![]() |
|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
![]() |
#1 |
![]() ![]() |
![]() Bilginin Kaynağı ve Ölçütleri Nelerdir? ![]() Bilgi felsefesinin problemlerinden birisi de bilginin kaynağı ve ölçütleri problemidir. “Bilgi elde etmede zihin mi daha etkindir, yoksa zihnin dışarıdan aldığı veriler mi?” gibi sorular, bilgi teorisinin kaynak ve ölçüte ilişkin sorularından birisidir. Bilgi edinme sürecinde insan, genel anlamda kendisinin 2 temel özelliğinden yola çıkarak hedefe varmaya çalışır. Bu özellikler; insan aklının düşünme ve duyuların algılayıp gözlemleyebilme yetisidir. İşte bilgi felsefesi tam da bu noktada, “bilgide bunlardan hangisinin rolü daha fazladır?” sorusunu sormaktadır. Felsefe tarihine bakıldığında bu sorulara verilen cevapların, aklın kendi kendine bilgiyi elde ettiğinden, sadece duyular vasıtasıyla bilgi elde edilebileceğine kadar geniş bir yelpazeye yayıldığını görebilmek mümkündür. Bütün bunların yanında bilginin elde edilmesinde duyuları ve zihni eşit değerde bulan, bunların her ikisini de yanıltıcı gören, doğru bilgiyi reddeden, bilgiye ulaşılamayacağını öne süren görüşler de bulunmaktadır. BİLGİNİN KAYNAĞI ve ÖLÇÜTLERİ Bilginin ana kaynağı olarak akıl yürütme ve düşünceyi görenler “akılcılar (rasyonalistler)”, duyu, gözlem veya deneyler üzerinde duranlara ise “deneyciler (ampiristler)” denir. Bu akımların isimleri ise “akılcılık (rasyonalizm)” ve “deneycilik (ampirizm)” olarak adlandırılır. Akılcı filozoflardan bazıları Platon, Descartes, Spinoza ve Leibniz; deneyci filozofların bazıları ise Epikuros, Locke, Hume, Condillac ve Comte gibi isimlerdir. Bilgilerin nasıl elde edildiğinin araştırılması, bilgi imkânı kadar bilgilerin doğruluk ve kesinliğinden nasıl emin olunacağıyla da ilgilidir. Bilginin kaynağına yönelik tartışmaların odağını, insanın bilgiye hangi yetisi veya özelliğiyle sahip olduğu görüşü oluşturur. İnsana ait olan yeti ve özellikler düşünülecek olursa akıl, duyu ve sezgi öne çıkar. Bunun farkındalığında olan dogmatik filozoflar, bu yeti ve özelliklerden yola çıkarak düşüncelerini ifade etmeye çalışmıştır. Bu filozofların bazıları bilgilerin temel kaynağı olarak aklı görür. İnsanı diğer canlılardan ayıran en temel özelliğin akıl olması onları doğrular niteliktedir. Ancak akıl tek başına bilgi oluşturmada yetkin olmayabilir. Göz görmez, kulak duymazsa yani duyu organları çalışmazsa bilgi nasıl elde edilebilir? Nitekim bazı filozoflar da bilgilerin kaynağını duyuların oluşturduğunu savunarak akıldan önce duyuyu ileri sürmüştür. Felsefede bilginin kaynağını açıklamak için akıl ve duyunun tek başına yeterli olamayacağını onların bir arada bilgiye kaynak olabileceğini öne süren de olmuştur. Akıl ve duyunun dışında kaynak arayanlar da yok değildir. Bu düşünürler, bir anda içe doğan bilgileri akıl ve duyu ile açıklamanın mümkün olmadığından hareket edip insanın sezgiyle bilgi oluşturduğunu savunmuştur. Başka ihtimaller de olabilir? Hatta hiç söylenmemiş ve daha önce düşünülmemiş bir kaynak da ileri sürülebilir. ![]() ![]() ![]() ![]() Bilginin kaynağı problemi başlangıçta genel olarak kavramlarımızın, yargılarımızın ve düşüncelerimizin olgusal oluşumlarıyla ilgili psikolojik araştırmaların bir parçası olarak görülmüştür. Yetişkin bir insan varlığının zihninde kendileriyle karşılaştığımız kavramlar arasında doğuştan düşünceler ve kavramlar bulunduğu ya da sahip olduğumuz kavram ve düşüncelerin bütünüyle deney tarafından oluşturulduğu alternatifleri arasında bir karşıtlık söz konusuydu. İşte bu karşıtlıkta, doğuştan düşüncelerin varoluşuna inananlara genetik rasyonalistler ya da doğuştancılar adı verilmektedir; buna karşıt görüşte olanlar ise genetik empiristler olarak adlandırılırlar. Doğuştancılara (inneistlere) göre, zihinlerimiz onlara duyularımızın ve içebakışın sağladığı malzemeden bağımsız olarak, başka hiçbir düşünceye değil de salt bu düşüncelere, başka hiçbir inanca değil de salt bu inançlara ulaşmak zorunda olacak şekilde kurulmuş ya da oluşmuş olmaları anlamında, doğuştandır. Duyuların, doğuştancılara göre, düşüncelerimizin ve inançlarımızın en azından bazılarının içeriği üzerinde hiçbir katkısı yoktur. Duyuların rolü, insan zihninin organizasyonunda potansiyel olarak içerilen belli düşüncelerin serbest bırakılması ya da gün ışığına çıkarılmasıyla sınırlıdır. Bu görüşün savunucuları arasında Platon, Descartes ve Leibniz gibi filozoflar vardı. To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts. “ Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim. Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok. Kimse için 'EN' değilim, 'DAHA' değilim. Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım. ” To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts. |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
bilginin, kaynağı, nelerdir, Ölçütleri |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |