Şahin: 'Kadıköy'deki Fenerbahçe zaferi, Başakşehir maçı sonrası gelen şampiyonluk!

~~DeepSilence~~ · 04 Mayıs 2023, 19:45

Uzun yıllar Fatih Terim'le hem A Milli Takım'da hem de Galatasaray'da çalışan ve başarıdan başarıya koşan Levent Şahin, depremden etkilenen İskenderunspor'un başına 'memleket borcu' diyerek geçti. Bu jestiyle alkışları toplayan tecrübeli hoca aldığı sonuçlarla da kendisini kanıtladı. Şahin, FANATİK'e hem bu duygusal süreci anlattı hem de geçmişteki başarılarının perde arkasını açıkladı. İşte detaylar...

Deprem bölgesinin yaralarını sarmak için futbol dünyasının dayanışması devam ederken teknik direktör Levent Şahin'den uzun yıllar unutulmayacak bir jest gelmişti. Türk futbolunun doktoralı tek teknik direktörü olan Şahin, depremin ardından lige devam kararı alan İskenderun FK'nın başına geçmişti. Daha önce 1. Lig'den aldığı çok sayıda teklifi geri çeviren, Süper Lig takımlarıyla da adı anılan deneyimli teknik adam, hiçbir maddi beklentisi olmadan İskenderun FK'nın başarısı için mücadele veriyor.

11 maçta 8 kez kazandı

Uzun yıllar hem A Milli Takım'da hem de Galatasaray'da Fatih Terim'in yardımcılığını yapan ve başarıdan başarıya koşan tecrübeli çalıştırıcı, İskenderun FK'yı da kendine getirdi! Deprem sonrası lige devam edeceğini açıklayan Akdeniz ekibiyle çıktığı 11 lig maçında 8 galibiyet, 2 mağlubiyet ve 1 beraberlik alan başarılı hoca, İskenderun'u 2.Lig Kırmızı Grup'un en iddialı takımlarından biri haline getirdi.

Bizler de FANATİK olarak Avrupa Şampiyonası ve Şampiyonlar Ligi gibi futbolun en yüksek sahnelerinde görev almış Levent Şahin'e, İskenderun tercihini, başarısının sırrını ve biraz da anılarını sorduk. Tecrübeli teknik adam da birbirinden samimi açıklamalar yaptı...

'Kuzenlerimi ve arkadaşlarımı kaybettim'

"Benim için kesinlikle iş odaklı değildi. Burada olmamın en büyük nedeni hem maneviyat hem de mağduriyet. Büyük bir felaket yaşadık. Travmaları hâlâ devam ediyor. Allah kimseye bir daha yaşatmasın. Çocukluğumun, anılarımın, şu ana kadar olan yaşamımın önemli bölümlerinin geçtiği yerlerdir buralar. Babam Adana Osmaniyeli, Annem Hatay Dörtyollu. Yani aslında Hatay'dan, Adana'ya kadar olan topraklar benim anılarımın yaşandığı yerlerdir. Kuzenlerimi, arkadaşlarımı kaybettim. Canlı kayıplar kadar anılarımızı da kaybettik."

'Başkanı aradım ve tek kuruş almadan çalışacağımı söyledim'

"Normalde sezon sonuna kadar bekleyip kariyerime planladığım şekilde gitmek istiyordum. Gönül isterdi Süper Lig'den başlayabilmek. Keşke deprem olmasaydı da ben de böyle bir şey yapmasaydım. Ben teknik direktör olarak değil, Çukurova'nın çocuğu olarak böyle bir karar verdim. Başkanı ben aradım. Hoca arıyorlardı, 'Dilerseniz ben gelmek isterim. Tek şartım var tek kuruş teklif edilmeyecek, ödenmeyecek. Bilgi ve birikimimi memleketimin takımına aktarmak isterim" dedim. İyi ki bu kararı almışım, iyi ki buradayım."

İskenderun Kulübü 1. Ligi hedefleyen bir takımdı ancak bunu başaramıyordu. Deprem sonrası ise ümitlerini neredeyse tamamen tüketmişti. Hem mental Hem fiziksel çöküşü nasıl geri döndürebildiniz?

