Yanıt: İsrafın İlacı
Ne alsak yetmiyor
İnsanı sonu gelmeyen isteklerin esaretinden kurtaracak şey, fazlasına, hep daha fazlasına sahip olmak değildir. Hatta mal arttıkça hırs da artar. Asıl zenginlik kanaattir. Rasulullah s.a.v. Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Asıl zenginlik mal çokluğu değil, gönül zenginliğidir.” (Buhârî)
Gerçekten de gönül darsa, fakirse bütün dünya dar gelir. Bu bakımdan kanaatsiz zenginlerin gönlü geniş fakirlerden daha çok para ihtiyacı vardır.
Bir adam meşhur sufi Cüneyd-i Bağdadî k.s.’a beş yüz altın para verip fakirlere dağıtmasını ister. Büyük veli adama başka parası olup olmadığını sorar. Adam:
– Var, der. Bu sefer daha fazla parasının olmasını isteyip istemediğini sorar. Adam:
– İsterim, der. Bunun üzerine Cüneyd-i Bağdadî k.s. altınları geri verir ve adama:
– Sen bunlara bizden daha fazla muhtaçsın, der.
İmam Gazalî rh.a. kanaatsizliğin bizi nasıl ele geçirdiğini şöyle anlatır:
“Şeytan, bir insanın kalbinde ev, eşya, elbise ve evde süse düşkünlük görünce oraya yerleşir, kalbini yurt edinir. Onun bu zaaflarından yararlanmaya bakar. Hemen onu evini yenilemeye davet eder, tavanlarını ve duvarlarını süslemesini, binaları genişletmesini ister. Güzel elbise ve bineklerle süslenmeye çağırır. O kişiyi artık ömrü boyunca emrine amade kılar. Zaten bu konuda şeytanın tuzağına düşen kişi için başka bir tuzağa gerek kalmaz. Çünkü bu zaaflar hep birbirini çeker. Eceli gelip ölünceye kadar bu şekilde şeytanın yolunda ve arzularının peşinde koşar durur. Böyle kimselerin kötü akıbete uğramalarından korkulur. Allah bizleri böylesi kötü akıbetten korusun.”
Kahrolsun psikolojisi düzgün insanlar!
Yaşasın tam bağımsız ruh hastası Beşiktaşlı'lar!
To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
|