Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Kültür ve Sanat > Tarihte Bugün > İcatlar ve Buluşlar

İcatlar ve Buluşlar Bilim insanlarının ve tarihe damgasını vurmuş kaşiflerin; icatlarının ve buluşlarının yer aldığı bölüm.


Yerçekiminin Bulunuşu | Kim Buldu?

Bilim insanlarının ve tarihe damgasını vurmuş kaşiflerin; icatlarının ve buluşlarının yer aldığı bölüm.


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 01 Mart 2023, 14:37   #1
Çevrimiçi
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Yerçekiminin Bulunuşu | Kim Buldu?

Yerçekiminin Bulunuşu | Kim Buldu?



Yer çekimi yaşadığımız en genel olgulardan biridir ve eski çağlardan beri bilim adamlarının nesnelerin neden düştüğünü anlamaya çalışmaları hiç de şaşırtıcı değildir. Dünyanın, üzerinde ve çevresinde yer alan bütün nesneleri merkezine doğru çeken kuvvete yerçekimi adı verilir. Atmosferi, dağları, okyanusları, evleri, arabaları, insanları ve dünya üzerindeki bütün nesneleri yeryüzünde tutan kuvvet bu yerçekimidir. Dünyanın doğal uydusu olan Ay ve diğer yapay uyduları yörüngelerinden sapmadan Dünya etrafında dönmelerini sağlayan güç yine yerçekimidir.

Aristo’nun Yer çekimi Teorisi
M.Ö. 4. yüzyılda Yunan filozof Aristo, sebepsiz bir etki veya hareket olmadığını düşünüyordu. Nesnelerin “doğal yerlerine” doğru hareket ettikleri fikrini ileri sürerek, bu davranışın bilimsel olarak açıklanmasına yönelik en eski ve en kapsamlı çabalardan birini göstermiştir. Aristo için Dünya üzerinde bulunan bütün nesneler için bu doğal yer, dünyanın merkezi idi (Bahsettiği evrenin merkezi Aristo’nun geosentrik evren modelindeki merkezdi).

Yeryüzü elementleri olan taş, demir ahşap gibi ağır cisimlerin, doğal yerleri olan evrenin merkezine doğru aşağı doğru hareket etmelerine neden olan doğaları ile ilgili idi. Gökyüzü elementleri olan hava ve ateş gibi hafif olanlar doğaları gereği gökyüzüne doğru yukarıya hareket etmekteydi.

Aristo ayrıca nesnelerin ağırlıklarıyla orantılı bir hızda düştüğüne inanıyordu. Diğer bir deyişle, ahşap bir cisim ile aynı ebatta metal bir cisim alıp ikisini aynı anda yüksekten bırakırsanız, ağır oln metal nesne ahşap olana oranla daha hızlı düşecektir.

Sezgisel anlayışımız ve dünyanın nasıl çalıştığına dair temel gözlemlerimizle oldukça uyumlu olan Aristo’nun modeli ilk yerçekimi tanımlamasıdır.

Hintli Aryabhata (M.S 476 – 550) ilk olarak, gezegenlerin eliptik yörüngeleri izleyen eksenlerinde döndüğünü ve bu nedenle Dünya dönerken üzerindeki nesnelerin neden düşmediğini açıklayarak, dünya merkezli bir güneş sistemi fikrini geliştirdi. Hintli gökbilimci ve matematikçi Brahmagupta, yerçekimi için çekici kuvvet anlamına gelen “gurutvākarṣa the”tanımlamasını kullandı.

Galileo ve Hareket Yasası
Aristo’nun bir maddenin doğal yerine doğru hareketi hakkındaki felsefi teorisi, Galileo Galilei zamanına kadar yaklaşık 2.000 yıl boyunca kabul gördü. 17. yüzyılda Galileo, eğik düzlemlerde farklı ağırlıklardaki nesneleri yuvarlayarak deneyler yaptı ve ağırlıklarından bağımsız olarak aynı hızlanma oranıyla düştüğünü keşfetti. Ampirik (Deneysel) kanıtlara ek olarak, Galileo bu sonuca destek olmak için teorik bir düşünce deneyi kurdu.

Isaac Newton‘un Genel Çekim Yasası
Sir Isaac Newton, Dünya’da gözlemlenen düşme hareketinin, Ay ve diğer nesnelerin yaşadığı hareketin aynı karakterde olduğunu ve bunların birbirleriyle ilişkili olduğunun farkına vardı. Newton tarafından ortaya atılan bu fikir, Galileo’nun eserleri ve aynı zamanda Galileo’nun çalışmalarından önce geliştirilmiş olan Nicholaus Copernicus (Kopernik) tarafından helyosentrik (Güneş Sistemi) model üzerine kurulmuştur.

