Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Kültür ve Sanat > Biyografiler > Cumhuriyet Dönemi Kişileri

Cumhuriyet Dönemi Kişileri Cumhuriyet döneminde ki; askerlerin, kahramanların, Cumhuriyet'in kuruluşuna destek veren tanınmış kişilerin hayatlarının yer aldığı bölüm.


Fevzi Çakmak Kimdir? | Türk Asker, Devlet Adamı

Cumhuriyet döneminde ki; askerlerin, kahramanların, Cumhuriyet'in kuruluşuna destek veren tanınmış kişilerin hayatlarının yer aldığı bölüm.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 25 Ağustos 2024, 11:17   #1
Çevrimiçi
Zeze
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Fevzi Çakmak Kimdir? | Türk Asker, Devlet Adamı

Fevzi Çakmak Kimdir? | Türk Asker, Devlet Adamı



Mustafa Fevzi Çakmak (12 Ocak 1876, İstanbul - 10 Nisan 1950, İstanbul), Türk asker, siyasetçi ve devlet adamı. Türkiye'nin Mustafa Kemal Atatürk'ten sonraki ikinci ve son mareşali. İlk Millî Savunma Bakanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cumhuriyet dönemindeki ilk genelkurmay başkanı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun 3 Şubat 1920 ile 5 Nisan 1920 tarihleri arasındaki Harbiye Nazırı’dır.
forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com
Yaşamı
Mareşal Fevzi Çakmak, 12 Ocak 1876'da İstanbul Anadolu Kavağı'nda Çakmakoğullarından Topçu Albayı Ali Sırrı ile Hesna Hanım'ın oğlu olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kuleli Askerî Lisesi'nde tamamladıktan sonra 29 Nisan 1893'te Harbiye'ye kaydolarak 28 Ocak 1896'da piyade teğmen rütbesiyle mezun oldu. Akabinde Mekteb-i Erkân-ı Harbiye'ye girerek 25 Aralık 1898'de kurmay yüzbaşı rütbesiyle bitirdi.

Bir süre Erkân-ı Harbiye (Genelkurmay) 4. Şube'de görev yaptıktan sonra 1899'da 3. Ordu'ya bağlı Metroviçe'deki 18. Fırka'nın kurmay heyetinde görevlendirildi. Balkanlar'daki Sırp ve Arnavut çetelere karşı verilen mücadeleye katıldı. Kısa aralıklarla terfi ederek 1907'de miralaylığa (albay) yükseldi. 1908 yılında İkinci Meşrutiyet ilan edildiğinde 35. Fırka Komutanı ve Taşlıca Mutasarrıfıydı. 1910'da Arnavutluk'ta çıkan ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Kosova Kolordusu'nun kurmay başkanlığına atandı. 1911'de Trablusgarp Savaşı başlayınca Rumeli'nin savunmasıyla görevli Garp (Vardar) Ordusunun kurmay başkanlığına getirildi. Balkan Savaşı (1912-1913) sırasında 21. Yakova Fırka Komutan Vekilliği, 6 Ağustos 1912'de Kosova Kuvay-ı Umumiye Kurmay Başkanlığı ve 29 Ekim 1912'de de Vardar Ordusunda 1. Şube (Harekât Şubesi) Müdürlüğü yaptı. Sırp Cephesi'nde bu görevde bulunan Fevzi Paşa'nın başarılı askerî faaliyetlerine rağmen, Garp vilayetlerinde 10 Mayıs 1913'ten itibaren Türk hâkimiyeti sona ermiştir.

1913'te 5. Kolordu Komutanlığına atandı. Mart 1915'te rütbesi mirlivalığa (tümgeneral) yükseltildi.

I. Dünya Savaşı
I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale, Kafkas ve Suriye cephelerinde savaştı. 1918'de ferikliğe yükseldi.
Çanakkale Cephesi
Fevzi Paşa, V. Kolordu Komutanı olarak 6 Ağustos ve 13 Ağustos 1915 tarihindeki muharebelere katılmıştır. Fevzi Paşa'nın komutasındaki XIII. ve XIV. Tümenler muharebeye katılmamış fakat 21 Temmuz'dan itibaren cepheye gelerek, I. Tümen hariç yıpranmış ve yorulmuş eski tümenleri değiştirmişlerdir. Ayrıca İkinci Ordu tümenlerinin bölgeye (Kereviz Dere-Zığın Dere) gelmeleri üzerine VI. ve VII. Tümenler, Saros Grubu'na gönderilmiştir.

