Forum Logo  

Anasayfa Forum Duyuruları Yönetim İletişim
 -
Geri Git   ForumAdasi.Com > Gezelim ve Görelim > Diyar Diyar Türkiye'm > Karadeniz Bölgesi


Artvin İsmi Nereden Gelmektedir? | Tarihçesi


Kullanıcı Etiket Listesi

Yeni Konu Yeni Cevap
 
LinkBack Seçenekler Görüntüleme stilleri
Alt 27 Aralık 2022, 23:52   #1
Çevrimiçi
Zeze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere gizlidir.
Standart Artvin İsmi Nereden Gelmektedir? | Tarihçesi

Artvin İsmi Nereden Gelmektedir? | Tarihçesi

Artvin, Ahameniş döneminde, Gürcistan’da da yayılmış bir din olan Zerdüştiliğe bağlı olarak ortaya çıkmış bir yer adı olarak kabul edilir. Artvin Gürcüce kaynaklarda “Artvini” ve “Artavani” olarak geçer. 18. yüzyıl Gürcü tarihçi ve coğrafyacı Vahuşti de bu yerleşmeden “Artavani” olarak söz etmiştir. Bu yer adının kökü olan Arta, eski Farsça’dan gelir ve Zerdüştilikte "Aša" olarak da bilinen tanrının adıdır. Arta, sadece Artvin’e değil, Artanuci, Artahi, Artaani ve Artaşeni’ye de adını vermiştir. Artvin adı, Arta’ya Gürcücede kelimeye bir şeyi taşıyan anlamı veren “-ovani” sonekinin eklenmesi sonucunda ortaya çıkmıştır. Arta-ovani zaman içinde Arta-vani, Art-vani ve Art-vin’e dönüşmüştür. Artavani “Arta’yı barındıran yer” anlamına gelir. Bu da Artvin'de tanrı Arta adına inşa edilmiş bir tapınağın bulunduğunu göstermektedir. Arta adı inşa edilen tapınakların akarsu kıyılarında olduğu bilinmektedir. Artvin’deki tapınağın da, Çoruh Nehri kıyısında, Artvin Kalesi’nin bulunduğu yer olduğu tahmin edilmektedir. 18. yüzyılın sonunda kaleme alınmış olan Gürcüce bir kaynakta kentin adı Artvanisi / Artavanisi biçiminde yazılmıştır.

Ancak Artvin kentinin çevresinin adı Artvin değil, Ligani ve Livani'ydi. Kartlis Tshovreba’da bu yörenin adı sadece Nigali ve Nigali Vadisi olarak geçmektedir. Ancak Nigali daha geniş bir coğrafyanın adıydı. Bu adlandırmalar farklılıklar göstermekle birlikte, çok eskilerden gelen Nigali, Ligani ve Livani adının Osmanlı döneminde Livane ve Livana’ya dönüşmüş, Osmanlı kayıtlarında da Livana olarak yer almıştır.

Tarihçe
Çoruh Havzasında bulunan Artvin, antik çağda Kolhis ve İberya sınırları içinde yer alıyordu. Bazı araştırmacılar, Yunan mitolojisinde adı geçen Fasis Nehrinin Rioni değil, Artvin’in de kıyısında yer aldığı Çoruh olduğunu ileri sürerler. Artvin’in Kolheti döneminde Tunç Çağı yerleşmesi olduğu kabul edilir. Klasik kronolojiyle bölge tarihini aktaran kaynaklara göre, bulunduğu yer itibarıyla Artvin, İÖ 8. yüzyılda Kimmerler, İÖ 7. yüzyılda İskitler tarafından istila edildi. İÖ 200 yılında İberya Krallığı'nın, İÖ 119'da Pontus'un, İÖ 65 yılında Roma'nın egemenliğine girdi. 1944 yılında Kılıç Kökten'in yaptığı kazılarda il çevresinde MÖ 3500-2200 yıllarına tarihlenen Kura-Aras (Erken Trans-Kafkasya Kültürü) ile ilişkilendirilen yerleşim izlerine rastlanmıştır.