Newton Genel Çekim Yasasına göre; Evrendeki tüm cisimler birbirini çeker. Güneş gezegenleri, gezegenler güneşi, gezegenler uyduları, uydular gezegenleri çektiği gibi dünya üzerindeki taş, ağaç, masa, sandalye, insan gibi nesneler de birbirini çeker. Tüm bu çekim kuvvetine genel olarak “kütle çekim kuvveti” adı verilir. Bu kuvveti genel olarak ifade eden bir yasa “Newton’un Genel Çekim Yasası” dır.

Newton, “iki cisim arasındaki çekim kuvveti cisimlerin kütleleri ile doğru orantılı olduğunu ve aynı zamanda aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılı” olduğunu ifade etmiştir. Çekim kuvvetinin büyüklüğü aşağıdaki formül ile ifade edilir.



Albert Einstein Yerçekimini Yeniden Tanımladı
Yerçekimi anlayışımızda bir sonraki önemli adım, Albert Einstein’ın Genel Görelilik Kuramı biçiminde karşımıza çıktı. Genel Görelilik Kuramına göre, hacmin biçim değişmesi çekim kuvvetine bağlıdır.

Yerçekimi, anlayışımıza uyumlu bir şekilde cisimlerin yolunu değiştirir. Uzayda nesneler yakınlardaki büyük nesnelerin çekim gücü ile hareket ederek en kısa yolu izlerler.

Daha anlaşılır olması için çekim kavramı Örneğin, geniş bir trambolinin ortasına ağır bir bowling topu koyulduğunu düşünelim. Bowling topunun ağırlığı nedeniyle aşağı doğru bir çökme oluşacaktır. Trambolinin genel yüzeyi düz şeklini korurken, bowling topunun koyulduğu alanda sarkma eğrileri oluşacaktır. İşte aynı bu örnekte olduğu gibi ağırlık esnek trambolin yüzeyini nasıl bozuyorsa madde de uzayda çarpıklıklar ve eğrilikler meydana getirirmektedir. Bu duruma çekim adı verilmektedir.

Deneyi biraz daha ileri götürürsek; trambolin üzerinde birbirine yakın iki bowling topu koyulduğunda birbirlerine doğru hareket etme eğilimi gösterirler. Trambolin yüzeyindeki sarkma iki cismi birbirine doğru hareket etmeye zorlar. Bowling toplarından biri hafif biri ağırsa, o zaman hafif olan ağır olan bowling topuna doğru hareket edecektir. Bu hareket, uzaydaki cisimler için de geçerlidir.



Yerçekimini eşit taraflı formül veya denklem haline getirmek için kitlelerin değeri veya aralarındaki mesafeden bağımsız olarak yerçekiminin doğru kuvvetini verecek bir çarpan faktör veya sabit olmalıdır. Bu yerçekimi sabiti ilk kez Henry Cavendish tarafından 1797’de ölçülmüştür.

Yerçekimi, Dünya yüzeyinde veya yakınındaki nesneleri etkiler ve onlara yer çekimi ivmesini kazandırır. Dünya yüzeyinde tüm nesneler bu ivme ile düşerler. Başka bir deyişle, yerçekimi, ivme ile tam olarak eşdeğerdir. 1911-1915 yılları arasında başlangıçta eşdeğerlik ilkesi olarak ifade edilen bu fikir resmi olarak Einstein’ın genel görelilik kuramıyla geliştirildi.

Kuantum Yerçekimi Araştırmaları
Kuantum fiziğinin anlaşılmasıyla birlikte Genel Görelilik Kuramı’nın bile anlamlı sonuçlar vermediği bazı durumlar ortaya çıkmıştır. Bu örneklerin en iyi bilinenleri, kara deliklerin sınırlarına kadar uzanmaktadır. Uzay zamanının pürüzsüz kumaşı, kuantum fiziği için gerekli olan parçacıklık ile uyumsuzdur.

Bu durum teorik olarak, fizikçi Stephen Hawking tarafından kara deliklerin Hawking radyasyonu enerjisi yaydığını öngören bir açıklama ile giderilmiştir.

Günümüzde gerekli olan şey, kuantum fiziğini de tamamen içerebilen kapsamlı bir yerçekimi teorisidir. Bunu gerçekleştirmeye çalışan bir çok fizikçi halen çalışmaktadır fakat henüz bilim dünyası tarafından genel olarak kabul gören, kuantum fiziğini de kapsayan, deneysel kanıtlara dayalı yeni bir yerçekimi yasası veya çekim yasası ortaya koyulamamıştır.


  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
buldu, bulunuşu, kim, yerçekiminin


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 10:48.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.