![]() |
İslamiyet İslamiyet ve Müslümanlık hakkındaki paylaşımların yapıldığı bölüm. |
|
LinkBack | Seçenekler | Görüntüleme stilleri |
![]() |
#1 |
![]() ![]() |
![]() Aşure Gününün Anlamı
Aşure Gününün Anlamı
Arapçada "on" anlamına gelen "aşara" kelimesinden türeyen Aşure Günü, hicri yılın ilk ayı muharremin onuncu gününe denk geliyor. Hadis kaynaklarına göre, Hazreti Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması hadiseleri de bugünde gerçekleşti. Ayrıca kültür tarihine ait birçok esere göre, Hazreti Adem'in işlediği günahtan sonra tövbesinin kabul edilmesi, Hazreti İdris'in diri olarak göğe yükseltilmesi, Hazreti İbrahim'in ateşte yanmaması, Hazreti Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması, Hazreti Eyyub'un hastalıklarının iyileşmesi, Hazreti Yunus'un balığın karnından çıkması ve Hazreti İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılarak göğe yükseltilmesi gibi hadiselerin de bugün yaşandığı rivayet ediliyor. Aynı zamanda Emevi Devleti'nin ikinci Halifesi Yezid bin Muaviye tarafından hicri takvime göre 10 Muharrem 61'de (10 Ekim 680) Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve 72 yakınının şehit düştüğü "Kerbela olayı" da bugün yaşandı. Bu olayların muharrem ayının onuncu gününde yaşanmasına büyük önem atfeden Müslümanlar, bugünü nafile orucu tutarak geçiriyor. Hazreti Nuh ve onun çağrısına uyarak gemiye binenlerin aşure aşı tüketmeleri dolayısıyla Müslümanların aşure yaparak paylaşma geleneği de bugün yaşatılıyor. [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]
|
![]() |
#2 |
![]() ![]() |
![]()
Soru: Sayın hocam, aşure gününün dinimizdeki önemi nedir?
Cevap: Peygamberimiz Medine'ye geldiğinde Yahudilerin aşure günü oruç tuttuğunu duyunca kendisi de Musa'nın kurtuluşu anısına o gün oruç tutmuştur. Aşure günü hakkında iki görüş var. Birine göre aşure, Fıravun'un zulmünden kurtulan İsrailoğullarının, bu kurtuluş günü anısına tuttukları oruç günüdür. Diğerine göre Nuh'tan beri bütün samî dinlerde bulunan, İbrahim soyundan gelen Kureyş Araplarınca da İbrahim'den kalma bir oruç günü olarak bilinen bir gündür. Her iki görüşü destekleyen hadisler vardır: "Peygamber, Medine'ye geldiği zaman Yahudilerin, aşure günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara, 'Oruç tuttuğunuz bugün nedir?' dedi. 'Bu, Allah'ın, Musa'yı ve kavmini kurtardığı, Firavun'u ve kavmini boğduğu büyük bir gündür. Musa, o gün şükür için oruç tuttu. Biz de o gün oruç tutarız' dediler. Allah'ın Elçisi (s. a. v), 'Benim Musa'ya yakınlığım sizden fazladır' deyip o gün oruç tuttu ve o gün oruç tutmayı emretti." Buhârî ve Müslim'in rivayet ettiği bir başka hadis: "Câhiliyye devrinde Kureyş, aşure günü oruç tutardı. Allah'ın Elçisi de câhiliyye devrinde o gün oruç tutardı. Medine'ye gelince yine o gün oruç tuttu ve o gün oruç tutmayı da emretti. Ramazan orucu farz kılınınca aşure günü oruç tutmayı bırakü. Dileyen tuttu, dileyen tutmadı." Eski bir gelenektir Bilindiği üzere aşure günü, Muharrem'in onuncu günüdür. Peygamberimiz, Muharrem'in onuncu günü oruç tutmuştur. Esasen bu oruç, Kureyş Araplarının eski bir geleneğidir. Câhiliyye Araplarında Ramazan'da da oruç tutulurdu. Kur'ân-ı Kerîm, eski tevhîd dinlerinden kalmış olan Ramazan orucunu farz kılmış, diğer oruçlar hakkında bir hüküm getirmemiştir. Bunlardan Hz. Peygamber'in nafile olarak tuttuğu oruçlar sünnet olarak kalmıştır. Aşurenin İslâm tarihinde siyasi bir yönü de vardır. Hz. Hüseyin'in 10 Muharrem 61 (1 Ekim 680)'de Kerbelâ'da şehit edilmesinden sonra Şiîler için bu tarih önem kazanmış ve Hz. Hüseyin'in öcünü alma ahdinin tazelendiği bir matem günü olmuştur. Şiflerin her yıl kendilerine işkence yaparak tutmaya başladıkları matem orucu, Şî'î- Fatımî devletinin himayesinde törenlerle icra edilmiş, bu törenler İran'da gelenek halini almıştır. Dinde yasak olan bu tür matem, Şiî inancının canlı tutulmasında etken olmuştur. Müslüman Türklerin geleneğinde önemli bir yer tutan aşure, Muharrem'in onuncu günü başlamak üzere daha sonraki günlerde de pişirilip dağıtılan tatlının (aşure) adı olmuştur. Aşure aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilir ve halka dağıtılırdı. Anadolu'da zengin aileler ve esnaf örgütleri tarafından pişirilen aşure sebilciler, duâgûlar (dua okuyanlar) ve halkın katıldığı törenlerle dağıtılırdı. Günümüzde de aşure orucu tutmak ve aşure tatlısı pişirmek bütün canlılığıyla sürmektedir Kaynak Vatan/Süleyman Ateş [Foruma üye olmadığınız sürece forum içeriğindeki bağlantıları görüntüleyemezsiniz. Foruma üye olmak için TIKLAYIN!]
|
![]() |
#3 |
![]() |
![]()
Aslında bu mevzunun islamiyetten önce olması da işin diğer ironik yanıdır
![]() ------------------------------------------------------
“İnançlarınız sizi iyi bir insan yapmaz, davranışlarınız yapar.” ------------------------------------------------------ |
İçeriği Sosyalleştir |
Etiketler |
anlamı, aşure, dinimizdeki, gününün, hocam, nedir, sayın, Önemi |
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk) | |
|
|
|
|
ForumAdası, tüm hakları saklıdır. Kurucu: Jön TüRk Forum Sorumlusu: Zeze Geliştiriciler: Regex & Cry Tasarımcı: Mango
Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd. Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır. |
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur. 5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür. Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir. 5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır. |