Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Eğitim - Öğretim > Dersler > Felsefe - Sosyoloji


Husserl ve Fenomenoloji


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 02 Mayıs 2023, 23:42   #1
Çevrimdışı
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Husserl ve Fenomenoloji

Husserl ve Fenomenoloji



Fenomenoloji, Edmund Husserl tarafından geliştirilen, gündelik yaşamda sorgulamaksızın verili kabul ettiğimiz gerçekliğin bilincimiz tarafından nasıl inşa edildiğini anlamaya çalışan felsefi bir ekol, felsefi bir araştırma yöntemidir (Srubar, 2005:557).

Gündelik yaşamları sırasında insanların etraflarındaki dünyayı sorgulamamaları, bu dünyanın gerçekliğini kendiliğinden, doğal bir tutumla verili kabul etmeleri, fenomenolojik yaklaşıma göre bir sorun yaratmaktadır.

Bu ‘doğal tutum’, başka bir şey olabileceği doğrultusundaki bütün şüpheleri askıya alarak, gündelik dünyanın gerçekliğini kabul eden tutumdur (Swingewood, 1998:316).

Edmund Husserl, fenomenolojinin kurucusu sayılmaktadır.

Fenomenoloji, bilincimizin sorgulamadığımız, doğal bir tutumla verili kabul ettiğimiz bu gerçekliği ne şekilde elde ettiği, nasıl inşa ettiği sorusunu sormaktadır. Dolayısıyla Fenomenoloji, dış dünyanın ancak bu dünya hakkındaki bilincimizle anlamlı olduğu varsayımına dayanan, insan bilincinin işleyişi ile ilgilenen ve insanların içinde yaşadıkları dünyayı yorumlama yollarını incelemeye çalışan bir felsefi yaklaşımdır (Craib, 1992:98).

Yönelimsellik
Edmund Husserl’in fenomenolojik felsefesinin en önemli özelliği yönelimselliktir (intentionality).

Buna göre bilinç her zaman bir şeye/nesneye yönelmiş olarak, yani bir şeyle/nesneyle ilişkili olarak veya bir şeyin/nesnenin bilincinde olarak vardır.

Örneğin bilinç toprağın, ağacın bilincinde olarak vardır. Başka bir deyişle, ağaç ve bilinç şeklinde iki ayrı şey yoktur. Dolayısıyla nesne ve özne ayrımı yoktur. Nesne ancak bilincin ona yönelmesi anlamında bir gerçekliğe sahip olur. Böylece bu tanımlamaya göre nesne belirli türdeki yönelimsel deneyimlerimiz tarafından inşa edilmektedir.

Nesnelerin, ancak bireylerin bilinçlerinin yönelimsel deneyimleri sayesinde bir gerçekliğe sahip olabildiklerini söylemek, bireylerin bilinçlerinin yönelimsel deneyimlerinden bağımsız nesnel bir gerçeklik olmadığını söylemekle eşdeğerdir.

Gerçekten de fenomenolojiye göre bireylerden ayrı ve nesnel bir gerçekliğe sahip olan, değişmeyen, herkese göre aynı olan fiziksel bir dünya yoktur; dünya, insanların ona yüklediği anlamlar bağlamında görelidir.

Özetle, Husserl’in fenomenolojik felsefesine göre “gerçeklik, insan öznenin bilincini nesnelere yöneltmesi anlamında ‘yönelimsel’dir. Nesneler bir yapıya ve bir anlama bilincin etkinliği ile kavuşacaklardır”.

O hâlde nesnenin anlamı nesnenin kendisinde değil, öznenin kendisinde içkindir.

Hayatında hiç anahtar görmemiş birinin anahtara bakınca bunun bir anahtar olduğunu söyleyememesinin nedeni budur. Çünkü anahtarın anlamı, anahtar şekli ve işlevi yüklenmiş değil, anahtarı algılaması ve yorumlaması gereken özneye içkindir.

Fenomenologlara göre bireyler dış dünyayla sadece duyuları aracılığıyla, dokunarak, görerek, duyarak, koklayarak ve tadarak temas kurarlar ama sadece duyulara sahip olmak, dünyanın bireye anlamlı gelmesi için yeterli değildir. Bireyler duyuları aracılığıyla sonsuz sayıda deneyim yaşarlar ve deneyimlediklerini dünyaya anlatabilmek için onları fenomenler şeklinde organize ederler.

Etrafımızdaki dünyayı bu şekilde fenomenler halinde örgütlüyor olmasaydık bütün dünya bizim için sayısız ışık, renk, ses, koku ve tattan oluşan anlamsız, karmaşık bir bütün olurdu.

Bu nedenle etrafımızdaki nesneleri mesela önce sıvılar-katılar-gazlar şeklinde, sonra katıları kendi içinde metaller, tahtalar, plastikler şeklinde, sonra da metalleri kaşıklar, anahtarlar, jantlar şeklinde sınıflandırırız. Böylece anahtarlarla örneğin düğmeleri birbirine karıştırmayız ve bir anahtar gördüğümüzde bunun metal olduğunu, katı olduğunu biliriz.

İnsanların kendi bilinçleri dışındaki dünyayı anlama yolları, onu bu şekilde sınıflandırmaktır.

Husserl bu sınıflandırma sürecinin tamamen insan zihninin ürünü olduğunu ve hiçbir açıdan nesnel olmadığını savunur, bu nedenle de bu sürecin doğru ya da yanlış olarak değerlendirilemeyeceğini ileri sürer (Haralambos ve Holborn, 1995:898).

Fenomenolojiye göre insanların etraflarındaki nesneleri ve olguları algılama biçimleri insan bilinci içinde ve insan bilinci tarafından kurulur.

Diğer bir deyişle örneğin yoksulluktan ya da cezadan ne anladığımız, bir masa ya da kaşık görünce bu nesnenin ne olduğunu algılama şeklimiz ya da örneğin bir geometri problemini çözerken kullandığımız formüller, bunların hepsi bilincimiz tarafından kurulmaktadır.

Paranteze Alma
Husserl, insan zihninin dışında ve ötesinde fiziksel nesnelerin var olduğu iddiasını reddetmez. Ancak ona göre insanlar kendi zihinlerinin dışındaki bu fiziksel nesnelere sadece duyuları aracılığıyla temas edebildikleri için bu nesnelerin gerçek doğası hakkındaki bilgilerinden asla emin olamazlar. Bu nedenle Husserl’e göre toplumsal dünya ve toplumsal gerçeklik, insanların varsayımlarından ve yorumlarından oluşmaktadır.

Nesnelerin gerçek doğası hakkındaki bilgimizden emin olamayacağımız için de bilgiye ulaşma yolunda bildiğimizi varsaydığımız bilgileri, yani deneyimlerimizi ve sağduyuya dayalı inançlarımızı bir kenara bırakmamız, bu bilgi yokmuş gibi davranmamız, dünyayı ya da belirli toplumsal durumları, bunu deneyimleyenlerin açısından görmeye çalışmamız gerekir.

Sağduyuya ve deneyime dayalı bu bilgileri bir kenara atma süreci ‘paranteze alma’, ‘fenomenolojik indirgeme’ veya ‘epokhe’ olarak bilinir (Craib, 1992:98).


  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
fenomenoloji, husserl


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 05:22.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.