Alimler ve Filozoflar Farklı dallarda felsefe yapan, hayatı sorgulayan kişilerin ve ünlü bilginlerin yaşamlarının yer aldığı bölüm. |
|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
11 Ağustos 2024, 13:07 | #1 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Wilhelm Wildelband Kimdir? | Alman Filozof
Wilhelm Wildelband Kimdir? | Alman Filozof Wilhelm Windelband (11 Mayıs 1848 Potsdam; 22 Ekim 1915 Heidelberg) Yeni Kantçı düşünce akımına mensup Alman filozof. forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com Felsefe tarihçisi olarak büyük ün yapmıştır. Ayrıca felsefe tarihçiliğinde “problem tarihçiliği” olarak anılan bir tarzın başlatıcısıdır. Buna göre, felsefe tarihçiliği, filozofların ve felsefe okullarının temel kavram, görüş ve sistemlerini anlatan bir tarz yanında, esasen problemleri anlatan ve filozofların görüşlerine problemlere getirdikleri çözüm önerileri olarak yer veren bir tarzı benimsemelidir. Kendisini bu yolda izleyen ve daha sonra Okul’dan ayrılan Nicolai Hartmann’a göre de, felsefe tarihinin gövdesini filozofların görüşleri ve felsefe sistemleri değil, tersine felsefe problemleri oluşturur. Filozofların görüşleri ve sistemler, gövdeye tutunan dal ve yapraklar gibidir; bazıları solar, çürüyüp gider; fakat problemler hep ayakta kalır. Windelband’ın Handbuch der Philosophiegeschichte, 1892 (Felsefe Tarihi El Kitabı) adlı yapıtı, günümüzde de sık sık yeni baskıları yapılan bir yapıt olmuştur. Bunun gibi Einführung in die Philosophie, 1914 (Felsefeye Giriş) adlı kitabı da, felsefenin bir arkitektoniğini sunmakla, yine günümüzde, bir temel başvuru kaynağı olmayı sürdürmektedir. Windelband, Kant’ın önemini, Marburg Okulu’nda olduğu gibi, onun bilim ve felsefe arasındaki bağı yeni bir şekilde kurmasında bulur. Ne var ki, aynı anda, Kant’ı matematiksel doğa bilimlerini öne çıkardığı, buna karşılık kendisinden sonra büyük bir gelişme gösteren tarih/tin/kültür bilimlerinin hakkını vermediği için eleştirir ve bu onun Marburg Okulu’nun doğabilimciliğini de eleştirdiği nokta olur. Windelband, bu eleştiriyle birlikte ve Kant felsefesinin bir açığını kapatmak amacıyla, tarih/tin/kültür bilimlerinin (pozitivist bilim felsefesi geleneğindeki adıyla: “sosyal bilimler”in) özgül yapısını ve metodiğini ele alır ve Kant’tan bilinçli olarak uzaklaşarak bu bilimlere bir felsefi temel arar. Windelband’a göre, “Mantık düşünmenin etiğidir”; nasıl düşünmemiz gerektiğini bir ahlaksal buyrukmuş gibi bize dikte eder. Mantık ilkelerine dayalı olarak düşünmek sadece bir bilişsel zorunluluk değil, aynı zamanda bir ahlaksal gereklilik, bir buyruktur da. Bunun gibi evreni algılayışımız da sadece bilişsel bir hal değildir; evreni aynı zamanda mantık kalıplarına göre kavrama gerekliliği yani buyruğu da bu algılayışa eşlik eder. Öyle ki, her türlü bilgisel ve ahlaksal yapı, esasen bizim oluşturduğumuz, bizim geçerlilik kazandırdığımız bir yapıdır. Bilgisel ve ahlaksal, her türlü geçerliliğin kaynağı biziz. Ve her şey bize kendi ürünümüz olan geçerlilik kalıpları içinde açıktır. Mantık ilkeleri bile ahlaksal buyruk kipinde olduklarına göre, tüm geçerlilik kalıpları aynı zamanda değer kalıplarıdır da. Windelband insan düşünmesinde ve yaşamında dört “geçerlilik kipi” ve dört “değer kalıbı”ndan söz eder. Mantık ilkeleri ve bunların geçerliliği en ilksel ve evrensel olanlarıdır. Daha sonra sırasıyla bilgisel (Doğru), ahlaksal (İyi) ve estetik (Güzel, Yüce) değer kalıpları gelir. Bu durumda felsefe esasen bir değerler bilimi veya bir değerler felsefesinden başka bir şey olmaz. Öyle ki, felsefe, bir yandan evrensel/rasyonel ilişkilerin (mantıksal, bilgisel değerlerin), öbür yandan tüm kültürlerin temellerinde yatan ve hepsi de değer kaynaklı olan ahlaksal ve estetik düşünüş ve duyuş/seziş