
Husserl’e göre özü anlamanın yolu fenomeni bilmekten geçer. Fenomenden hareketle “öz”’e ulaşılır. Fenomenoloji öze ulaşmak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemle herhangi bir nesnenin özüne ulaşabilmek için önce bütün verilmiş bilgileri ayraç (parantez) içine alıp yok saymak gerekir. Sadece bu yolla duyularla algılanan nesnelerin ötesinde bulunan özlere ulaşılabilir.
Öz, bilinç tarafından doğrudan bilinebilir. Sezgi sayesinde şeylerin özünü, tıpkı duyu deneylerindeki doğal cisimler gibi, doğrudan, aracısız olarak bilebiliriz.
Buradan da anlaşılacağı gibi o, felsefede özneden yola çıkar ve ona göre öznenin temeli bilinçtir. Bilinç, devinim ve nesnesine yönelim içinde bulunan bir varlıktır. Bu nedenle bilinç, sadece bir ses ya da bir renk gibi duyusal özellikleri kavramakla yetinmez, aynı zamanda nesnelerin saf anlamlarını ve mantıksal özlerini de kavrayabilir. Husserl’e göre özler sezgi yoluyla kavranabilirler. Öz, bir nesneyi başka bir şey değil de kendisi yapan şeydir, özelliktir, anlamdır. Öz, fenomenin içindedir ve bilinç bu özü sezgi yoluyla kavrayabilir.
Fenomenoloji, aynı zamanda öze ulaşabilmek için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde, varlığın özünü meydana getirmeyen somut özellikler ayıklanır. Varlığın somut özellikleri “parantez içine alınarak” ayıklanır. Böylece varlığın özüne ulaşılır.