
Eylemsizlik ilkesinde cisimlerin hareket durumlarını korumaya eğilimli olduğunu öğrenmiştik. Eylemsizlik ilkesinde eksik kalan bir nokta kütleyle hareketin ilişkisiydi. Aslında eylemsizlik ilkesi hareket ve cisimlerin kütlesiyle ilgili doğrudan bir bilgi içermez. Ama cisimlerin eylemsizliklerini yani hareket durumlarını koruma yatkınlıkları kütleriyle ilişkilidir. Bir cismin kütlesi ne kadar büyükse o cismin hareket durumunu bozmak o kadar zordur.
Tüm cisimlerin hareket durumlarını değiştirebilmek için üzerlerine kuvvet uygulamak gerekir. Ama acaba aynı kuvveti farklı kütleli cisimlere uygularsak hareket durumları nasıl değişir? Bunu bir örnekle açıklayalım. Bir araba bir de kamyon düşünelim. Her ikisi de duruyorken aynı kuvveti uygulayarak arabayı mı, yoksa kamyonu mu harekete geçirmek daha zordur? Elbette kamyonu! Peki, fren yapsalar, araba mı daha zor durur yoksa kamyon mu? Tabii ki kamyon! Bu gözlem bize ne anlatır? Cisimlerin hareketlerini değiştirmek kütleleri arttıkça daha zor hale gelir. Herhangi bir cismin hareket durumunu değiştirmenin cisme kuvvet uygulayarak olabileceğini bildiğimize göre, kuvvetle kütle arasında bir ilişkinin de olduğu çıkarımını yapabiliriz. Bunun anlamı bir cismin hareketini değiştirmek için uygulanan kuvvetin kütleyle doğru orantılı olduğudur.