|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
31 Mart 2024, 23:30 | #1 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Eş Ölçülemezlik ve Teori Yüklülük
Eş Ölçülemezlik ve Teori Yüklülük Kuhn söz konusu felsefi tezlerini temellendirmek amacıyla iki ana argüman geliştirmiştir. Bunlardan ilki, meşhur eş ölçülemezlik tezidir. Gerçekten de Kuhn bir bilim adamının paradigmasının onun dünya görüşü haline geldiğini, bilim adamının dünyadaki her şeyi paradigmasının kendisine temin ettiği gözlüklerle gördüğünü söyler. Bu yüzden, bir paradigma değişimi yaşandığı, yani bir bilimsel devrim sırasında mevcut paradigma yeni bir paradigmayla değiştirildiği zaman, bilim adamları çalışmalarını devam ettirmelerine imkân sağlamakla kalmayıp dünyayı anlamlı kılmalarını da mümkün kılan kavramsal çerçevelerini terk etmek durumunda kalırlar. Bu iki paradigma, aynı bilim dalında aynı konuyla ilgili olsa dahi, birbirinden o kadar farklıdır ki Kuhn’un ifadesiyle bilim adamları paradigma değişiminden önce ve sonra farklı dünyalarda yaşarlar. Bu, paradigmaların eş ölçülemez oldukları, yani birbirleriyle kıyaslanmalarını imkânsız hale getirecek kadar farklılık gösterdikleri, ikisini birleştiren ortak bir zemin ya da dilin bulunmadığı anlamına gelir. forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com Kuhn’un eş ölçülemezlik tezi, çok büyük ölçüde onun bilimsel kavramların anlamlarını içinde geçtikleri teoriden aldıkları iddiasından çıkar. Bu açıdan bakıldığında, paradigma değiştiği zaman, bazı anahtar terimlerin anlamlarının da değiştiğini öne süren Kuhn’a göre, örneğin Newton fiziğindeki “kütle” teriminin anlamı, Einstein’ın görelilik teorisinde geçen “kütle” teriminin anlamından tamamen farklıdır. Onun eş ölçülemezlik tezinin kavramsal boyutu kadar ontolojik bir boyutu da vardır. Buna göre, Kuhn idealist bir anlam içinde, paradigmanın dünyayı oluşturduğunu da savunur. Zira farklı paradigmalar altında veya farklı paradigmaları benimseyerek bilim yapmak, gerçekte farklı dünyalarda bilim yapmak anlamına gelir. Kuhn eş ölçülemezlikten, hatta paradigmaların birbirleriyle olan bağdaşmazlığından dolayı, paradigmalar arasında nesnel bir tercihin söz konusu olamayacağını dile getirir. Paradigmaları nesnel bir biçimde karşılaştırmak pek mümkün olmadığı gibi, eş ölçülemezlik, egemen paradigmanın nesnel anlamda doğru ya da daha doğru olduğunu söylemeye imkân tanımaz. İşte bundan dolayıdır ki, bilimde, paradigmadan bağımsız bir dış dünyanın giderek daha tam, daha doğru bir betimlemesini vermek anlamında bir ilerlemeden söz edilemez. Onun bilim tarihiyle ilgili yorumundan çıkarttığı felsefi tezleri temellendirmek için kullandığı bir başka argüman da “teori yüklülük” tür. Aslında onda, eş ölçülemezlik ile teori yüklülük arasında çok yakın bir ilişki vardır çünkü eş ölçülemezliği tartışırken Kuhn, gözlemin teori yüklü oluşu olgusundan destek alır. Onun teori yüklülükle ilgili argümanı aslında çok açıktır. Bir bilim adamının iki rakip teori ya da paradigma arasında bir seçim yapmaya çalıştığını varsayalım. Burada yapılacak yegâne şey, mantıkçı pozitivist bilim görüşünün veya rasyonalist bilim anlayışının savunucularının söylediği gibi, hangisinden yana karar vermek gerektiğini belirleyecek ilgili olgular kümesine bakmaktır. Ama böyle bir şey ancak ve ancak teorilerden bağımsız olan birtakım olgular bulunduğu, bilim adamının hangi teoriyi benimsemiş olursa olsun, kabul etmek zorunda kalacağı müstakil olgular var olduğu takdirde mümkün olabilir. Mantıkçı pozitivistler, rakip teoriler arasında nihai bir karar vermeyi mümkün kılacak, hatta bu bakımdan hakem rolü üstlenebilecek yansız ve bağımsız olgular ya da veriler olduğuna inanıyorlardı. Kuhn işte bunu hiçbir şekilde kabul etmez. Çünkü ona göre, teori bakımından yansızlık ideali veya teoriden bağımsız olgular bulunduğu düşüncesi, bir yanılsamadan başka hiçbir şey değildir. Tüm verilerin teori- yüklü olduğunu öne sürerken Kuhn öncelikle algının arka plandaki inançlarımız tarafından koşullandığını, gördüklerimizin en azından kısmen inandığımız şeylere bağlı olduğunu anlatmak ister. O, dahası bir paradigmanın savunucuları veya uygulayıcılarının, daha önceden paradigmanın eğitimini almış oldukları için gözlemlerini teori yüklü olarak rapor etmeyi öğrendiklerini savunur. Her paradigmanın gözlemleri dile getirme biçimi ayrı olduğundan, ayrı paradigmaların taraftarları dünyada gördükleri şeyi aynı biçimde dile getirmezler. Söz konusu teori yüklülük tartışmasının veya olgu ya da verilerin teori yüklü oluşunun, Kuhn açısından önemli bir sonucu vardır. Buna göre, verilerin teori yüklülüğü, öncelikle rakip paradigmalar arasında, eldeki verilere veya olgulara müracaatla tercih yapılamayacağı anlamına gelir. İki rakip paradigmanın iddialarına yansız bir gözle değer biçecek tarafsız bir bakış açısı olmadığına göre, söz konusu paradigmalar arasında nesnel bir tercih yapmanın imkânı yoktur. |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
teori, yüklülük, Ölçülemezlik |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |