her yere gelişlerini duyurmak olur ve Temsil Kurulu’nun merkezinin Ankara olduğunu bildirir.
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
“ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim.
Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok.
Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim.
Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ”
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|