Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Dinler ve Kültürleri > Dini Hikayeler

Dini Hikayeler Dini öyküleri bulabileceğiniz ve paylaşabileceğiniz bölüm.


Kafirlerin Korkusu

Dini öyküleri bulabileceğiniz ve paylaşabileceğiniz bölüm.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 30 Ocak 2023, 05:48   #1
Çevrimdışı
Avatarsız Forum Üyesi
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Kafirlerin Korkusu

Kafirlerin Korkusu

Hazreti Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor:
[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]
Anne - babamı îslâm dini üzerine sarılmış vaziyette biliyor, îslâm öncesini asla hatırlamıyorum. Allah'ın Resulünün sabah ve akşam bize gelmediği bir gün geçmezdi. Müslümanların başı belâya uğramaya başlayınca Hazreti Ebû Bekir radıyallahu anh, Habeş diyarına hicret etmek üzere yola çıktı. Yemen'deki Berkü'l Gimad denilen yere geldiği zaman, memleketin efendisi Ibnu'd Dugunne kendisine rasgeldi ve:

— Nereye gitmek istiyorsun, Ey Ebû Bekir? diye sordu.

Hazreti Ebû Bekir de:

— Kavmim beni memleketimden çıkmaya mecbur bıraktı. Bu sebepten dolayı yer yüzünde dolaşmaya ve Rabbime ibadet etmeye niyetlendim, diye cevap verdi.

Ibnu'd Dugunne.:

— Ey Ebü Bekir, senin gibi bir zat memleketinden ne çıkar, ne de çıkarılır. Sen fakiri giyindirir, akrabaya yardımda bulunur, aciz ve zayıfların yükünü üzerine alır misafire ikram eder, musibetlerde yardımını esirgemezsin, işte ben senin kefilin ve yardımcınım. Memleketine dön ve arzu ettiğin şekilde Rabbine ibadet et, dedi.

Bunun üzerine Hazreti Ebû Bekir radıyallahu anh, memleketine döndü ve Ibnu'd Dugunne de kendisiyle beraber geldi. O gece Kureyş'in ileri gelenleri ile görüştü ve:

— Ebû Bekir gibi bir zat memleketinden ne çıkar, ne de çıkarılır. Yoksulu giydiren akrabaya yardım eden aciz ve zayıfların yükünü üzerine alan, misafire ikramda bulunan ve musibetlerde yardımını esirgemeyen bir zatı memleketten nasıl çıkarırsınız? dedi.

Kureyşliler, Ibnu'd Dugunne'nin bu kefalet ve teminatı karşısında, Hazreti Ebû Bekir radıyallahu anhe eziyet vermekten vazgeçti.

Ancak Ibnu'd Dugunne'ye dediler ki:

— Ebû Bekir'e söyle: Rabbine evinde ibadet etsin, namazını evinde kılsın, dilediğini okusun, bunlarla bize eza etmesin, bunları açıktan yapmasın. Çünkü onun bu şekilde çocuklarımız ve kadınlarımızı kandıracağından endişe ediyoruz.

Ibnu'd Dugunne onların bu söylediklerinin hepsini, Ebû Bekir radıyallahu anh'e bildirdi. Bundan sonra da Hazreti Ebû Bekir evinde ibadet etmeye, açıktan namaz kılmamaya ve evinden başka bir yerde Kur'an okumamaya başladı. Bir süre bu şekilde devam ettikten sonra, aklına başka bir düşünce geldi. Evinin avlusu içerisinde bir namazgah inşa etti ve orada namaz kılıp Kur'ân okumaya başladı. Bu defa müşriklerin kadın ve çocukları, onu dinlemek için namaz kıldığı yerin yanında toplanmaya başladı. Hazreti Ebû Bekir'i seyrediyor ve okuyuşuna hayranlık duyuyorlardı. Hazreti Ebû Bekir, Kur'ân okuduğu zaman göz yaşlarını tutamayan ve çok ağlayan bir zat idi. Bu durum, Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerini endişelendirdi ve îbnu'd Dugunne'yi çağırdılar ve geldiği zaman, kendisine dediler ki:

— Biz, Ebû Bekir'in ibadetini evinde yapılması şartı ile senin himayen altında kalmasına razı olmuştuk. O ise bu haddi aştı. Evinin avlusunda kendisine mescid yaptı. Açıktan Kur'ân okumaya ve namaz kılmaya başladı. Biz ise, onun kadınlarımızı ve çocuklarımızı aldatmasından endişe ediyoruz. Bundan dolayı, onu bundan böyle bu şekilde yapmaktan vazgeçir. Eğer evinde sessizce Rabbine ibadet etmek isterse, bunu yapabilir. Bu davranışını terketmediği takdirde verdiğin himayeden vazgeçmesini iste. Çünkü biz senin verdiğin sözü bozmak istemedik ama Ebû Bekir'in açıkça kılmasını'da kabullenmedik.

Bunun üzerine îbnu'd Dugunne Hazreti Ebû Bekir'e geldi ve:

— Sana hangi şartlar içerisinde taahhüdde bulunduğumu hatırlıyorsun. Ya bu şarta uyacaksın, yahut himayem altında olmaktan vaz geçeceksin. Çünkü ben, kendisine himaye edeceğime dair söz verdiğim bir kimseye karşı sözümde durmadığımı, Arab'ın duymasını istemem, dedi.

Buna karşılık olarak Ebû Bekir radıyallahü anh:

— Başka yapılacak bir şey yok, himayeni iade ediyor ve Allah'ın himayesine sığınmayı tercih ediyorum, diye cevap verdi.

Allah'ın Resulü ise o gün Mekke'de bulunuyordu. Müslümanlara şöyle buyurdular:.

— Sizin hicret edeceğiniz yer bana gösterildi. Orası iki kayalık arasında hurmalık bir yerdi.

Bunun üzerine hicret edenler Medine'ye hicret ettiler. Habeşistan'a hicret etmiş bulunanlarda oradan dönerek Medine'ye hicret ettiler. Hazreti Ebû Bekir de Medine'ye hicret etmek üzere hazırlığa başlamıştı. Bunu gören Peygamber Aleyhisselâm kendisine:

— Acele etme, bana da hicret etmek için izin verileceğini ümid ediyorum, buyurdu.

Hazreti Ebû Bekir radıyalahü anh:

— Anam, babam sana feda olsun, bunu ümid ediyorsun demek ? diyerek sevincini gösterdi.

Peygamber aleyhisselâmın «Evet» diye cevap vermesi üzerine Hazreti Ebû Bekir, Allah'ın Resulüne arkadaşlık etmek için, o anda hicretten vazgeçti. Dört ay, binek atını bu iş için «semur» denilen ağacın yaprağı ile beslemeye başladı.


Kahrolsun psikolojisi düzgün insanlar!
Yaşasın tam bağımsız ruh hastası Beşiktaşlı'lar!










To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts.
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
kafirlerin, korkusu


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 06:41.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.