"Hayatlarına ve kariyerlerine devam etmesi gereken oyuncu grubu vardı elimizde. Sayın Başkan Hakan Bolat ile oyuncuların meydan okuması var aslında burada. 26 Şubat'ta başladık biz burada. Oyuncu grubuyla ilk iletişime geçtiğimde ciddi travma olduğunu anladım. Futbolun içindeki üç sonuçtan ziyade camiamıza, şehrimize yakışan mücadele etmekti. Alınan sonuçlar ve gelinen nokta bütün bu grubun enerjisini yansıtıyor. Kendi alanlarında uzman ve mentörlerle çalışıyoruz. Onların büyük travması var. Daha önce böyle bir şey yaşamamış grubuz. Bu desteğe cevap veren de bir oyuncu grubu var. Ben tek başıma bir şey yapamam. Başkan, takım, şehir, personel... Hep beraber yapıyoruz. Tek eksiğimiz şehrimizde mücadele edemiyoruz. Ancak iyi bir hava yakaladık."

'Benim mentalitemde topu rakibe vermek yok'

"Futbol her yerde aynı. Top bizdeyken ne yapıyoruz, top rakipteyken ne yapıyoruz. Bu taktik-teknik bilgileri oyuncu gruba verdiğinizde oyuncu grubu da geri bildirim yapıyorsa sonuçlar geliyor. Oyuncuların inanılmaz özverisi, başkanımızın bütün imkanları sağlamasıyla buralara geldik. Benim her zaman mentalitem şu; topu kazanmak adına uğraş vermektense topu kaybetmemek adına uğraş vermek istiyorum. Topla oynamanın hazzı oyuncuya keyif verir. Top bizde kaldığı sürece önemli. Benim mentalitemde topu rakibe vermek yok. 2.Lig; sert ve gerçekten çok mücadeleci bir lig. Ben ve arkadaşlarım, topun bizde kalması adına idmanlar, çalışmalar yapıyoruz. Maçı kazanabilirsiniz ama oyunu geliştirmek çok daha önemli."

Türkiye'de doktora yapmış, akademik anlamda da bu işin liyakatini yakalamış ve Süper Lig'den de teklif alan bir teknik adam olarak İskenderun'a giderek aldığınız risk sizi tedirgin etmedi mi? Bunca başarıdan sonra 2. Lig'de başarısızlık damgası belki de üzerinize yapışacaktı. Ama lider duruşu gösterdiniz bu süreci nasıl anlatırsınız?

"İnsanlar risk olarak görebilir bunu. Ancak memleketim için bu riski seve seve alırım. Özellikle böylesine bir durumda. Asla pişman değilim, iyi ki buradayım. Tamamen futbol odaklı bir hayatım var. Oyunu çok seviyorum, oyuncuyu geliştirmeyi seviyorum. Bu durumdan haz alıyorum. Hem lisans, hem yüksek lisans hem de doktora eğitimi aldım. Federasyonumuzun sağlamış olduğu imkanlarla da Fatih hocamızın organizasyonu içinde yer aldım. Belgelerden çok yaşanmışlık daha önemli. Teorik eğitimi bilgi ve birikim olarak, sahada tecrübe olarak göstermek şansım oldu."

Hedefe ulaştığınız takdirde ne gibi bir yol haritanız var?

"Futbol anlamında başarı derseniz bir üst lige çıkmak istiyoruz. Benim adıma başarı; burada olmak, bu duyguyu yaşayabilmek ve ilerde bunu hikayeye dönüştürebilmek hazzı olmayan bir duygu. Sonuna kadar bunun keyfini yaşamak istiyorum. Sonrasına bakacağız elbette."

Futbolu seven bir başkanınız var. Sayın Hakan Bolat futbolu çok seviyor. Teknik adamlar için doğru başkan profili çok önemli çalışmak açısından. Bu açıdan değerlendirmeniz neler olur?

"Birçok başkanla beraber olduk. Hepsi benim için çok değerli ama Hakan Bolat Başkanın bende özel bir yeri var. Bu kararı alırken duruşu, vizyonu, cesareti çok önemliydi. Şahıs adına belki bir şey istesek farklı cevap alabiliriz ama İskenderunspor için bir şey istediğimiz henüz 'hayır' cevabını almadık. Her açıdan bu kulüp, bu şehir daha fazlasını hak ediyor."

A Milli Takım'dan, altyapıların organizasyonuna, Süper Lig'den Şampiyonlar Ligi'ne ve daha önce alt liglere kadar her yeri deneyimlemiş bir teknik adam olarak ülke futbolunun gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Kaosla beslenen bir Türk futbolu var. Gelişmek zorundayız. Gelişmediğimiz takdirde kaos daha çok büyüyecek. Ama emin olalım kaosun kimseye faydası olduğunu hayatım boyunca görmedim."

