|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
15 Temmuz 2024, 21:20 | #1 |
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir. |
Varlık Felsefesinde İdealizm Nedir?
Varlık Felsefesinde İdealizm Nedir? Her türlü varoluşun insanın düşüncesinde var olduğu görüşünü savunan felsefi akımdır. forumlar, genel forum sitesi forumadasi.com İdea, Platon felsefesinde, her türlü maddî varlığın ve kavramın idealar dünyasında ve insan zihnindeki orijinal şekli idi. Bu kavram, daha sonraki filozoflarda da düşünce, düşüncenin bir tipi, doğuştan ruhumuzda veya zihnimizde var olan doğru kavramlar olarak kullanıldı. Platon, gerçek dünya olarak idealar dünyasını alıyordu, Varlık dünyasındaki her şey, idealar dünyasından pay alarak maddi gerçekliğe ulaşıyor; ama madde bozulup yok olduğu halde idealar yaşamaya devam ediyordu. İdea fikri, Tanrı’nın bu dünyadaki varlıkları ve oluşu yaratıp yönettiği fikirleri olarak Ortaçağ filozoflarında da yaşadı. Descartes, Locke ve Hume‘da ideler, varlık dünyasının insan bilincindeki doğru tasarımları idi. İnsanların sübjektif olarak oluşturdukları tasarılara dayanan bu idealizm, ideleri tanrısal kaynaktan ayırıp insan psikolojisine bağlıyordu. Ancak “idealizm” kavramı ilk kez 18. yüzyıl ortalarında Berkeley‘in felsefesini adlandırmak için kullanıldı. Berkeley, “hiç bir zaman tasarımlarımızdan başkasını bilmediğimize göre, niçin, onların herhangi bir şeyi temsil ettiklerini varsayıyoruz” diyordu. Herhangi bir şeyin varlığı, onun algılanmasından ve zihinde bir tasarım olmasından ibarettir. Bir nesnenin bilinçten bağımsız olarak varolduğunu söylemek, boş şey söylemektir. Varlık dünyası sadece düşünüp tasarlayabildiklerimizdir. Doğa veya evren dediğimiz şey de Tanrı’nın algısının bütününden ibarettir. 17. yüzyıl filozoflarından Leibniz, evrenin esas ilkesi olarak “kuvvet” kavramını kabul etmiş; evrenin, “monad” adını verdiği bu enerji birimlerinden ibaret olduğunu savunmuştur. Sınırsız değişme yeteneğine sahip olan bu monadlar onu idealist bir atomculuğa götürmüştür. İdealizmin en aşırı şekli Berkeley’de gözükse bile, idealizmi sürekli bir felsefe okulu haline getirenler 18. yüzyılda Kant ile başlayan Alman idealist filozoflardır. Kant‘a göre, gerçi insan zihninden ve düşüncesinden bağımsız bir gerçek nesne dünyası vardır. Ama biz onu tam gerçek şekliyle bilemeyiz. Biz, sadece algıladığımız şeyi biliriz. Gerçek dünyanın da özünü (numen) algılayamayız, sadece görünüşleri (fenomen) algılarız. Algılarken de duyu organlarımız, anlama ve değerlendirme kategorilerimiz hem algılarımızı hem de bilgimizi düzenler. Bilgide, dış dünya kadar insanın iç dünyası da etkili olur. Kant, gerçek dünyanın var olduğunu kabul ediyor ama bizim onu tanımamız ve bilmemiz konusunda oldukça idealist davranıyordu. Fichte‘ye göre, ister biçim ister içerik olsun bütün bilgilerimiz ruhumuzdan, benliğimizden çıkar. Bütün varlık dünyası “ben”in faaliyetinin ürünüdür. Fichte böylece Berkeley’in sübjektif idealizmine geri gitmiştir. Fichte’nin idealizmini “öznel” bulan Schelling, öznenin oluşumunu nesneye, doğaya bağladı. Varlık dünyasının sadece zihinsel ve ruhsal çaba ve kavramlarla tanınabileceği doğru idi. Ama doğa ve zihin birdirler, doğadaki reel bilgilerle insan zihnindeki ideal bilgiler birbiri ile uyumlu idi (bu nedenle Schelling idealizmine “realist idealizm” denir). Schelling çizgisinde giden Hegel, düşünce ile varlığın aynı şey olduğunu söyler. Gerçeğe sadece düşünce ile varmak mümkündür. Varlık dünyası da düşünme de aynı aklın bir başka şekillenmeleri olduğu için; düşünce, dışarıdan bir desteğe veya onaya gerek duymadan, kendi kendisini besleyerek gerçeğe ulaşır. Duyumlar bizi gerçeğe götürmekten ziyade, gerçeğin çokluğu ve bölünmüşlüğü ile oyalanırlar. |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
felsefesinde, nedir, varlık, İdealizm |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |