17 Temmuz 2022, 22:12
|
#1
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Mevlana Sözleri
Mevlana Sözleri
- Bizi bilen bilir, bilmeyende kendisi gibi bilir!
- Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.
- Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Zira bu işin baharı var.
- Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen ‘ben Aşk’ım’ deme kimseye.
- Bazen halimize Melekler imrenir. Bazen de halimizden Şeytan bile iğrenir.
- Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe götürür.
- İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı.
- Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.
- Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.
- Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.
- Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.
- Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.
- Bir gönülde aşk ve sevgi ateşi yoksa o kişi karanlıklarda, Allah nurundan habersizdir.
- Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde!
- Bir muammadır aşk. Kiminin vicdanına atılan taş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır aşk.
- Kim, ne olursa olsun, sevgili bizim olsun tek, canı, canımız olsun.
- İnsan her şeyi göremez; sevdiğin şeyler, seni kör ve sağır eder.
- Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.
- Gönül, gönül verilerek alınır.
- Ey dost! Derdin ne olursa olsun umudun her zaman Allah olsun.
- Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır.
- Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.
- Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.
- Gel de birbirimizin kadrini bilelim. Çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden.
- Dua kapı çalmaktır. Gerisine karışmak haddi aşmaktır.
- Bir kimsede kibir varsa, söz söylediği zaman soğan gibi kokar.
- Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.
- Her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir; çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar.
- Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.
- Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.
- İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur.
- Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.
- Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.
- Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.
- Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.
- Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.
- Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.
- Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
- Şikayetçi, kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder.
- Susmak, mana eksikliğinden değil. Belki mana derinliğindendir.
- Bazı insanlar bize armağandır, bazıları ise ders.
- Harf’ler yetmedi anlaşılmama, bari hâl’den anla.
- Gönül, ebedi olmayan mülkü, bir rüya bil!
- Üç sözden fazla değil, tüm ömrüm şu üç söz; hamdım, piştim, yandım.
- Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım.
- Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, yok mu altından gümüşten bir kurtuluş?
- Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, iman ise çobandır. İman kuvvetli olmazsa, nefis aklı yer.
- Aklım her gün tövbe eder. Nefsim her an tövbemi bozar. Arada kalmış bîçareyim. İyi ki senin kapın var.
- Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.
- Yılan sokması seni sadece canından eder. Ama kötü dost hem candan, hem de imandan eder!
- İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı.
- Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de hayâ!
- Kitaplardan önce, kendimizi okumaya çalışalım.
- Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
- Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
- Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!
- Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.
- Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur.
- Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.
- Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.
- Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
- Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi
- Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.
- Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül.
- Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ay da ara! Gözlerindeki perdeyi arala!
- Ey sahura kalkan, sahur yemeği yiyen kişi! Az konuş, hatta sus! Sus da orucu anlayanlar, oruçtan söz etsinler.
- İmtihan içinde imtihan vardır. Derlen toparlan da ufak bir imtihana satma kendini.
- Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
- Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!
- Gülü gülene ver. Kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir. Kıymet bilene ver.
- Tut ki Ali’den sana miras kaldı Zülfikar. Sende Ali’nin yüreği yoksa Zülfikar neye yarar?
- Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz.
- Sabır önceleri zehirdir. Huy edinirsen bal olur!
- Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
- Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.
- Şarap küpü nereye konursa konsun şaraptır. Gül mezbelelikte bitmekle kötü olmaz, şarap altın tasa konmakla helal olmaz.
- Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana! Ya da yazık olur adabına.
- Yaşadığın dünyaya bak; yüce tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin?
- Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
- Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile.
- Yok, dünyada hicrandan daha acı ne istiyorsan et de onu etme.
- Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
- olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.
- Gerçek aşk’ı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar.
|
|
Alıntı
|