Artvin, erken Orta Çağ'da Gürcülerin önemli merkezi olan Tao-Klarceti bölgesinde, 8-9. yüzyıllarda kurapalatilerin yönettiği bir yerdi. Sonra birleşik Gürcistan Krallığı içinde yer aldı. Birleşik Gürcistan krallığını parçalanmasından ve Moğol istilasından sonra 13. yüzyılda Gürcü atabeglerin yönetimine girdi. 16. yüzyılda, Gürcü atabeglerini gerileten Osmanlıların eline geçti. Osmanlılar Tao-Klarceti’yi tamamen ele geçirince bu topraklarda Çıldır Eyaleti’ni kurdular. Artvin bu eyalet içinde Livana (Nisf-i Livana) adlı livanın (sancak) merkeziydi. Uzun süre Osmanlı yönetimi altında kalan Artvin, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Rusların eline geçti.

Bu savaştan sonra Artvin ve çevresinden Gürcülerin önemli bir kısmı göç etti. Bu tarihten kısa bir süre önce, 1874’te Giorgi Kazbegi'nin tespitine göre Artvin kentinde Gürcüce seyrek konuşuluyor olmasına karşın arka mahallelerde neredeyse herkes Gürcüce konuşuyordu. Artvin Gürcülerden sonra önemli bir Ermeni nüfusa sahipti. Şehrin tamamında 2.000 ev vardı. Bunlardan 100’ü Gregoryen Ermenilerine, 600’ü Katolik Ermenilerine, geri kalanlar ise Müslümanlara aitti. Bu dağılıma uygun olarak ahalinin beş camisi, dört Katolik ve bir Gregoryan kilisesi vardı. Şehirde sekiz kahvehane ve 250 dükkân bulunuyordu. Evler dağın dik bir yamacına yan yana sıralı bir şekilde kuruluydu. Şehrin kenar bölümlerinde zeytin bahçeleri, incir ağaçları içinde köy diye adlandırılan yerler vardı. 1874’te bölgeyi gezen Giorgi Kazbegi Artvin’da ticaretle sadece Ermenilerin meşgul olduğunu yazar. 1882 yılında Artvin’de iki Ermeni Gregoryen, üç Ermeni Katolik kilisesi, üç deri fabrikası, yedi okul vardı. Rus yönetimi sırasında Artvin kenti aynı adlı ilin (okrug) merkeziydi.

Rus idaresinin 1886 yaptığı nüfus sayımına göre Artvin kasabası Batum Oblastı sınırları içindeki Artvin Okrugu'nun merkeziydi. Artvin Okrugu'nun nüfusu 52.434 kişiden oluşuyordu. Bu nüfusun % 34,5 (17.814 kişi) Gürcü, % 50,3’ü (26.395 kişi) Türk, %14,8’i (7.775 kişi) Ermeni, %0,3 (154 kişi) Kürt, % 0,6’sı (296 kişi) Çingene olarak kaydedilmişti. Artvin Okrugu'ndaki kazalardan biri olan Artvin kazasında (uçastok) ise, 12.919 kişi yaşıyordu. Bu nüfusun % 53,5’i (6.913 kişi), % 46,5’i (6.001 kişi) Türk ve % 0,1’i (5 kişi) Ermenilerden oluşuyordu. Artvin kasabasında ise 6.442 kişi yaşıyordu.

9 şubat 1897 tarihinde Rusya'da yapılan genel nüfus sayımı esnasında Artvin Okrugu'nda da nüfus sayımı yapılmıştır. Bu nüfus sayımında cinsiyet, yaş, milliyet, mezhep, toplumsal zümre, meslek, okur-yazarlık, öğrenim, şehirleşme oranı, ana dili, doğum yeri, uyruğu, medeni durumu gibi ayrıntılı sorular sorulmuştur. Kutaisi Guberniyasına bağlı Artvin Okrugu'nuın toplam nüfusu 56.140 kişiydi. Mezhep ve din dağılımında nüfusun %84'ü Müslüman, %8,5'i Ermeni Katolik ve Protestan, %5,5'i Ortodoks Ermeni, %2'si diğer Ortodoks gruplardı. Anadile göre dağılımda %74'ü Türkçe, %12'si Ermenice, %10'u Gürcüce ve %2'si de Rusça konuşuyordu.

I. Dünya Savaşı sonlarına doğru Rus ordusunun bölgeden çekilmesinin ardından Artvin, 1918-1921 arasında bağımsız olan Gürcistan sınırları içinde yer aldı. 7 Mayıs 1920'de yapılan Moskova Antlaşması'yla Sovyet Rusya, Artvin ve Ardahan bölgelerini Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti'nin bir parçası olarak tanıdı. 1921’de Kızıl Ordu'nun Gürcistan'ı işgali sırasında Ankara Hükûmeti’nin Gürcistan hükümetine 23 Şubat 1921’de verdiği nota doğrultusunda Gürcü birlikleri bölgeden çekildi. Türk birlikleri genel bir harekâtla Tao-Klarceti bölgesinin büyük kısmını (Artvin ve Ardahan) ile Batum’u ele geçirdi. Ancak Türk birlikleri Giorgi Mazniaşvili komutasındaki Gürcü ordusu tarafından Batum’dan çıkarıldı ve sadece Artvin ve Ardahan bölgeleri Türkiye sınırları içinde kaldı. 4 Ocak 1936 tarihinde yeni kurulan Çoruh ilinin adı, 17 Şubat 1956 tarihinde TBMM'inde kabul edilen 6668 sayılı kanunla Artvin olarak değiştirilerek bu ilin merkezi yapılmıştır.


  Alıntı
Yeni Konu Yeni Cevap

İçeriği Sosyalleştir

Etiketler
artvin, gelmektedir, nereden, tarihçesi, İsmi


Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 konuk)
 

Gönderme Kuralları
Konu açma yetkiniz yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti ekleme yetkiniz yok
Mesaj düzenleme yetkiniz yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Saat: 22:37.

Forum Bilgileri
Hukuki Aydınlatma Metni
ForumAdası, tüm hakları saklıdır.

Kurucu: Jön TüRk
Forum Sorumlusu: Zeze
Geliştiriciler: Regex & Cry
Tasarımcı: Mango

Powered by vBulletin® Version 3.8.6
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

Altyapı bilgilerini okuduğunuz vBulletin yazılımı ForumAdası üzerinde lisanslı bir şekilde kullanılmaktadır.
ForumAdası; internet ortamında kullanıcıların içerik üretmelerine, bu içeriklerin de önceden onaya tabi tutulmaksızın yayımlanabilmesine olanak sağlayan bir forum sitesidir. Forum siteleri, tıpkı sosyal medya ve interaktif sözlükler gibi 5651 sayılı kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının "m" bendine göre Yer Sağlayıcı olarak faaliyet göstermekte olan, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten platformdur.
5651 sayılı kanunun 5. maddesine göre yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Başka bir deyişle ForumAdası üzerinden yapılan yazılı, görsel ya da işitsel paylaşımlardan doğabilecek yasal sorumluluk, mezkur içeriği paylaşan ForumAdası üyesi gerçek kişilere aittir. İlgili kanunun anılan maddesinin 2. fıkrasında da çok açık bir biçimde öngörüldüğü üzere; yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Açıklanan hukuki dayanaklar temelinde, hak ihlâli iddiasında bulunan hak sahipleri İLETİŞİM linkinden yer sağlayıcı ForumAdası yöneticilerine ihtarda bulunarak bahse konu hususu tebliğ etmeleri halinde incelemeler yapılıp, en geç 2 gün içerisinde gerekli işlemler tesis edilecektir.

5101 sayılı yasayla degişik 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince ForumAdası üzerinde telif hakkı bulunan MP3, video vb. eserlerin paylaşımı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hak sahipliği verilmiş olan MÜ-YAP tarafindan yasaklanmış olup, yasal işlem olması halinde, paylaşan kişi ya da kişilerin bilgileri gerekli kurum ile paylaşılacaktır.