Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
13 Mayıs 2014 - Manisa Soma Maden Faciası
13 Mayıs 2014 - Manisa Soma Maden Faciası
13 Mayıs 2014 - Manisa Soma Maden Faciası
Soma Faciası, 13 Mayıs 2014'te Türkiye'nin Manisa ilinin Soma ilçesindeki kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan madencilik kazası. Facia, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti. Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında, patlamaya elektrikli ekipmanların sebep olduğundan şüphelenildi. Yangın, vardiya değişimi sırasında meydana geldi ve 787 işçi patlama sırasında yer altında kaldı. 17 Mayıs 2014'te, toplamda 301 kişinin hayatını kaybettiği ve içeride kimse kalmaması sebebiyle kurtarma çalışmalarının sona erdiği açıklandı.
Türkiye'de madenciler, 2013 yılı sonunda ülkedeki tehlikeli çalışma koşullarını protesto etti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, ilgili madenin güvenliğinin araştırılması teklifini facianın gerçekleşmesinden yalnızca yirmi gün önce reddetti. Facianın gerçekleşmesinden sonra Türkiye'de üç günlük ulusal yas ilan edildi. Ülke halkı faciadan dolayı çeşitli tepkiler gösterdi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma'da protestolara maruz kaldı. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde iki gün ve Pakistan'da bir gün ulusal yas ilan edildi.
Kaza
Kömür madeninde vardiya değişimi sırasında, 787 işçinin bulunduğu maden giriş kısmının 400 metre altında, saat 15.10 civarında elektrik panosundan kaynaklandığı düşünülen bir yangın çıktı. Kömür madeninin 2 kilometre ilerisinde çıkış kısmına yakın olan işçiler dışarı çıkmayı başardılar. Ancak yaklaşık 300 işçi, çıkan yangın sebebiyle 800 metre derinlikte mahsur kaldı. Yangının etkisiyle maden ocağı zehirli dumanla doldu.
Elektriklerin kesik olması sebebiyle madende bulunan asansörler çalışmadı. İlk olarak çevredeki bir maden ocağından gelen tahliye ekibi kurtarma çalışması başlattı. Çevre illerden yapılan takviyelerle birlikte kurtarma çalışmalarında toplam 27 ambulans, 3 kurtarma ekibi ve 1 helikopter görev yaptı. Olayı duyan işçi yakınları madene geldi. Kurtulmayı başaran yaklaşık 30 işçi hastaneye kaldırıldı. İşçilerin mahsur kaldığı galerilere temiz hava verildi. Bu sırada Maden-İş Sendikası Ege Bölgesi Şubesi Başkanı Tamer Küçükgencay şu açıklamayı yaptı: "Yangının bir an önce söndürülmesi gerekiyor. Temiz havayla işçilerin buluşturulması için de çalışma yapılıyor. Madenin içine temiz hava pompalanıyor. Yangın içerideki oksijeni yok ettiği için arkadaşlar sıkıntıda. Gaz maskeleri var ama onun da dayanma süresi var."
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı saat 23.00 civarında, ölü sayısının 17, yaralı sayısının ise 11 olduğunu bildirdi. Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün ise ölü sayısını 157 olarak açıkladı. Sabaha karşı 03.20'da Enerji Bakanı Taner Yıldız ise ölü sayısının 166, yaralı sayısının ise 80 olduğunu belirterek, rakamın artmasından endişe duyduklarını söyledi. Bakan Yıldız, kazada hayatını kaybeden işçilerin yanarak değil, yangının çıkarmış olduğu karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldüklerini açıkladı.
Taner Yıldız, 14 Mayıs 2014 tarihinde saat 10.30 civarında, ölü sayısının 205'e yükseldiğini, en fazla işçinin hayatını kaybettiği bir faciaya doğru ilerlediklerini ve ilerleyen saatlerde ölü sayısının artabileceğini söyledi. Maden Mühendisleri Odası Eski Başkanı Mehmet Torun, CNN Türk'te katıldığı bir canlı yayında madenden 250 işçinin cesedinin çıkarıldığını, 150 işçinin de aşağıda mahsur kaldığını ve olayın meydana gelme nedeninin trafoya bağlı olmadığını iddia etti.
Maden kazasında yaşamını yitiren işçilerden 17'sine yapılan otopsiler sonucu, ölüm nedenlerinin karbonmonoksit gazına bağlı zehirlenme olduğu açıklandı.[14] Enerji Bakanı Taner Yıldız, 15 Mayıs'ta akşam saatlerine doğru yaptığı açıklama ile ölü sayısının 283'e yükseldiğini söyledi. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. 15 Mayıs gecesi olayla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "Ne yazık ki işletmemizde mühendislik ve teknik olarak bugüne kadar görülmeyen ve açıklanamayan yangın vuku bulmuştur. Her türlü emniyet tedbirinin alınmasına rağmen normal şartlardan daha hızlı bir şekilde yayılan yangının nedeni, detaylı incelemeden sonra anlaşılabilecektir."