Süper Ligi de yakından takip ediyorsunuz elbette, heyecan dozu yüksek bir yarış var teknik gözle değerlendirmeniz nedir?

"Sonlar yaklaştıkça seyir keyfi de artmaya başladı. Taraflı tarafsız herkes bu heyecanı yaşıyor. Galatasaray'ın ben avantajını kaybedeceğini düşünmüyorum."

Hocam biraz da eskilere gitmek istiyorum. 19.05.2019... Galatasaray şampiyonluk maçında Başakşehir'i geri düştüğü maçta devirip zafere uzanıyor. Ve o maçın son bölümünde Fatih Terim ile Ümit Davala tribüne gönderiliyor, Hasan Şaş cezalı, takımın başında siz varsınız. Bize o 15-20 dakikalık bölümü anlatır mısınız, neler oldu?

"19 Mayıs 2019 denince hâlâ tüylerim diken diken oluyor. Şampiyonluk maçının son 15-20 dakikasında değerli hocam Fatih Terim saha dışına gönderildi. 2-1 öndeydik ve yendiğimizde şampiyon olacaktık. O bölümde tek başıma yedek kulübesinde kaldım. Hocam arkadaydı. Hoca ilk çıktığında bir dakika falan inanılmaz baskı oldu. Çıkarken de bir konuştuk hemen. Sonra ben arkamı döndüm, hoca elini uzattı, sahayı gösterdi. O bir dakikalık baskı bir anda güvene dönüştü, bir rahatladım. 20 dakika bitince çok mutlu oldum, taraftarın tezahüratı, insanların gözündeki ışıltı falan asla unutamayacağım anlardan. Çok anlamlı bir gün."

3.5 yıllık Galatasaray serüveninizde 4 defa Kadıköy'e gittiniz ve 2 galibiyet, 2 beraberlikle Fenerbahçe'ye evinde hiç kaybetmediniz. Böylece Galatasaray'ın, Kadıköy şanssızlığını da 20 yıl sonra alınan galibiyetle sert bir şekilde kırdınız. Maç öncesi, maç anı veya sonrasında unutamadığınız Fenerbahçe hikayesi var mı?

"Eğer Fatih Terim'le çalışıyorsanız o sizi bir şey için ikna etmez, inandırır. Aslında Fenerbahçe maçları da diğer maçlardan farksızdı bizim için. Oyuncu grubunun özverisi ve doğru teknik-taktik bilgilerin verilmesiyle alınan sonuçlardı. Büyük bir hegemonyayı yıktık. Kaybetme ve berabere kalma duygusunu ortadan kaldırdık. Bize nasip oldu, çok şükür."

Ozan Kabak'ı Galatasaray'a kazandırdınız. Kulübe büyük paralar kazandırdı ve Avrupa'da temsil ediyor. İlk çıkış anını hatırlıyor musunuz?

"Ozan'ın çıktığı ilk maçı hatırlıyorum. Kasımpaşa maçıydı. Sahaya çıkarken, 'Yıllardan beri burayı hayal etmiyor musun?' diye sordum, 'Evet' dedi. 'Al sana burası, hayalini yaşa' dedim. Öyle bir diyalog geçti aramızda. Uzun vadede Türk futboluna hizmet edecek oyuncu grupları var altyapılarda. Önemli olan doğru zaman ve doğru kişilerle beraber olmak. O gün Ozan'ı kadroya yazmak herkesin cesaret edebileceği bir şey değildi ama Fatih hoca gözünü kırpmadan, tereddüt etmeden onu yazdı kadroya."

Kerem Aktürkoğlu'nu 3.Lig'den aldınız, getirdiniz. Bugün hem takımın yıldızlarından hem de milyon Euro'lar konuşuluyor. O transferin hikayesini de dinlemek isteriz hocam.

"Normal bir Süper Lig takımında 3.Lig'den transferlere alışık olabiliriz. Ama Galatasaray gibi büyük camialar için sıradan bir olay değil bu. Kerem bence zaten Galatasaray gibi takımda olmayı hak eden, hatta çok daha üst liglerde oynamayı hak eden oyuncu. Ama eksikleri var, daha çok çalışması lazım, hocaları da eminim söylüyorlardır. Kerem aslında o alt ligler için bir rol model oluyor. Ozan Kabak da Galatasaray altyapısı için örnek bir model."

