17 Eylül 2023, 20:17
|
#1
|
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
|
Karşılıklı Borç Yükleyen Sözleşmelerde Temerrüdün Sonuçları | Borçlar Hukuku
Karşılıklı Borç Yükleyen Sözleşmelerde Temerrüdün Sonuçları | Borçlar Hukuku
- Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borçlu mütemerrit ise alacaklı aşağıdaki seçeneklerden birini seçebilir.
- Borcun aynen ifasını ve ifada gecikmeden doğan zararın ödenmesini isteyebilir.
- Aynen ifadan vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararı isteyebilir.
- Aynen ifadan vazgeçebilir,sözleşmeden dönerek ve menfi zararın tazminatını isteyebilir.
Uygun süre verilmesi- Uygun süre alacaklının mütemerrit borçluya aynen ifa için tanıdığı ek süredir.Ek süre ancak borçlu mütemerrit olduktan sonra verilir.
- Ek sürenin öngörülen sonuçları doğurması için alacaklı süre verirken bunun hukuki sonuçlarını da belirtmelidir. Borçlu süre sonunda ifayı gerçekleştirmezse alacaklı yukarıdaki olanaklardan birini seçebilir.
- Ek süre, borç niteliği ve alacaklının yararı dikkate alınarak iyiniyet kurallarına göre borcun ifasına imkan verecek uzunlukta olmalıdır. Verilen süreyi yetersiz bulan borçlu, alacaklıdan süreyi uzatmasını istemelidir. Ek süre tayini hakimden de istenebilir.
- Ek süre hukuki niteliği itibariyle hukuki işlem benzeri irade beyanıdır.
- Şekle bağlı değildir. Tacirler arasında noter,taahhütlü mektup veya telgrafla yapılmalıdır. Süre boyunca borçlu mütemerrittir, geçmiş günler faizi işlemeye devam eder ve beklenmedik hallerden de sorumludur.
- Mütemerrit borçluya ek süre verilmesi emredici değildir. Taraflar ek süreyi sözleşmede kararlaştırabilir, ek süre verilmeksizin sözleşmeden dönebilir, aynen ifa yerine tazminat isteyebilir.
- MADDE 123- Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hakimden isteyebilir.
Süre verilmesini gerektirmeyen haller- Aşağıdaki hallerde mütemerrit borçluya borcun ifası için ek süre tanınması gerekli değildir (madde 124).
- Borçlunun durumundan veya tutumundan dolayı süre vermenin faydasız olacağı anlaşılıyorsa,
- Temerrüt sonucu borcun aynen ifası alacaklı için yararsız duruma gelmişse,
- Sözleşme hükümlerine göre borcun belli zaman veya süre içinde ifası gerekiyorsa.
- Sözleşmede ifa tarihi belirlenmişse, ifada gecikme olması halinde ihtara gerek olmadan borçlu mütemerrit olur.
- MADDE 124- Aşağıdaki durumlarda süre verilmesine gerek yoktur:Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa.Borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa.Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa.
- Alım satım sözleşmesine ilişkin kurallar:
- MADDE 212- Satıcının temerrüdü halinde, borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümler uygulanır. Zilyetliğin devri için belirli bir süre konulmuş olan ticari satışlarda, satıcı temerrüde düşerse alıcının, devir isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istediği kabul edilir. Alıcı, satılanın devredilmesini isteme niyetinde ise, belirlenen sürenin bitiminde bunu satıcıya hemen bildirmek zorundadır.
- MADDE 235- Satılanın, ancak satış bedeli ödendikten sonra veya ödenme anında devredilmesi gereken durumlarda alıcı temerrüde düşerse satıcı, herhangi bir işlem gerekmeksizin satıştan dönebilir. Bu hakkını kullanmak isteyen satıcı, durumu gecikmeksizin alıcıya bildirmek zorundadır. Satılanın zilyetliği satış bedeli ödenmeden alıcıya devredilmişse, alıcının temerrüdü sebebiyle satıcının dönme hakkını kullanarak satılanı geri alması, bu hakkın sözleşmede açıkça saklı tutulmasına bağlıdır.
Uygun süre verilmesi halinde borcun ifa edilmemesi durumunda alacaklının hakları- Aynen ifa ve gecikme tazminatı isteme: Mütemerrit borçlu kendisine tanınan ek süre içinde borcunu ifa etmezse her zaman borcun aynen ifasını ve ifada gecikmeden doğan zararın ödenmesini isteyebilir.
- İfadan vazgeçerek müspet zararın istenmesi: Alacaklı aynen ifa ve gecikme tazminatından vazgeçtiğini bildirerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararın ödenmesini isteyebilir. Taraflar arası sözleşme sona ermez. Asıl edim tazminat borcuna dönüşür.
- Alacaklının borcun ifa edilmemesinden doğan zarar için talep edeceği tazminat, borcun ifasının borçlunun kusuruyla imkansız hale gelmesi durumunda istenecek tazminatın aynısıdır. Alacaklının vazgeçip borcun ifa edilmemesinden tazminat istemesi için, borçlunun mütemerrit duruma düşmede kusurlu olması gerekir.Borçlu kusursuz olduğunu kanıtlarsa sorumluluktan kurtulur.
- Aynen ifadan vazgeçerek müspet zararın ödenmesini isteyen alacaklı bu isteğini en geç ek süre sonunda derhal borçluya bildirmekle yükümlüdür. Alacaklı derhal bildirimde bulunmazsa süre vermeden doğan haklarını kaybeder ve bu durumda ancak borcun ifasını ve gecikme tazminatı ödenmesini ister.
- İfadan vazgeçerek sözleşmeden dönülmesi ve menfi zararın ödenmesini isteme: Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borcun verilen bir ek süre içinde ifa edilmemesi halinde alacaklı aynen ifadan vazgeçtiğini bildirerek sözleşmesinden dönebilir.
- Alacaklının aynen ifadan vazgeçip sözleşmeden dönebilmesi için mütemerrit duruma düşmede borçlunun kusurlu olması gerekmez.
- Alacaklının sözleşmeden dönmesi halinde, sözleşmeden doğan borçlar yönünden geriye etkili şekilde sonuçlar doğurur.Taraflar karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Sözleşmeden dönme, yapılan tasarruf işlemlerinin ayni sonuçlarını ortadan kaldırmaz.Sözleşmeden dönen alacaklının verdiğini geri istemesine ilişkin dava ayni hakka dayanmayan şahsi nitelikte bir davadır.
- Sözleşmeden dönen alacaklı sözleşmenin geçersizliğinden doğan menfi zararını ödemesini borçludan isteyebilir.Menfi zarar şunları kapsar:
- Alacaklının sözleşmenin ifa edileceği inancıyla yaptığı giderler,
- Alacaklının borçlunun borcunu ifa etmemesi nedeniyle başka bir sözleşmeye ilişkin olarak ödemek zorunda kaldığı tazminattan doğan zarar ve
- Alacaklının yapma olanağını kaçırdığı başka sözleşmeler nedeniyle uğradığı zararları kapsar.
- Menfi zarar feshedilen sözleşmenin getireceği kar yoksunluğu miktarını aşamaz. Sözleşmeyi fesheden alacaklının menfi zararın ödenmesini isteyebilmesi, borçlunun mütemerrit duruma düşmede kusurlu olmasına bağlıdır. Borçlu kusursuz olduğunu kanıtlarsa sorumluluktan kurtulur.
- MADDE 125- Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme halinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir
|
|
Alıntı
|