02 Ağustos 2023, 12:46
|
#1
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Oscar Wilde Sözleri | Ünlü Sözler
Oscar Wilde Sözleri | Ünlü Sözler
Evlilik bir bardak taze süt için evde inek beslemeye benzer.
İnsan kendi kişiliğinde konuşurken çok az kendisidir, ona bir maske ver ve sana doğruyu söylesin.
Akıllı bir adam kadınlar hakkında ne düşündüğünü söylemez.
Var olan her kusursuz şeyin ardında acılar gizliydi. En sıradan çiçeğin açması için dünyanın çile çekmesi gerekiyordu sanki.
İnsanların yüzde doksanı yaşamazlar, sadece vardırlar.
Başkalarının düşüncelerine göre hareket edeceksek kendi düşüncelerimizin ne anlamı kalır.
Ömürlerinde tek bir kez sevenlerdir asıl sığ olanlar. Onların vefa, sadakat diye adlandırdıkları şeyi ben, ya alışkanlığın verdiği rahatlığa ya da hayal gücünün yokluğuna bağlarım. Zihinsel yaşam için tutarlılık neyse duygusal yaşam için de vefa odur: basit bir yenilgi itirafı. Vefa! Bunu incelemem gerekiyor günlerden bir gün. Sahiplik tutkusu da giriyor bu işin içine. Başkaları alır diye korkmasak çoktan atacağımız bir sürü şey var.
Bilmek her şeyin sonu olur. Çekici olan bilememektir. Sis her şeye harika bir güzellik katar.
İnsanın ileriye dönük doğru kararlar alması hesabının olmadığı bankadan para çekmesine benzer.
Sözleri tutmanın en iyi yolu, hiç söz vermemektir.
Doğal olmak da yapmacıklıktan başka bir şey değildir, hem de yapmacıklıkların en sinir bozucusu.
Kimse geçmişini geri satın alabilecek kadar zengin değildir.
Gariptir kadınlar. Kendilerini güldüren erkekleri sadece severler; onları ağlatanlara ise aşık olurlar.
Ne var ki müzik sözle konuşmaz. İçimizde yarattığı şey de yeni bir kaostur. Sözcükler! Basit, sıradan sözcükler! Nasıl da korkunçturlar! Nasıl duru, canlı ve acımasız! İnsan onlardan kaçamıyordu. Gene de nasıl elle tutulmaz bir büyüleri vardı! Maddesiz şeylere esnek bir form verme yeteneğine sahiptirler sanki, sanki kendilerine özgü bir müzikleri vardı, viyola gibi, flüt gibi tatlı. Gündelik sözler ha! Sözden daha gerçek bir şey var mıydı?
Hayaller ve gerçekler yarışır. Hayaller hep önden gider ama her zaman gerçekler kazanır.
Şimdi görüyorum ki iki tür kadın var, renkli ve renksiz. Renksiz kadınlar çok işe yarıyor. Namuslu, efendi diye adın çıksın istiyorsan onlardan birini yemeğe çıkart, yeter. Öteki kadınlarsa çok çekiciler. Ne var ki bir tek hataları var. Genç görünmek çabasıyla boyanırlar. Ninelerimiz parlak konuşmalar yapabilmek çabasıyla boyanırlardı. Allıkla mizah bir arada yürürdü o sıralar. Ama şimdi o dönem kapandı artık. Bir kadın kendi kızından on yaş küçük gösterebildiği sürece hayatından hoşnuttur.
Kadınlar gariptir sevmeyi bilmeyeni sever. Erkekler daha da gariptir, gider sevmeyi bilmemeyi seven kadını sever.
Alınyazımı değiştiremem; ama istemediğim kadere de boyun eğmem.
Bencillik; canınızın istediği gibi yaşamak değil, başkalarından sürekli kendi istediğiniz gibi yaşamalarını talep etmektir.
Davranışlar kelimelerden daha fazla konuşur, daha çok şey ifade eder.
Erkek yorgun düştüğü için evlenir, kadın merak duyduğu için. Sonunda ikisi de düş kırıklığına uğrarlar.
Her terk ediş bir vazgeçiştir.
Hepimiz için bir dünya vardır. İyilikle kötülük, günahla suçsuzluk bu dünyanın içinde el ele yürürler.
Güzel bedenler için zevk, güzel ruhlar için de ıstırap gerektir.
Çağımızın ahlaksızlığından neden şikâyet ediyorsunuz ki? Siz ahlaklı olun itibarınız yükselsin.
Akıp giden bir bataklığın içindeyiz hepimiz ama yıldızlara bakıyor bazılarımız.
Yaşamak yürek ister; belki de bu yüzden dünyaya gelenlerin çok azı yaşar. Çoğunluğu yalnızca yaşadığı günü kurtarır, var olmakla yetinir ve kendi varlığı altında ezildikçe ezilir.
Vicdan ile korkaklık aslında tümüyle aynı şeylerdir, vicdan daha ticari bir isimdir, hepsi bu.
İnsanların çoğu, kendileri değil başkalarıdır; düşünceleri başkalarının düşünceleridir; yaşamları başkalarını taklittir ve tutkuları ise alıntılardır. Şimdilerde insanlar öz benliklerinden korkuyorlar.
Bu dünyada sadece iki çeşit felaket vardır, biri amacına ulaşamamak, diğeri ise ulaşmak.
Oysa herkes öldürür sevdiğini, kulak verin bu dediklerime kimi bir bakışıyla yapar bunu, kimi dalkavukça sözlerle. Korkaklar öpücükle öldürür, yürekliler kılıç darbeleriyle. Kimi gençken öldürür sevdiğini, kimi yaşlıyken. Şehvetli ellerle boğar kimi, kimi altından ellerle. Merhametli kişi bıçak kullanır çünkü bıçakla ölen çabuk soğur kimi yeterince sevmez, kimi fazla sever. Kimi satar kimi de satın alır kimi gözyaşı döker öldürürken, kimi kılı kıpırdamadan. Çünkü herkes öldürür sevdiğini ama herkes öldürdü diye ölmez.
Duyguların avantajı şudur ki bizi yolumuzdan saptırırlar; bilimin avantajıysa duygusal olmamasıdır.
Yaşlılar her şeye inanır, orta yaşlılar her şeyden şüphelenir, gençler her şeyi bilir!
Herkes üç ciltlik bir roman yazabilir. Tek gereken, hayat ve edebiyat konusunda tam bir cehalettir.
Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri, kimseye inanmıyorum.
Hayat o kadar lanet bir şey ki; herkesin yanlış yaptığını doğru yaparsan, yanlış yapmış sayılıyorsun!
Hiçbir şey yapılmaya değmez, dünyanın yapılamaz dediklerinden başka.
Sadece aptalların ciddiye alındığı bir dünyada yaşıyoruz. O halde beni anlamıyorlar diye üzülmek niye?
Herkes benim düşünceme katılırsa yanılmış olmaktan korkarım.
Aşkta sadık olanlar aşkın yalnızca uçarı yönlerini bilirler; aşkın trajedilerini bilenlerse vefasızdırlar.
Düş gücü bulunmayanların son sığınağıdır, tutarlılık.
Evet: Ben bir hayalperestim. Bir hayalperest yolunu yalnız ay ışığında bulabildiğinden, cezası, şafağı dünyanın geri kalanından önce görmesidir.
O kadar zekiyim ki, bazen söylediğim şeylerden tek bir kelime bile anlamıyorum.
İnsan gerçekten bir kadını severse, onun gözünde dünyadaki bütün öteki kadınlar kesin olarak manasını kaybeder.
Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen; fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen insandır.
|
|
Alıntı
|