Türk futbolunun gözbebeği Arda Güler hakkındaki düşüncelerinizi de merak ediyorum.

"Bir sürü Arda Güler var aslında. Doğru organizasyon, doğru tespit ve izlenimler Türk futboluna çok isim kazandırır. Arda'nın oynayıp oynamaması teknik heyetin kararı. Herkes de saygı duymalı. Ama ülke olarak bir anda her şeyi en üste çıkartıp, bir anda da yerin dibine sokabiliyoruz. Umarım bu konuda Arda alanındaki uzman kişilerden destek alarak Türk futbolunu Avrupa'daki en iyi yerlerde temsil eder."

Bir de hocam sizin deprem bölgesi için bir proje düşünceniz vardı. Bize anlatır mısınız?

"Üç sene önce pandemi şimdi de deprem felaketi yaşadık. Pandemide iki yaş grubu kayboldu, antrenman yapamamaktan, korunmaktan, liglerin kapatılmasından.... Türk futbolu yine yaş gruplarını kaybetmesin. Deprem bölgesinde hayatını devam ettiren genç ve yetenekli oyuncular var. Kendi adıma 3 oyuncumu takımda tutabiliyorum. Ama hepsini tutmam mümkün değil. TFF'nin ekipleri oralardaki yetenekli oyuncuları biliyorlar, not ediyorlar. Diğer kulüpler bu futbolcuları alıp, getirseler büyük katkı sağlarlar. Hem Türk futboluna hem de çocukların hayatlarına... Oynayamayabilirler, yapamayabilirler ama bu yapının içinde tutmalıyız onları. Pandemiyle birlikte büyük yetenekler kaybettik, depremle de kaybetmeyelim."

[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]

Benzer Konular:

