Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Kültür ve Sanat > Kültür - Sanat - Tarih > Genel Kültür


Halil İbrahim Türküsünün Hikayesi


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 23 Ekim 2023, 00:27   #1
Çevrimdışı
Papatya - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Halil İbrahim Türküsünün Hikayesi

Halil İbrahim Türküsünün Hikayesi

Fatsalı Halil İbrahim ve Türküsü’nün Hikayesi

Fatsa'da 1931 yılında doğan ve Fevzioğlu tepesinin yan belinde oturan birisi imiş Halil İbrahim. Fatsa, Mağazalarbaşı caddesinde bir saat ve gramofon atölyesi olan Halil İbrahim, çok aydın, temiz ve titiz bir insanmış. Takım elbisesi, kravatı ve boyalı ayakkabıları ile her zaman bakımlıymış. Evine giderken devamlı bir ırmaktan geçmesi gerekirmiş. Irmağın üstünde de dal köprü bulunurmuş. Akşam evine, sabah işine giden Halil İbrahim, o sıralarda Çolak Ahmet'in kızı ile evlenmiş.

Evliliğinden bir erkek, bir kız çocuğu olmuş. 1951 yılında askere gittiğinde evliymiş. Askere gidince art niyetli kişiler Halil İbrahim'e mektup yazmışlar. Mektupta kayınpederinin, karısını başkasına verdiğini söylemişler. Halil İbrahim'in tarlasının yanında, ağanın tarlası varmış. "Ağa da tapulu tarlanın bir kısmını alıyor" demişler. Çılgına dönen Halil İbrahim askerden firar etmiş, Fatsa'ya gelmiş, ağaya bir kurşun atmış, sonra yakalanmış. Askerler onu bir telefon direğine bağlayarak dövmüşler. O zaman asker kaçağı olmak her zamanki gibi büyük bir suçmuş. Dayak yerken Halil kafasına bir darbe aldığı için, aklı gel git olmuş, yani delirmiş. Daha sonra askerliğini bitirip memleketine gelmiş, ama atölyesini kapatmış. Artık hayatı evi ile orman arasında geçiyormuş. Tamir işini de evinde yapmaya başlamış. Ayrıca silahsız geziyormuş. Askerle karşılaşmamak için gündüz evinden çıkmıyor, yolu da sadece karşıdan karşıya geçmek için kullanıyormuş. Kimseye görünmemek için devamlı yol haricinde, bahçeden bahçeye yürürmüş. Dost olarak yalnızca üç kişinin yanına gidermiş. Dışarı çıktığı zaman da Odaaltı denilen yerde, bahçeden dereye iner, dere içinden Cemal Dayı'nın yanına gidermiş. Bu sıralarda hanımının babası para kazanamıyor, evine bakamıyor diye, karısını çocukları ile beraber Terme'ye satmış. Halil İbrahim artık tamamen yalnız kalmış. Halil her gün gramofon dinlermiş. Bütün sanatçıların plakları da kendisinde varmış. Gelincik sigarası içer, bütün boş paketlerini de biriktirirmiş. 1954-55 yıllarıymış. Toplumdan tamamen kopan Halil İbrahim 80'li yıllara kadar kendi halinde yaşamış. 12 Eylül'den önce köye nokta operasyonu yapılmış. O sırada bazı köylüler fındık toplamaya bile çıkamaz olmuşlar. Can güvenliği yokmuş. Operasyon gece yapılmış. Tam bu sırada Halil İbrahim'in evini birisi yakmış. Evi yanan Halil sonra ormanda yaşamaya başlamış. Evinin karşısında bir kaya varmış, onun altında yangından kurtardığı masası ve birkaç eşyasından başka bir şeyi kalmamış. Bir gece çok şiddetli bir yağmur yağmış. Yaşadığı orman kimsenin gündüz bile geçemediği bir yermiş. Ama artık onun mekanı olmuş. Yağmur yağdığı gece orada barınamayacağını anlayınca, ahbabı Dursun Dayı'nın yanına gitmek için ormana girmiş. Ormanın içinde epey yol aldıktan sonra dereyi geçerek Dursun Dayı'nın evine ulaşmış. Onu rahatsız etmemek için samanlığa girip otların üzerine yatmış. Tabancası belinde imiş. O gece teröristler şehre inerek bir öğretmeni öldürüp dağa çıkmışlar. Bunun üzerine büyük bir operasyon yapılmış. Askerler her yeri arıyorlarmış. Halil'i samanlıkta uyurken yakalamışlar. Evin sahibi Dursun Dayı'nın gelinine ve çocuklarına onun kim olduğunu sormuşlar, onlar da zararsız biri olduğunu anlatmışlar. Kumandan da silahını alıp salıvermeyi düşünüyormuş. Ama Halil 30 sene önce yediği dayak yüzünden korkuyormuş. Askerler başka yerleri ararken bir fırsatını bulup kendini tepeden aşağı atmış, Askerler arkasından havaya ateş etmişler. Amaçları sadece onu durdurmakmış. Derede de dal köprü var, köprüden karşıya geçmiş, ama ormana girmek için yüz metre yürümesi gerekiyormuş. Ormana girse kurtulacak, ama bu taraftaki askerler diğerleri vuramadı kaçırdı diye, Halil İbrahim'i vurmuşlar ve kayanın üstüne cesedi düşmüş.

Kumandan bu olaya çok üzülmüş ve eşyalarını Terme'den gelen oğluna vermiş. Karısı zaten önceden ölmüş, oğlu eşyalarını almak istememiş, çünkü babasını sevmiyormuş. Cenazesini üç dört kişi kaldırmış.

Türkü’nün sözleri

Dağda Kızıl Ot Biter
İçinde Keklik Öter
Eşkıyadan Da Beter
Uslan Be Halil İbrahim

Kıvırcık Saçlarına
Kar Düşmüş Uçlarına
Dağın Yamaçlarına
Yaslan Be Halil İbrahim

Derede Su Durulur
Daldan Köprü Kurulur
(Dal Köprüler Kurulur)
El Yerine Vurulur
Aslan Be Halil İbrahim

Kıvırcık Saçlarına
Kar Düşmüş Uçlarına
Dağın Yamaçlarına
Yaslan Be Halil İbrahim

Müfreze Dağı Sarar
Dağda Kaçaklar Arar
Geçit Vermez Kayalar
Hızlan Be Halil İbrahim

Kıvırcık Saçlarına
Kar Düşmüş Uçlarına
Dağın Yamaçlarına
Yaslan Be Halil İbrahim





[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]

[Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]
  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
halil, hikayesi, türküsünün, İbrahim


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 14:20.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.