16 Mayıs tarihinde, Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, basın toplantısı düzenledi. Gürkan, kazanın oluş sebebinin trafo patlaması olmadığını, asıl sebebinin 140 kodunda dördüncü bantta tespit edilmesi mümkün olmayan kızışmanın ve buna bağlı olarak hızlı havanın etkisiyle tutuşan kömür korlarının sebep olduğu yangının kazayı meydana getirdiği yönünde tahminlerinin olduğunu söyledi. Ayrıca kazanın meydana geldiği yer ile trafo arasında 400 metrelik mesafenin olduğunu belirtti.
Enerji Bakanı Taner Yıldız ise yaptığı açıklamada, madenin içerisinde en fazla 18 işçinin daha olduğunu ve toplam 530 tane kurtarma elemanının yedişerli üçerli olarak çalışma yaptıklarını söyledi. Yıldız, içerideki yangının azalmasına rağmen hala devam ettiğini, söndürme çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, olayın sonundaki ölü sayısının 302'yi geçmeyeceğini tahmin ettiğini söyledi. Bakan Yıldız, 17 Mayıs'ta bir basın açıklaması ile yaşanan faciada toplam 301 işçinin hayatını kaybettiğini, 485 işçinin ise kurtarıldığını açıkladı. Aynı tarihte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'te bir basın açıklaması yaparak, ölenlerin ailelerine bir defaya mahsus olmak üzere ₺415 tutarında bir cenaze yardımı ödemesi yapılacağını söyledi. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı müfettişlerin madende incelemelere başladığını açıkladı.
Kazadan 11 ay sonra ilk duruşmanın yapıldığı tarih olan 13 Nisan 2015 tarihinde kaza günü yaşananlarla ilgili güvenlik kameraları görüntüleri basında yer aldı.
Yargı aşaması
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında 8 kişi tutuklanarak ceza evine gönderildi. 37 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kazada hayatını kaybeden 301 işçinin "maktul", hayatını kaybeden işçilerin birinci derece yakınlarından oluşan 214 kişinin "müşteki", dumandan etkilenen 161 işçinin ise "mağdur müşteki" olarak yer aldığı iddianame hazırlanmıştır. 25 Kasım 2014 tarihinde Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi "mağdur ve tanıkların ifadelerinin tam alınmaması, zanlılara yönelik suçlamalarla ilgili delillerin yeterince belirtilmemesi" sebebiyle iddianameyi savcılığa yeniden düzenlenmesi için geri göndermiştir. Tekrar hazırlanan iddianame 26 Şubat 2015 tarihinde tekrar Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Eksikleri tamamlanan dosya 2 Mart 2015 tarihinde Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın görülmesine 13 Nisan 2015 tarihinde 8’i tutuklu 37'si tutuksuz toplam 45 sanık, 162 mağdur yaralı, 487 maktul müşteki ve 436 tanık ile yapılan duruşmayla başlandı.
Duruşmaların yeri için Soma'ya en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu Akhisar belirlenmiştir. Akhisar'da bu dava nedeniyle belediyeye ait olan Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi Salonu kiralanmış ve duruşmalara hazır hale getirilebilmesi için 1 buçuk milyon lira harcama yapıldığı açıklanmıştır. Bu süreçte yaklaşık 1000 polisin görev alacağı geniş güvenlik önlemleri alınmıştır.
İlk duruşmaya 8 tutuklu sanık can güvenliği nedeniyle mahkemeye getirilmedi ve tutuklu bulundukları Aliağa Şakran Cezaevi'nden video konferans yöntemi ile bağlandı. Duruşmada madenci yakınları sanıkların duruşmaya getirilmemesine tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların duruşmaya getirilmelerine ve davanın da 15 Nisan'a ertelenmesine karar verdi.
15 Nisan'da yapılan duruşmada sanıklar sorumluluklarını reddetti. Sanıkların bazıları teknik ekipmanın 9 yıldır denetlenmediğini ve iş için yeterli eğitim almadıklarını belirtti. Savunan taraf olayın ani geliştiğini iddia ederken, müşteki taraf olayın sebebinin düşük maliyet yüksek kar anlayışı olduğunu öne sürerek bunun sorumlusu olan siyasi ve idari yöneticilerin de yargılanmasını istedi.
Dava 11 Temmuz 2018 tarihinde görülen 22. duruşma ile sonlandı. Soma Kömür İşletmeleri yönetim kurulu başkanı, genel müdürü, işletme müdürü ve yardımcısının da içlerinde bulunduğu 14 sanık hapis cezası alırken, diğer 37 sanık beraat etti. Verilen cezaları az bulan madenci yakınları bu kararı protesto etti. Sanıklara 301 kez olası kasıtla ölüme sebebiyet verme suçundan ceza istenmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı karara itiraz etti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020’de kararı bozdu. Can Gürkan, Ramazan Doğru, Akın Çelik ve İsmail Adalı’nın bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçlamasından yargılanmasına karar verildi. 9 Şubat 2021'de tutuksuz yargılanmalarına karar verildi. Tutuklu sanık bulunmuyor.
Anayasa Mahkemesi'nin 20 Ocak 2020 tarihli kararı ile, kamu görevlisi olan bazı şüpheliler hakkında soruşturma izni verilmemiş olması, yaşama hakkının usul boyutunun ihlâli sayıldı.
|