04 Mayıs 2023, 19:45	#1
Çevrimdışı ~~DeepSilence~~ Forumdan Uzaklaştırıldı Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.	Şahin: 'Kadıköy'deki Fenerbahçe zaferi, Başakşehir maçı sonrası gelen şampiyonluk! Şahin: 'Kadıköy'deki Fenerbahçe zaferi, Başakşehir maçı sonrası gelen şampiyonluk! Uzun yıllar Fatih Terim'le hem A Milli Takım'da hem de Galatasaray'da çalışan ve başarıdan başarıya koşan Levent Şahin, depremden etkilenen İskenderunspor'un başına 'memleket borcu' diyerek geçti. Bu jestiyle alkışları toplayan tecrübeli hoca aldığı sonuçlarla da kendisini kanıtladı. Şahin, FANATİK'e hem bu duygusal süreci anlattı hem de geçmişteki başarılarının perde arkasını açıkladı. İşte detaylar... Deprem bölgesinin yaralarını sarmak için futbol dünyasının dayanışması devam ederken teknik direktör Levent Şahin'den uzun yıllar unutulmayacak bir jest gelmişti. Türk futbolunun doktoralı tek teknik direktörü olan Şahin, depremin ardından lige devam kararı alan İskenderun FK'nın başına geçmişti. Daha önce 1. Lig'den aldığı çok sayıda teklifi geri çeviren, Süper Lig takımlarıyla da adı anılan deneyimli teknik adam, hiçbir maddi beklentisi olmadan İskenderun FK'nın başarısı için mücadele veriyor. 11 maçta 8 kez kazandı Uzun yıllar hem A Milli Takım'da hem de Galatasaray'da Fatih Terim'in yardımcılığını yapan ve başarıdan başarıya koşan tecrübeli çalıştırıcı, İskenderun FK'yı da kendine getirdi! Deprem sonrası lige devam edeceğini açıklayan Akdeniz ekibiyle çıktığı 11 lig maçında 8 galibiyet, 2 mağlubiyet ve 1 beraberlik alan başarılı hoca, İskenderun'u 2.Lig Kırmızı Grup'un en iddialı takımlarından biri haline getirdi. Bizler de FANATİK olarak Avrupa Şampiyonası ve Şampiyonlar Ligi gibi futbolun en yüksek sahnelerinde görev almış Levent Şahin'e, İskenderun tercihini, başarısının sırrını ve biraz da anılarını sorduk. Tecrübeli teknik adam da birbirinden samimi açıklamalar yaptı... 'Kuzenlerimi ve arkadaşlarımı kaybettim' "Benim için kesinlikle iş odaklı değildi. Burada olmamın en büyük nedeni hem maneviyat hem de mağduriyet. Büyük bir felaket yaşadık. Travmaları hâlâ devam ediyor. Allah kimseye bir daha yaşatmasın. Çocukluğumun, anılarımın, şu ana kadar olan yaşamımın önemli bölümlerinin geçtiği yerlerdir buralar. Babam Adana Osmaniyeli, Annem Hatay Dörtyollu. Yani aslında Hatay'dan, Adana'ya kadar olan topraklar benim anılarımın yaşandığı yerlerdir. Kuzenlerimi, arkadaşlarımı kaybettim. Canlı kayıplar kadar anılarımızı da kaybettik." 'Başkanı aradım ve tek kuruş almadan çalışacağımı söyledim' "Normalde sezon sonuna kadar bekleyip kariyerime planladığım şekilde gitmek istiyordum. Gönül isterdi Süper Lig'den başlayabilmek. Keşke deprem olmasaydı da ben de böyle bir şey yapmasaydım. Ben teknik direktör olarak değil, Çukurova'nın çocuğu olarak böyle bir karar verdim. Başkanı ben aradım. Hoca arıyorlardı, 'Dilerseniz ben gelmek isterim. Tek şartım var tek kuruş teklif edilmeyecek, ödenmeyecek. Bilgi ve birikimimi memleketimin takımına aktarmak isterim" dedim. İyi ki bu kararı almışım, iyi ki buradayım." İskenderun Kulübü 1. Ligi hedefleyen bir takımdı ancak bunu başaramıyordu. Deprem sonrası ise ümitlerini neredeyse tamamen tüketmişti. Hem mental Hem fiziksel çöküşü nasıl geri döndürebildiniz? "Hayatlarına ve kariyerlerine devam etmesi gereken oyuncu grubu vardı elimizde. Sayın Başkan Hakan Bolat ile oyuncuların meydan okuması var aslında burada. 26 Şubat'ta başladık biz burada. Oyuncu grubuyla ilk iletişime geçtiğimde ciddi travma olduğunu anladım. Futbolun içindeki üç sonuçtan ziyade camiamıza, şehrimize yakışan mücadele etmekti. Alınan sonuçlar ve gelinen nokta bütün bu grubun enerjisini yansıtıyor. Kendi alanlarında uzman ve mentörlerle çalışıyoruz. Onların büyük travması var. Daha önce böyle bir şey yaşamamış grubuz. Bu desteğe cevap veren de bir oyuncu grubu var. Ben tek başıma bir şey yapamam. Başkan, takım, şehir, personel... Hep beraber yapıyoruz. Tek eksiğimiz şehrimizde mücadele edemiyoruz. Ancak iyi bir hava yakaladık." 'Benim mentalitemde topu rakibe vermek yok' "Futbol her yerde aynı. Top bizdeyken ne yapıyoruz, top rakipteyken ne yapıyoruz. Bu taktik-teknik bilgileri oyuncu gruba verdiğinizde oyuncu grubu da geri bildirim yapıyorsa sonuçlar geliyor. Oyuncuların inanılmaz özverisi, başkanımızın bütün imkanları sağlamasıyla buralara geldik. Benim her zaman mentalitem şu; topu kazanmak adına uğraş vermektense topu kaybetmemek adına uğraş vermek istiyorum. Topla oynamanın hazzı oyuncuya keyif verir. Top bizde kaldığı sürece önemli. Benim mentalitemde topu rakibe vermek yok. 2.Lig; sert ve gerçekten çok mücadeleci bir lig. Ben ve arkadaşlarım, topun bizde kalması adına idmanlar, çalışmalar yapıyoruz. Maçı kazanabilirsiniz ama oyunu geliştirmek çok daha önemli." Türkiye'de doktora yapmış, akademik anlamda da bu işin liyakatini yakalamış ve Süper Lig'den de teklif alan bir teknik adam olarak İskenderun'a giderek aldığınız risk sizi tedirgin etmedi mi? Bunca başarıdan sonra 2. Lig'de başarısızlık damgası belki de üzerinize yapışacaktı. Ama lider duruşu gösterdiniz bu süreci nasıl anlatırsınız? "İnsanlar risk olarak görebilir bunu. Ancak memleketim için bu riski seve seve alırım. Özellikle böylesine bir durumda. Asla pişman değilim, iyi ki buradayım. Tamamen futbol odaklı bir hayatım var. Oyunu çok seviyorum, oyuncuyu geliştirmeyi seviyorum. Bu durumdan haz alıyorum. Hem lisans, hem yüksek lisans hem de doktora eğitimi aldım. Federasyonumuzun sağlamış olduğu imkanlarla da Fatih hocamızın organizasyonu içinde yer aldım. Belgelerden çok yaşanmışlık daha önemli. Teorik eğitimi bilgi ve birikim olarak, sahada tecrübe olarak göstermek şansım oldu." Hedefe ulaştığınız takdirde ne gibi bir yol haritanız var? "Futbol anlamında başarı derseniz bir üst lige çıkmak istiyoruz. Benim adıma başarı; burada olmak, bu duyguyu yaşayabilmek ve ilerde bunu hikayeye dönüştürebilmek hazzı olmayan bir duygu. Sonuna kadar bunun keyfini yaşamak istiyorum. Sonrasına bakacağız elbette." Futbolu seven bir başkanınız var. Sayın Hakan Bolat futbolu çok seviyor. Teknik adamlar için doğru başkan profili çok önemli çalışmak açısından. Bu açıdan değerlendirmeniz neler olur? "Birçok başkanla beraber olduk. Hepsi benim için çok değerli ama Hakan Bolat Başkanın bende özel bir yeri var. Bu kararı alırken duruşu, vizyonu, cesareti çok önemliydi. Şahıs adına belki bir şey istesek farklı cevap alabiliriz ama İskenderunspor için bir şey istediğimiz henüz 'hayır' cevabını almadık. Her açıdan bu kulüp, bu şehir daha fazlasını hak ediyor." A Milli Takım'dan, altyapıların organizasyonuna, Süper Lig'den Şampiyonlar Ligi'ne ve daha önce alt liglere kadar her yeri deneyimlemiş bir teknik adam olarak ülke futbolunun gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? "Kaosla beslenen bir Türk futbolu var. Gelişmek zorundayız. Gelişmediğimiz takdirde kaos daha çok büyüyecek. Ama emin olalım kaosun kimseye faydası olduğunu hayatım boyunca görmedim." Süper Ligi de yakından takip ediyorsunuz elbette, heyecan dozu yüksek bir yarış var teknik gözle değerlendirmeniz nedir? "Sonlar yaklaştıkça seyir keyfi de artmaya başladı. Taraflı tarafsız herkes bu heyecanı yaşıyor. Galatasaray'ın ben avantajını kaybedeceğini düşünmüyorum." Hocam biraz da eskilere gitmek istiyorum. 19.05.2019... Galatasaray şampiyonluk maçında Başakşehir'i geri düştüğü maçta devirip zafere uzanıyor. Ve o maçın son bölümünde Fatih Terim ile Ümit Davala tribüne gönderiliyor, Hasan Şaş cezalı, takımın başında siz varsınız. Bize o 15-20 dakikalık bölümü anlatır mısınız, neler oldu? "19 Mayıs 2019 denince hâlâ tüylerim diken diken oluyor. Şampiyonluk maçının son 15-20 dakikasında değerli hocam Fatih Terim saha dışına gönderildi. 2-1 öndeydik ve yendiğimizde şampiyon olacaktık. O bölümde tek başıma yedek kulübesinde kaldım. Hocam arkadaydı. Hoca ilk çıktığında bir dakika falan inanılmaz baskı oldu. Çıkarken de bir konuştuk hemen. Sonra ben arkamı döndüm, hoca elini uzattı, sahayı gösterdi. O bir dakikalık baskı bir anda güvene dönüştü, bir rahatladım. 