|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
24 Mart 2024, 11:59 | #1 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Türk Ocaklarının Kapatılması | 10 Nisan 1931
Türk Ocaklarının Kapatılması | 10 Nisan 1931 Türk Ocakları ve muhalefet I. Ulusal Mimarlık Akımı'nın öne çıkan eserlerinden biri olan Türk Ocakları Merkez Binası'nın açılışı 23 Nisan 1930'da gerçekleşti. Merkez Ocaklılar için "mabed" niteliğinde idi. Bir başka övünç kaynağı ise çalışır durumda olan matbaa idi. Harf Devrimi sonrasında Ocaklar Latin alfabesinin halka benimseltilmesi konusunda yürütülen kampanyalarda öncü rol üstlendi. Verilen istatistiklere göre Türk Ocakları 1929 yılının ilk üç ayında 50 bin kişinin yeni harfleri öğrenmesini sağladı. Yerli malı kullanımı gibi benzer devlet politikalarında da Türk Ocakları faaliyetlerde bulundu. Sosyal yardımlar ve halk eğitimi de Türk Ocakları'nın faaliyet sahasındaydı. Bir yandan da Türk Tarih Heyeti Türk Ocakları bünyesinde faaliyetlere başladı. forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com Ocaklar içinde göze çarpan ilk muhalefet kişisel çatışmalar ekseninde başladı. Hamdullah Suphi ile Reşit Galip arasında kişisel çekişmeler bulunmaktaydı. 28 Nisan 1930'da Tanrıöver aleyhine 45 imzalı bir takrir verildi. İsmail Habip Sevük de Türk Ocakları'nın büyük kurultaylar yapmasının Mustafa Kemal Atatürk'ün dikkatini çektiğini ve böylesi bir kitleyi kendi başına bırakmak istemediğini dile getirmektedir. Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın 1930'da ortaya çıkması ve 99 günlük bir muhalefet ortaya koyması özellikle "muhalif Ege'de" SCF'ye olan ilgiyi artırmış, Türk Ocakları da bundan nasibini almıştı. Türk Ocakları üyelerinden Aydın mebusu Reşit Galip, Kars mebusu Ahmet Ağaoğlu ve Şebinkarahisar mebusu Mehmet Emin Yurdakul SCF'ye geçen bazı isimler oldu. Özellikle İzmir Türk Ocağı SCF ile en çok yakınlaşan şube idi ve Temmuz 1930'dan itibaren yoğun bir şekilde eleştiriliyordu. Aynı şubede içkili etkinliklerin yapıldığı iddiası Türk Ocakları'na ilişkin eleştirilerin bir diğer nedeniydi. Hamdullah Suphi burada "Türk Ocakları içki aleyhine daima mücadele edecektir." demiş ve aynı konuşmasında tek partili rejime eleştirel bir tonla seslenmiştir. Türk Ocakları'nın CHF'nin hars şubesi olduğunu söyleyen TBMM Başkanı Kâzım Özalp da SCF'ye geçenlerin ocak üyeliğinden çıkartılması gerektiğini ifade etmiş, bir süre sonra da Türk Ocakları'nın CHF'nin hars şubesi olduğu teyit edilerek Türk Ocakları'na sadece CHF'ye üye olanlar ile hiçbir siyasi partiyle ittisakı bulunmayanların üye olabileceği açıklanmıştır. İstanbul Türk Ocağı'nda ise belediye seçimleri arefesinde Nezihe Muhiddin'in "SCF'nin ülkeyi refaha eriştireceği, esaret zincirlerini kıracağı" söylemleri ve SCF'ye oy istemesi, buna karşın Meliha Avni Sözen'in CHF'yi savunan konuşması ilgi çekti. Türk Ocakları'nın kapatılmasına giden süreçte özellikle Hamdullah Suphi'nin cumhuriyetçiliğini sorgulayan propagandalar basında tartışıldı. Son Posta ve Resimli Ay'da ise Türk Ocakları'na ilişkin sol muhalefetten eleştiriler yükseliyordu. Zekeriya Sertel kendisini Ankara'daki Cumhuriyet balosundan kovan Hamdullah Suphi için "Ocak başkanı gibi değil, aşiret reisi gibi davranırdı" demektedir. Türk Ocakları Olağanüstü Kongresi 10 Nisan 1931'deki olağanüstü kongre öncesinde Türk Ocakları'nın 250'den fazla alt şubesi ve 30 binden fazla üyesi bulunmaktaydı ve bu yönüyle ciddi bir sivil toplum kuruluşuydu. Füsun Üstel'e göre Serbest Cumhuriyet Fırkası ile gün yüzüne çıkan muhalefet sonrasında "ortak yaşam ve sivil toplumun tüm kalıntılarını ortadan kaldırmaya karar veren tek parti yönetimi" 1931'deki parti kurultayında gençlik kuruluşlarının daha etkin denetimini kararlaştırmıştı. Öte yandan Türk Ocakları'nın kapatılmasına giden süreçte dış etkenlerin de rol aldığı düşünülmektedir. Ocakların Turancı eğilimi dönemin Sovyetler Birliği Türkiye Büyükelçisi Jacob Suritz'de rahatsızlık uyandırması ve Tevfik Rüştü Aras'ı uyarması Türk Ocakları'nın kapatılmasına giden sürece etki etmiştir. Hamdullah Suphi de Atatürk'ün ABD'deki muadillerini incelettirip onlardan hareketle Ocakların Halkevleri'ne dönüştürülmesine karar verdiğini dile getirmektedir. Atatürk'e göre Ocaklar Türk kültür ve sosyal yaşamına önemli katkılar yapmıştı ve Ocaklara düşen asli görevi Türkleştirme faaliyetleri idi. O dönem öne sürülen görüşlerden biri de Ocakların kuruluşundaki ilke ve amaçlar parti programında yer alıyor olmasıydı. Bu arada 24 Mart 1931'de Atatürk Hamdullah Suphi ve heyetini kabul etti ve kurultay tarihini aldı. Ruşen Eşref'in anlatımıyla Atatürk gelişmeleri "Milletlerin tarihlerinde bazı devirler vardır ki muayyen maksatlara erebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı istikamete sevk etmek lazım gelir." sözleriyle açıklıyor ve aynı cinsten olan kuvvetlerin ortak gaye için birleşmesi lazım geldiğini dile getiriyordu. Hamdullah Suphi ise Atatürk'e Türk Ocakları'ndan kendisine yönelik bir muhalefet olmayacağına ikna etmeye çalıştı. 1931 Olağanüstü Kongresi öncesinde Türk Ocakları'nın kapatılacağı kesinleşmiş gibiydi. Bu nedenle kongrede Ocakların faaliyet alanlarının yoğunluğuna ilişkin "prestij metni" sayılabilecek muhtelif raporlar yayımlandı. Yayımlanan raporlarda 20 bin kişinin katıldığı 40 konferansın eksiksiz listesi, köylere götürülen sağlık hizmetleri, eğitim faaliyetleri vb. gibi detaylı malumatlar bulunmaktaydı. Hülâsa ikinci toplantıda CHF'ye katılma kararı alındı. Menkul ve gayrimenkul mallar da partiye devredildi ancak tüm devir ve alacak-verecek işlemleri 1936 yılında bile devam ediyordu. |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
1931, kapatılması, nisan, ocaklarının, türk |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |