02 Mayıs 2023, 11:19
|
#1
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Edip Cansever Sözleri | Ünlü Sözler
Edip Cansever Sözleri | Ünlü Sözler
- Beni bütün bütün bırakma.
- Kalbim, serseriliğim benim.
- Her sessizlik biraz ihtilal..
- Aşk gene kelime değiştirdi…
- Öğle sonu yaşlılıktır biraz.
- Ne çıkar siz bizi anlamasanız da.
- Ve ağzında binlerce güneşin tadı.
- Ne ettik de yitirdik böyle kendimizi.
- Çıkalım! Yoruldum artık kendimden.
- Gökyüzü mavi ise, umutlar beyaz olsun…
- Hüzünlenmek bile gelmiyor içimden.
- De bana kim bulacak denizin kalbini.
- Kısaca söyleyeyim: anlamak yordu beni.
- Ayıptır yani insan elini temiz tutmalı biraz.
- İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.
- Çok karanlık bir cümlede durmuş gibiyiz.
- İnsan kendini korumaktan yorgun…
- Gülmek, bir halk gülebiliyorsa gülmektir.
- Daha bir sürü şey şuramda darmadağınık!
- Ne gelir elimizden insan olmaktan başka.
- İnsan bazen ağlamaz mı bakıp bakıp kendine.
- İnsan yaşarken ölüler bırakmalı ardında.
- Acılar dinlendi; Yeniden başlamalıyız.
- Gökyüzü gibi şu çocukluk, hiç bir yere gitmiyor.
- Niye olmalı öyleyse. Aşk mutlu bir sürgünlükse.
- İnsan sevdi miydi buna bir çare düşünmeli.
- Ey benim ıslak yalnızlığım, umudum senden doğsun.
- Ben sana uyandım yine, sen başkalarıyla uyurken.
- Sonbahar, belki de bir hüznün özgül ağırlığı…
- Giyinip dışarı çıkıyorum hemen. Ben bu ‘evler’e sığamam.
- Ve mutluluk bir kibrit çöpü. Artık ne kadar yanarsa…
- İnsanın insana verebileceği en değerli şey yalnızlıktır.
- Biz aykırıya, ayrıntıya, ayrıksıya, azınlığa tutkunuz.
- Diyorum, bir şeye karşı koymaktır günümüzde aşk.
- Ben sanki bir gazetenin hiç okunmayan yerlerindeyim.
- Dedim ya, ne gelirse yapıyorum elimden ”unutmak için.
- Çıkmazlarda üst üste birikmiş ufuklar kadar derindim.
- Bir bakın, uyanıp kalkınca çocuk olmalarım var benim.
- Çünkü sen, sen benim sevmemin başlangıcısın olsa olsa.
- Sanki hiç kimselerin kullanmadığı bir gün kalmış bana.
- Susarak susarmışız da, ölçemezmiş kimse derinliğini.
- Değilsek de yakın, birbirimize uzak da sayılmayız büsbütün…
- Çok uzaklara bakmaktır, diyoruz, durmadan saate bakmak.
- Uyurken uyandırılmış gibi beni bir sardunya büyüttü belki.
- Kimsenin öldüğü yok yaşadığı da. Herkes biraz var o kadar.
- Bana kalbimdesin deme! Bilirsin ”kalabalık” yerleri sevmem.
- Sana her zaman söylüyorum: Senin yüzünde gülmek var.
- Hiç gitmeyecekmiş gibi sevenler, hiç sevmemiş gibi gittiler…
- Doğrusu elinizden ne gelir ki; Siz dolgun yaşamaya bakın günleri.
- Kimse bir şey bulamazdı bizde. Kağıtlar, kitaplar doldururdu bizi.
- Ama o geçerken ne yalan söyleyeyim şuramda bir ağrı duydum.
- Sarılıp gövdesine sımsıkı, bir kadın kendini doğurabilir isterse.
- Sütten kesilmiş çocuk mudur ki canım, canımı yatıştırdım, susturdum.
- Tek ihtiyacım neydi biliyor musunuz? Bir papatya yaprağı daha.
- Biliyorsun, bizim her türlü yalnızlığımız yeni bir dil olacak yarın.
- Başkalarının aklıyla yaşayanlar kendi yüreklerine yabancılaşırlar…
- Ben demiştim, bir gün canımız sıkılacak bu kadar sıkıntının içinde.
- Ah bu nisan yağmurları, hüznünü kaybetmiş çocuklar gibi şaşkın.
- Ben biraz “ertesi gün” gibiyim.. Eksiğim, unutkanım, öyleyim.
- Nedensiz bir çocuk ağlaması bile, çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.
- Kuş olsun, insan olsun. Yalnızlık, sevmeyi bilmeyenlerin icadı…
- Ne kadar aynı bir dünyadayız seninle; Aşka, dövüşe, maviye yetmek için…
- Nedensiz bir çocuk ağlaması bile çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.
- Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde. Oysaki seninle güzel olmak var.
- Kısa bir gülümseme yürüdü dudaklarından. Benim dudaklarıma da geçti…
- Bakmayın etrafımda çok insan dolandığına; sırılsıklam yalnızım aslında.
