İsrafın İlacı
İsrafın İlacı
Mükerrem METE kaleme aldı, Semerkand
Tüketimin kışkırtıldığı, israfın yaygınlaştığı bir dönemde yaşıyoruz. Eskiden gereksiz harcamaları paramız yettiği kadar yapardık. Şimdi kredi kartları yüzünden olmayan parayı bile israf edebiliyoruz. Sonuçta bundan gönüllerimiz de ceplerimiz de zararlı çıkıyor.
İsraf kelimesi, ‘azıtmak, taşırmak, ölçüyü kaçırmak, boşa harcamak’ gibi anlamlara gelir. Yaygın anlamıyla ihtiyacı aşan gereksiz harcamalara israf denir. Dinimiz bu tür harcamaları yasaklamıştır:
“(Onlar), harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan, 67)
Üç ihtiyaç
Alimlerimiz cimrilikle israf arasındaki orta yolu bulmamızda bizlere yardım etmek için dinimizin meşru gördüğü ihtiyaçları üç grupta sınıflandırmışlardır. Kitaplarımızda yer aldığı şekliyle bu üç grup:
• Zaruriyyât,
• Hâciyyât,
• Tahsiniyyâttır.
Yaşamımızı sürdürmek için mecbur olduğumuz ölmeyecek kadar yemek, ölmeyecek kadar soğuktan korunmak gibi zaruri, en asgari ihtiyaçlara zaruriyyat denir. Hâciyyat, sağlıklı bir hayat sürmek için herkesin ihtiyaç duyduğu barınma, ısınma, yeme-içme gibi gereksinimlerdir. Tahsiniyyat ise hayatımıza güzellik katan, bize faydası dokunan güzel elbise, lezzetli yiyecek gibi şeylerdir.
Her canımızın çektiği, hoşumuza giden şey tahsiniyyat sayılmaz. Çünkü doymak bilmeyen arzularımız, aslında hiçbir faydası olmayan, hayatımıza hiçbir sahici katkı sağlamayan pek çok şeyi isteyebilir, hatta hırs duyabilir. Bazen de hoşumuza giden durum aslında riya, haset, gurur gibi dinimizin yasakladığı bir etkenden kaynaklanıyor olabilir. Bir kadının çekemediği bir kadına nispet olsun diye giydiği elbise, bir zenginin gösteriş için tertiplediği ziyafet böyledir.
Sahabi efendilerimizden Câbir r.a. anlatıyor:
“Çarşıdan et almış, hamala vermiş, eve dönüyordum. Hz. Ömer r.a. yolda bana yetişip:
– Bu da ne, diye sordu.
– Canımız et çekmişti, gidip bir miktar et satın aldım, dedim. Bunun üzerine:
– Canının her çektiğini alıyor musun? İnsana israf olarak canının her istediğini yapması yeter, diye bana çıkıştı.” (Muvatta)
Kahrolsun psikolojisi düzgün insanlar!
Yaşasın tam bağımsız ruh hastası Beşiktaşlı'lar!
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|