Düşman Kirte istikametinde yapacağı taarruzlar doğrultusunda Alçıtepe'yi almayı planlamıştı. Fakat Türk direnişi karşısında amacına ulaşamayan düşman kuvvetleri çok fazla ilerleyememiştir. 6 Ağustos'ta düşmanın taarruz ettiği Arıburnu - Conkbayırı Bölgesine gönderilen VIII. ve IV. Tüm. ile yetinmeyen Vehip Paşa, 9 Ağustos'ta Fevzi Paşa'nın komuta ettiği V. Kolordu Komutanlığına bağlı V. ve XIV. Kolorduların son ihtiyatları olan 41. ve 28. Alayları da bu bölgeye gönderdi. Bölgeye gönderilen bu iki alay Conkbayırı'nın düşmanın eline geçmemesine ve Albay Mustafa Kemal Bey'in 10 Ağustos tarihinde Conkbayırı taarruzuna yardımcı oldu. Mustafa Kemal Bey'in rahatsızlığı nedeniyle 10 Aralık 1915'te Fevzi Paşa 5. Kolordu Komutanlığı kendisinde kalmak üzere, ek görev olarak Anafartalar Grubu Komutan Vekilliğine görevlendirildi (Mustafa Kemal Bey ise 16 Aralık 1915'te cepheden ayrıldı). Bu muharebelerde V. Kolordu Komutanı olarak görev alan Fevzi Bey'in komutasındaki XIII. Tüm. 21 Ekim 1915'te Keşan'a hareket etti. XIV. Tümen ise 12 Ocak 1916'da bölgeden ayrıldı.
Kurtuluş Savaşı
Mondros Mütarekesi imzalandığında sağlık nedenleri sebebiyle İstanbul'da bulunuyordu. 24 Aralık 1918'den 14 Mayıs 1919'a kadar ferik rütbesiyle Osmanlı Devleti'nin Erkân-ı Harbiye Reisliği (bugünkü Genelkurmay Başkanlığı) görevinde bulundu. 1. Ordu Müfettişliği, Askerî Şûra üyeliği, Ali Rıza Paşa ve Salih Hulusi Paşa hükûmetlerinde Harbiye Nazırlığı (Millî Savunma Bakanı) (Şubat - Nisan 1920) yaptı. Harbiye Nazırlığı sırasında Anadolu'daki millî kurtuluş hareketine silah ve cephane gönderilmesini kolaylaştırıcı bir tutum izledi.

İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından resmen işgalinin (16 Mart 1920) ardından Anadolu'ya geçmeye karar veren Fevzi Paşa, 27 Nisan 1920'de Ankara'ya ulaştı. İstasyonda Mustafa Kemal Paşa tarafından törenle karşılandı. Birinci dönem TBMM'ye Kozan milletvekili olarak katıldı. 26 Mayıs 1920'de İstanbul Hükûmeti tarafından ulusal hareketin önderlerinden biri olarak rütbesinin kaldırılmasına, nişanlarının geri alınmasına ve idamına karar verildi.

3 Mayıs 1920'de Millî Müdafaa Vekilliği'ne (Millî Savunma Bakanlığı) getirildi. 24 Ocak 1921'de Mustafa Kemal Paşa'nın İcra Vekilleri Heyeti Reisliği'nden ayrılması üzerine, Millî Müdafaa Vekilliği üzerinde kalmak kaydıyla İcra Vekilleri Heyeti Reisliği'ni (Başbakanlık) de üstlendi. İkinci İnönü Muharebesi'nin zaferle neticelenmesinin ardından 3 Nisan 1921'de rütbesi TBMM kararıyla birinci ferîk-i evvelliğe (orgeneral) yükseltildi. Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Vekili ve Garp Cephesi Kumandanı Mirliva İsmet Paşa'nın cephede olması ve Ankara'ya sürekli gelememesi sebebiyle mevcut görevleri uhdesinde kalmak üzere 3 Ağustos 1921'de Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Vekilliği görevine de getirildi. Sakarya Meydan Muharebesi sırasında Büyük Millet Meclisi Reisi ve Başkumandan Mustafa Kemal Paşa ile birlikte bizzat cephede harekâtı yönetti.

14 Ocak 1922'de Millî Müdafaa vekilliği, 9 Temmuz 1922'de İcra Vekilleri Heyeti Reisliği görevlerinden ayrıldı ve Genelkurmay Başkanı olarak Büyük Taarruz'un askerî planlarını hazırladı. Zaferle sonuçlanan Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin (30 Ağustos 1922) ardından 31 Ağustos'ta rütbesi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın tavsiyesi üzerine TBMM tarafından Müşirliğe (Mareşal) terfi ettirildi.

Cumhuriyet dönemi
"Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekilliği"nin kaldırılmasıyla 30 Ekim 1924'e kadar TBMM'de Kozan milletvekilliği[3] görevine devam etti. Mustafa Kemal Paşa'nın askerlik yapanların siyasete karışmamaları gerektiğine dair talimatından sonra, 31 Ekim 1924'te askerlik görevini, siyasete tercih ederek Kozan milletvekilliğinden istifa etti.

Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisliği görevini 23 yıl yaptıktan sonra 12 Ocak 1944'te 68 yaşında Askerî ve Mülkî Tekaüt Yasası'na göre Tahdit-i Sin yani yaş haddinden dolayı emekliye sevk edildi.