20 dakika bitince çok mutlu oldum, taraftarın tezahüratı, insanların gözündeki ışıltı falan asla unutamayacağım anlardan. Çok anlamlı bir gün." 3.5 yıllık Galatasaray serüveninizde 4 defa Kadıköy'e gittiniz ve 2 galibiyet, 2 beraberlikle Fenerbahçe'ye evinde hiç kaybetmediniz. Böylece Galatasaray'ın, Kadıköy şanssızlığını da 20 yıl sonra alınan galibiyetle sert bir şekilde kırdınız. Maç öncesi, maç anı veya sonrasında unutamadığınız Fenerbahçe hikayesi var mı? "Eğer Fatih Terim'le çalışıyorsanız o sizi bir şey için ikna etmez, inandırır. Aslında Fenerbahçe maçları da diğer maçlardan farksızdı bizim için. Oyuncu grubunun özverisi ve doğru teknik-taktik bilgilerin verilmesiyle alınan sonuçlardı. Büyük bir hegemonyayı yıktık. Kaybetme ve berabere kalma duygusunu ortadan kaldırdık. Bize nasip oldu, çok şükür." Ozan Kabak'ı Galatasaray'a kazandırdınız. Kulübe büyük paralar kazandırdı ve Avrupa'da temsil ediyor. İlk çıkış anını hatırlıyor musunuz? "Ozan'ın çıktığı ilk maçı hatırlıyorum. Kasımpaşa maçıydı. Sahaya çıkarken, 'Yıllardan beri burayı hayal etmiyor musun?' diye sordum, 'Evet' dedi. 'Al sana burası, hayalini yaşa' dedim. Öyle bir diyalog geçti aramızda. Uzun vadede Türk futboluna hizmet edecek oyuncu grupları var altyapılarda. Önemli olan doğru zaman ve doğru kişilerle beraber olmak. O gün Ozan'ı kadroya yazmak herkesin cesaret edebileceği bir şey değildi ama Fatih hoca gözünü kırpmadan, tereddüt etmeden onu yazdı kadroya." Kerem Aktürkoğlu'nu 3.Lig'den aldınız, getirdiniz. Bugün hem takımın yıldızlarından hem de milyon Euro'lar konuşuluyor. O transferin hikayesini de dinlemek isteriz hocam. "Normal bir Süper Lig takımında 3.Lig'den transferlere alışık olabiliriz. Ama Galatasaray gibi büyük camialar için sıradan bir olay değil bu. Kerem bence zaten Galatasaray gibi takımda olmayı hak eden, hatta çok daha üst liglerde oynamayı hak eden oyuncu. Ama eksikleri var, daha çok çalışması lazım, hocaları da eminim söylüyorlardır. Kerem aslında o alt ligler için bir rol model oluyor. Ozan Kabak da Galatasaray altyapısı için örnek bir model." Türk futbolunun gözbebeği Arda Güler hakkındaki düşüncelerinizi de merak ediyorum. "Bir sürü Arda Güler var aslında. Doğru organizasyon, doğru tespit ve izlenimler Türk futboluna çok isim kazandırır. Arda'nın oynayıp oynamaması teknik heyetin kararı. Herkes de saygı duymalı. Ama ülke olarak bir anda her şeyi en üste çıkartıp, bir anda da yerin dibine sokabiliyoruz. Umarım bu konuda Arda alanındaki uzman kişilerden destek alarak Türk futbolunu Avrupa'daki en iyi yerlerde temsil eder." Bir de hocam sizin deprem bölgesi için bir proje düşünceniz vardı. Bize anlatır mısınız? "Üç sene önce pandemi şimdi de deprem felaketi yaşadık. Pandemide iki yaş grubu kayboldu, antrenman yapamamaktan, korunmaktan, liglerin kapatılmasından.... Türk futbolu yine yaş gruplarını kaybetmesin. Deprem bölgesinde hayatını devam ettiren genç ve yetenekli oyuncular var. Kendi adıma 3 oyuncumu takımda tutabiliyorum. Ama hepsini tutmam mümkün değil. TFF'nin ekipleri oralardaki yetenekli oyuncuları biliyorlar, not ediyorlar. Diğer kulüpler bu futbolcuları alıp, getirseler büyük katkı sağlarlar. Hem Türk futboluna hem de çocukların hayatlarına... Oynayamayabilirler, yapamayabilirler ama bu yapının içinde tutmalıyız onları. Pandemiyle birlikte büyük yetenekler kaybettik, depremle de kaybetmeyelim." [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!] Benzer Konular: Başakşehir Maçında Fenerbahçe'nin Penaltı İsyanı F.Bahçe'den muhteşem geri dönüş! Başakşehir 1-2 Fenerbahçe. Alanyaspor Galatasaray maçı sonrası Okan Buruk'tan Icardi sözleri!. Şevval Şahin'e gelen tepkilere Taha Duymaz'ı hatırlatarak tepki gösterdi AKP'nin Malazgirt Zaferi mitingi sonrası Türk bayrakları yere atıldı Paylaş Share this post on Digg Del.icio.us Technorati Twitter
	Alıntı

Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)