biçimlerinin a priori kaynaklarını araştırma etkinliği haline gelir. “Felsefenin tümü bir değerler bilimidir” savıyla yola çıkan Windelband, Doğru, İyi, Güzel, Yüce başlıkları altında, mantıksal, bilgisel, ahlaksal, estetik değerlerin dünyayı kavrayış tarzımızı öncelediklerini, zaten felsefenin de tam da bu nedenle bir “değerler bilimi” olması gerektiğini tekrarlar. İşte, tarih/tin/kültür bilimlerinin konusu da, insanların ve toplumların değerlere bağlı olarak gerçekleştirdikleri bir dünya, bir kültür dünyasıdır. Windelband, 1894’de Strassburg Üniversitesi rektörü olarak yapmış olduğu ve Geschichte und Naturwissenschaft (Tarih ve Doğa Bilimi) başlığını taşıyan ünlü rektörlük konuşmasında, doğa bilimleri ile tarih/tin/kültür bilimlerini aşağıdaki kriterlere göre birbirinden ayırır. Windelband “sosyal bilimler” terimine, Comte pozitivizminin bir terimi olması nedeniyle başvurmak istemez. O “nomotetik bilimler” (yasa ortaya koyucu bilimler) ve “idiografik bilimler” (bir defalık olanı anlayıcı bilimler) terimlerine başvurur ki, ilk kez onun kullandığı bu terimler, günümüz bilim felsefesi çalışmalarında en sık kullanılan klasik terimler haline gelmişlerdir. Windelband’ın bilim felsefesi tarihine mal olmuş bu ayrım tablosu şöyledir: Nomotetik BilimlerBu tablonun ayrıntılı bir değerlendirmesi için lütfen bakınız: Özlem, D. Max Weber’de Bilim ve Sosyoloji, 1990, 3. baskı: İnkılap Yayınevi, 2001. Windelband, tarih/tin/kültür bilimlerinin temellendirilmesinde tekil/tarihsel nesnenin seçimini şart koşan değersel bakış açısında yoğunlaşır. Şüphesiz, olup biten her şey tarihsel olay niteliği taşımaz. Tarihsel olay, herhangi bir anlama sahip, herhangi bir anlama göre olup bitmiş olaydır. Fakat bu, tarihsel bakımdan “anlamlı olma”nın ne olduğunu belirtmeyi, onun bir ölçütünü ortaya koymayı gerektirir. Bu tür ölçütler de, ancak, felsefenin yerini alacak olan genelgeçer bir değerler sisteminden çıkarılabilir. Çünkü anlamlı olma, değer-bağımlı olma demektir. Ve insan ve kültür dünyasında değer-bağımlılık alanından başka bir anlam alanı yoktur. Felsefenin yerini alacak böyle bir değerler sisteminin temel taslağı, değerlerle hiç ilgilenmemiş olsa da, zaten Kant tarafından Üç Kritik’te insan tininin edimleri olarak verilmiştir: Düşünme, İsteme, Hissetme. En yüksek değerler, bu üç temel edime koşut olarak, Doğru, İyi ve Güzel’dir. Marburg Okulu filozofları gibi Windelband da dine özel bir yer ayırır. Windelband’a göre, daha önce de belirtildiği gibi, insanın değere bağlı edimlerinin çerçevesi, mantıksal, etik ve estetik değerlerle ortaya çıkar. Din ise özel bir kültür alanı değildir. Bu yüzden Doğru, İyi ve Güzel gibi genelgeçer değerler (veya değerler sınıfı) yanında Kutsal gibi bir özel değer (veya değerler sınıfı) yoktur. Tersine, duyularüstü bir gerçeklikle ilgili oldukları kadarıyla, bunlardan, doğruca adı geçen değerler kastedilir aslında. Buna bağlı olarak Windelband, değerlerin statüsünü, hocası Lange’nin etkisiyle, var olmayan ama geçerli olan şeyler olmalarında bulur. Onların bir normal bilinçte kendi aşkın yerlerini buldukları kabul edildiğinde, değer teorisinin tüm özgüllüğü ortaya çıkar. Değerler öznel edimselliğin ideal temelleridir; fakat onların herhangi bir teolojik, dinsel veya metafizik kökeni yoktur. Windelband sadece tarih/tin/kültür bilimlerinin temellendirilmesi bakımından bir kültür felsefesinin dayanacağı bir değer teorisi taslağı ortaya koymakla ilgilenmez; aynı zamanda son yıllarında teolojik ve metafizik içermelerinden arındırılmış bir Hegelciliğin yenilenmesine de çalışır ve Kantçı çizgiden çok Yeni Hegelciliğe yakın bir çizgi izler. |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
alman, filozof, kimdir, wildelband, wilhelm |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |