Karalama Defteri

[Zeze]

Az önce denk geldim, hoş bir yazıymış;

Kekin şekeri olma iddiasında olma boşver.
"Ben olmazsam tadı tuzu olmaz" bunlar büyük laflar.
Kabartma tozu olsan yeter.
Sensiz de olur ama sonuç kimsenin içine sinmez.

[Carson]

Kendinizi geliştirin.

[Fiona]

Yaş ilerledikçe; dingin bir kabulleniş başlıyor. Gelene, gidene, olana, yitene "olur böyle şeyler" deyip çay içiyorsun..

[Carson]

Yaşlandırdılar.

[Fiona]

Bazı şarkılar var ilk dinlediğinde sevmiyorsun ama aradan zaman geçiyor ve bir yerlerde yine o şarkıya denk gelip sevmeye başlıyorsun. Bu da hayatın bize “her şeyin bir zamanı var” deme şekli sanırım.

[Zeze]

Anlayana laf bir kere anlatılır.
Bu kadar iş bilmeyen insanı muhasebeci yapmak. Bir de fatura iptal işlemlerinde yasal süre olmasını bildiği halde, sessiz kalıp 1 ay sonra dönüş yapan mali müşavire ne demeli.
Sana o belgeyi verene...
Ya ben iptal işlemini yaptınız diye, kayıtlarımdan silseydim?
Bende onay bekliyor görünen bir şeyi, yok biz iptal ettik, gözümün önünde iptal gerçekleştirildi, başarıyla tamamlandı diyen muhasebe elemanına ne demeli?
İş yapıyoruz, oyun oynamıyoruz.
En az 10 kere aradım ben sizi ya.
Sonra garanticisin diyorlar bana. Gelde garantici olma, eşeğimi sağlam kazığa bağlarım her zaman...

İçimi buraya döktüğüme göre gidebilirim.

[Heartbreaker]

Benim suçum.

[Fiona]

Bir belirsizliğe daha vaktimi heba edecek halim kalmadı.

[Zeze]

İnsan önce kendini düşünmeli, en yakını olsa bile. Öncelikleri farklı olan insanları ilk sıralara koymayın.
Çünkü unutmayın ki siz sondasınızdır.

[Elisa]

Sahte kahramanlık peşinde koştuğunu bu kadar da belli etmemesi gerek ama ne diyebilirim ki.