1946 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız aday olarak TBMM'de VIII. Dönem İstanbul Milletvekili seçildi. 6 Ağustos 1946'da milletvekili seçilerek 22 sene sonra tekrar Meclise katılan Fevzi Paşa, İsmet İnönü'ye karşı Demokrat Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak 59 oy aldı. Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar'ın dönemin Cumhurbaşkanı'nın demokratik seçimlere izin vermesi için söylediği "Devr-i Sabık yaratmayacağız" (yani iktidara geldikten sonra yapılan yanlışların ve yolsuzlukların hesabını sormayacağız) demesinden sonra partisinden istifa ederek, 19 Temmuz 1948'de Osman Bölükbaşı ile birlikte Millet Partisi'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı. Partinin fahri başkanı oldu.

Ölümü
1950 seçimde Millet Partisi'nin adayı oldu ama seçimden birkaç gün evvel 10 Nisan tarihinde İstanbul'daki Teşvikiye Sağlık Yurdu'nda öldü. Ölümünün ertesi günü gazeteler kara başlıkla çıktı ama radyoda müzik yayınının devam etmesi üzerine radyolar şiddetle protesto edildi. Halk, bilhassa Irak ve Suriye radyoları matem marşları çalarak, acılarını paylaştıkları halde Türk radyosunun ilgisiz kalmasına kızıyordu. Radyoevinin önünde gençlerle polis arasında çarpışmalar oldu, jandarmalar hava yıldırma ateşi açtı. Taksim Gazinosu ve birçok sinemaların camları kırıldı. Şehir Tiyatrosu zorla kapatıldı. Müzikli yayına karşı çıkan; Millî Türk Talebe Birliği, Türk Gençlik Teşkilatı ve Türk Kültür Ocağı, Basın ve Yayın Genel Müdürlüğüne telgraf çekerek olayı protesto ederler.

Ertesi gün, cenazesi Eyüp Sultan Camii'nden kaldırılırken, cenaze namazında yüz binlerce vatandaş bulundu, ancak hazırlanan cenaze merasim programını halk durdurdu, tabutun top arabasına konulmasına meydan bırakılmadı, halk tarafından taşındı. Bazı tahrikçiler de olaya karışınca, bir aralık ortalıkta dehşet verici karışıklıklar aldı, yürüdü ve cenazeye bir irtica hareketi havası vermek isteyenler oldu. Hadise çıkardıklarından dolayı sonradan tutuklanan yüz kişi arasında yalnız o beş öğrenci görüldüğü bulundu. Mareşal Çakmak Eyüp Sultan Mezarlığı'ndaki aile mezarlığına kızının yanına defnedilmiştir ve ailesinin isteğiyle Ankara'daki Devlet Mezarlığı'na nakledilmemiştir.

Ailesi
Mareşal Çakmak, Fatma Fitnat Çakmak (1891-30.05.1969) ile evli ve Nigar (1909-21.01.1982) ile Ayşe Muazzez (21.06.1911-17.04.1938) adlarında iki kız çocuk babasıydı. Fatma Fitnat Çakmak 1950 seçiminde eşinin yerine İstanbul adayı olarak Millet Partisi'nin listesinde gösterildi ama seçilemedi.

Madalya ve Nişanları
  • Gümüş İmtiyaz Madalyası (23 Ocak 1900)
  • Mecidiye Nişanı, 5. sınıf (22 Ağustos 1900)
  • Osmaniye Nişanı, 4. sınıf (17 Temmuz 1906)
  • Harp Madalyası (2 Ekim 1915)
  • Gümüş (18 Kasım 1915)
  • Demir Haç 2. sınıf (Almanya, 26 Aralık 1915)
  • Altın Liyakat Madalyası (17 Ocak 1916)
  • Savaş Madalyası (Almanya, 21 Ekim 1916)
  • Altın İmtiyaz Madalyası (11 Kasım 1916)
  • Askeri Liyakat Haçı, 2. sınıf (Avusturya-Macaristan, 3 Nisan 1917)
  • Kılıçlı Osmaniye Nişanı, 2. sınıf (23 Eylül 1917)
  • Kılıçlı Osmaniye Nişanı, 1. sınıf (7 Ocak 1918)
  • Kraliyet Nişanı (Württemberg, 19 Haziran 1918)
  • Kırmızı-Yeşil Kurdeleli İstiklal Madalyası (21 Kasım 1923) & Takdirname
Kitapları
  • Fevzi Çakmak (Mareşal), Garbî Rumeli'nin Suret-i Ziya-ı ve Balkan Harbinde Garp Cephesi Hakkında. Konferanslar, Erkan-ı Harbiye Mektebi Matbaası, İstanbul, 1927.
  • Mareşal Fevzi Çakmak, Büyük Harpte Şark Cephesi Hareketleri, Gen.Kur. Basımevi, Ankara, 1936.



Bu Gri Şehrin Tüm Yollarını Rengarenk Boyamak İster,
Bazen Kızar Dünyaya ama Sadece Kendini Üzer...
Göremezler, Kalbindeki Elmasa Erişemezler,
Kanatlarını Rüzgara Açmış, Dur Diyemezler...
Onun Bir Düşü Var ki Asla Bilemezler!

To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
adamı, asker, Çakmak, devlet, fevzi, kimdir, siyasetçi, türk


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 10:45.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.