- Bir mektup, bir telgraf alındısı değil unutulmuş bir sevdadır kapısını çalan.
- Bir canavar gibi düşünün isterseniz, herkes kendi düşündüğüyle kalacak.
- Bu ara ellerim hep üşür benim. Doktor ‘kansızlık’ der, ben ‘sensizlik’ derim.
- İşte şu yağmur, işte şu balkon, işte ben. Ben dediğim koskocaman bir oyuk.
- Sanki hiç bir şey uyaramaz içimdeki sessizliği, ne söz ne kelime, ne hiçbir şey.
- Ben yorgunum anlamaktan, bir duvar, bir tebeşir gibi yazmaktan yazılmaktan.
- Hiçbir dilde söylenmemiş, hiçbir dilde yazılmamış, sözler ve şarkılar içindeyim.
- Sanki hiçbir şey uyaramaz içimizdeki sessizliği, ne söz, ne kelime, ne hiçbir şey.
- Özlemim sanadır, varsın kar yağsın, daha yağsın seni arındırıncaya kadar…
- Acılar da acılaşıyor gittikçe sanki, bir azarlamayla ölümünü düşünen çocuklar gibi.
- Bir gök yapıyordum deniz kabuklarından. Senin çocuksu gülüşüne benzer bir gök.
- Oysa ‘Allah sevdiğine kavuştursun.’ diyen hiç bir dilenciyi boş geçmemiştim ben.
- Susarak katlanıyoruz her mutsuzluğa. Saatlendiriyoruz günü. Bölüyoruz dakikalara.
- Hava soğudu Kasım’ ın son günleri. Kar yağacak bembeyaz olacak unutulmuşluğum.
- Elbette bir ustalıktır bizim sevgimiz mutlu bir yolcu gibi yol kenarlarındakilere el eden.
- Bir yerimiz varsa bu dünyada, her şey insanca olmalı. Sevmek de, yaşamak da, ölmek de.
- Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak. Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir.
- Kim ne derse desin ben bu günü yakıyorum, yeniden doğmak için çıkardığım yangından.
- Dünyaya iyi sözler söyledikçe ben; İyi sözler söylenmiş bir kadın gibi güzelleşiyor dünya.
- Unutulmak ölüme en yakın sokaktır kahramanım. Ve ben ki yatınca belki kim olmaya uyuyacağım.
- Bazen diyorum ki onu kafama takmamalıyım. Sonra da diyorum ki; önce kalbimden atmalıyım.
- Böyle gelişigüzel, böyle kırık dökük. Sanki hiç kimselerin kullanmadığı bir gün kalmış bana…
- Belki yarın gidecek;bir anı gelecek bir başka anının yerine.İnsan bazen ağlamaz mı bakıp kendine.
- Sevgiler gönderirdi nedense utanırdı da bundan gönderir gönderir geri alırdı bir gücenikliği sonra.
- Gülemiyorsun ya gülmek. Bir halk gülüyorsa gülmektir. Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye Ahmet Abi.
- Yalnızlık gibi ama yalnızlık değil. Bildiğin, çok iyi bildiğin bir şeyin uzağında kalmak duygusu belki.
- Doğanın bana verdiği bu ödülden çıldırıp yitmemek için iki insan gibi kaldım. Birbiriyle konuşan iki insan.
- Unutulmuş gibiyim ben. Ve insan bir bakıma unutulmuş gibidir. Bilmem ki nasıl anlatmalı? Yalnız bile değilim.
- Sabahlarınız gibidir beni sevmek, horozun renkleri gibidir. Beni sevdiniz mi yangındır artık parmaklarınız.
- Öyle bi çık ki karşıma her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi’ hissedeyim seni.
- İnsanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık bile, başka insanların varlığı bilindikçe bir anlama kavuşuyor.
- Ve bu yorgun bu hüzünlü yüreği, benim değilmiş gibi hiç kimse görmeden, şöyle bir yol kenarına bıraksam…
- Anlıyorum yaşam elbette uzun biz duyabildikçe sevgiyi yalnızca bunun için uzun yani sevgiyle de sevebilir insan, sevdayla da…
- Bu yüreğe bu kadar acı fazla dersin bazen kendine. Ama hata bizde. Küçücük bir yürekle kocaman sevmek ne haddimize!
- Bazen arkana bile bakmadan gitmek istersin. Öyle her şeyi bırakmana falan da gerek yok. Anıları bırakabilsen yeter.
- Neden aklıma geliyor istasyon büfesindeki duruşun. Hava soğudu -kasımın son günleri- kar yağacak, bembeyaz olacak unutulmuşluğum.
- Temmuzlar kedi yavruları gibi sokulurken, Ağustos’ a ve Ağustoslar Eylül’e. Bir yol alış duygusudur ki biliriz. İnsanlar zamanlardan önce boğulur.
- Sıkıntı var, boğuntu var, tedirginlik var, çirkinlik, yalan, her şey var. Ama hep umut var her şeyin içinde. Kısacası, yaşamanın gereği, umutlu olmak zorunda insan.
|
|
Alıntı
|